6
Mayıs
2024
Pazertesi
TOKAT

Rektör Seyfikli'den iddialara cevap

Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Rektörü Prof. Dr. Zehra Seyfikli, üniversitede yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak, "Beni dedikoduyla yıldıramazlar.

Bakın namusumla oynadılar, 'ya sabır' dedim. Namusuma kadar indiler. Ama sonuçta düzgün yapılan işlerle uğraşmasınlar" dedi.


GOÜ Şehir Yerleşkesi'nde 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte Tıp Tarihi ve Deontoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Murat Aksu tarafından "Tıp Tarihimizde Lozan Antlaşması'nın Yeri ve Önemi" konulu konferans verildi.


Konferansın sonunda basın mensuplarının üniversitedeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili sorularını cevaplayan GOÜ Rektörü Prof. Dr. Zehra Seyfikli, iddiaların karşısında olduğunu, yıldırma politikalarına taviz vermeyeceğini söyledi.

Seyfikli, "Geçen hafta Başsavcım beni aradı ve bir takım evrakların asıllarını almaları gerektiğini söyledi. Bunu gizli diye biliyordum, sizden duyunca çok şaşırdım. Kendileri geldiler evrakların asıllarını biz verdik. 4 dosyamızla ilgiliydi. Bunlardan bir tanesi Sağlık Kültür Daire Başkanı ile ilgiliydi. Savcılığa intikal eden bir konu olduğu için içeri ile ilgili size bir şey diyemem. Danıştay'a gönderdiğimiz bir dosya idi ama tekrar neden araştırma yapıldı bilmiyorum. Diğeri de şuan Kelkit Kalkınma Birliği adına yapılan çalışmada 147 bin YTL verilmiş, akademisyenlerin cebindeki paralar gitmiştir. Ama tabii ihalemizde bir hata varsa onunda yarısı Sayıştay'dadır. Sordum bir problem olmayan dosyamız. İki tane daha ne olduğunu anlamadığım küçük dosyaydı. Bu dosyalarla ilgi ben bir şey söyleyemem. Başsavcımızda görevini yapmak zorundadır. Sonuçta şikayet ediliyorsa. Demek ki bir yerlerden bilgi sızmış. Bende o zaman gereğini yapayım. Yani nedir ne değildir diye. Üniversitemizde ben veya ekibim bilerek veya isteyerek ülkeme zarar vermek ya da kişisel kazanç sağlamak için çalmayız, çırpmayız. Üniversitem açık, herkes şikayet edilebilir. Herkes de görevini yapabilir. Beni ilgilendirmiyor burası. Beni ilgilendiren tek şey sonuçlarıdır. Yanlış yapmışsam, suçluysam, ben cezama razıyım. Ama
o malum kişilerin yıldırma politikalarından dolayı başsavcımız mecbur kalıyorsa ki olabilir. Kişi de olabilir, ben suçluysam suçuma razıyım. Onlardan da her türlü tazminatımı alır hatta sizinle de oturur paraları yerim. Bu bana bir yıldırma politikası gibi geldi bana. Birçok üniversitede böyle bir şey var. Ben cumhuriyet kadınıyım. Atatürk'ün kurduğu bir T.C üniversitesinin bir rektörüyüm. Laiklik ve bu ulusun birlik ve bütünlüğü benim temel amacımdır. Yılmam, korkmam, suçum varsa razıyım. Ama suçum yoksa hiç acımam. Yani beni böyle yıldırarak bir yerlere götüreceklerini sanıyorlarsa, kimse onlar ayaklarını denk alsınlar. O yolsuzluk dedikleri şeylerden birisi Bahar Şenliği, diğeri de 147 bin YTL'ye milyon YTL'lik proje. İhalemizde bir problem olup olmadığını ben bilmiyorum. Bize göre yok. O projelerle Tokat gurur duyacak, Tokat'ta üniversitesi ile gurur duysun biz kötü insanlar değiliz. Hayatta da ben buraya geldiğimden dolayı zengin olmadım. Benim gibi zengin olan bir öğretim üyem yoktur" diye konuştu.


Rektör Seyfikli, kimsenin GOÜ'yü yok etmeye hakkı olmadığını ifade ederek, "Bu koltuk benim hakkım olan koltuktur. Kimse dedi diye bu koltuktan inmem. Benim sürem belli. Çünkü ben eğer inersem bu koltuktan o zaman ne olur. Ben kötüyüm, hırsızım. Ben bu koltukta oturuyorsam herkes önümü açacak. Her yaptığım doğru, ülkem için yapıyorum. Tokat misyoneri gibi çalışırken, demek ki birileri bir rant elde edemiyor. Bilgi edindirmeden isimler tahmin ettiğim kişiler çıkarsa direkt tazminat davası açacağım. Günah yazıktır. Yolsuzluk iddiaları olabilir. Ama biz yolsuz değiliz, açık açık söylüyorum. O yolsuzluk iddialarını yapanlara hodri meydan, işte üniversitem, işte dedikodu yapanlar. Biz yanlış yapmışsak her şeyi yapmaya hazırız. Çirkin dedikodu ile halkın kafasını karıştırmaya hiç kimsenin hakkı yok. Beni dedikoduyla yıldıramazlar. Bakın namusumla oynadılar, ya sabır dedim. Namusuma kadar indiler. Ama sonuçta düzgün yapılan işlerle uğraşmasınlar" şeklinde konuştu.


Basın mensuplarının üniversitede uygulanan başörtüsü yasağıyla ilgili sorulara ise Seyfikli şu şekilde cevap verdi:


"Senatomuz bir karar verdi ve Danıştay'da bizim vermiş olduğumuz kararı onadı. Ben çok net söylüyorum, insanlarını başını örtüp açmaları ile ilgilenmiyorum. İnanışlarıyla da ilgilenmiyorum. Onları ilgilendiren bir şey bu. Ben hatırlarsanız kişisel görüşüm 'Ben Cumhuriyet kadınıyım ve karşıyım' dedim. Ama kanunlar doğru olduğu zaman ben 'siz illa türbanı örtmeyeceksiniz, ben karşıyım' demedim. Zaten senatomuzun kararı bu. Bu konuda bana baskı yapılamaz. Çünkü Danıştay bir karar aldı. Bu kanun değildir diyor. YÖK Başkanımız ne yapacak bilemiyorum, onu ilgilendiren bir şey ama şuanda ben suç işlememiş durumda oluyorum. Kötü bir şey mi?"

iha
Yayın Tarihi : 14 Mart 2008 Cuma 15:07:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yavuz aslantürk IP: 193.140.180.xxx Tarih : 19.03.2008 12:55:55

Haklısın rektörüm tokatlı olarak arkanızdayız.Siz dik duruşunuzu devam ettirin.yeter.dedikodulara taviz vermeyin hocam.


ALTAN ÇELİK IP: 78.163.156.xxx Tarih : 21.03.2008 08:53:40

Sayın rektör hanım siz CUMHURİYET kadınısınız sizin olduğunuz yerde hiç yanlışlık olurmu?Siz laikliğe cumhuriyete sahip çıkın ama lütfen eğitim ve öğretiminizede önem verin.Bu necip milletin evlatları cumhuriyete sahip çıkar .sizlerde sahip çıkın