Tokatta, Kenelerle bulaşıp zaman zaman öldürücü boyutlara ulaşabilen Kırım-Kongo Hemorajik Ateşi (KKHA) konusunda üniversite personeli ve hekimlere bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Şehir Yerleşkesi Konferans Salonunda düzenlenen konferansta KKHA hastalığı hakkında bilgiler verildi. Tokat Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürü Dr. Fatih Şua Tapar, Tokatın adının kene hastalığında ortaya çıkmasının sebebinin Mayıs 2002 tarihinde SSK Hastanesinde çalışan Esra hemşirenin ölümü üzerine yapılan haberlere dayandığını belirterek, "Bu arkadaşımıza çok şey borçluyuz. Esra hemşire eğitimin başlangıcında duran talihsiz arkadaşımız. Burada basına da teşekkür etmek lazım. Hemşirenin cenazesine katılan basın mensupları Tarım İlacından Bulaşan Virüs şeklinde haber yaptılar. Bunun üzerine olay araştırılmaya başlandı. Arkasından KKHA hastalığı çıktı" dedi.
Hastalığın dünyanın çeşitli ülkeleri ve Avrupada görüldüğünü ifade eden Tapar, Sağlık Bakanlığının verilerine göre hastalıkla ilgli yaşanan olayların yıllara göre dağılımını şu şekilde açıkladı:
"Tüm Türkiyedeki bu rakamlara göre 2002 yılında 17 vaka, 2003 yılında 133 vaka, 2004 yılında 445 şüpheli 249 vaka belirlendi. 2003 yılında 6 KKKA ölüm vakası, 2004 yılında doğrulanmış 13 KKKA ölüm vakası oldu."
Hastalığın Tanı Metotları ve Bulguları hakkında bilgi veren GOÜ Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yunus Bulut ise, hastalıkta virüs olması tehlikeli olduğunu ifade ederek, "Bazı virüsler var. Bunlar solunum yolu ile özellikle uzun süre ortam müsait olduğunda canlı kalarak kolaylıkla insanlara bulaşabiliyor. Kırım Kongo Kanamalı ateşi hastalığının tedavisinin bakımı ile uğraşan hemşirelerde dahi bu ölümler görüldü. Bu sıkıntıda eksiklik tanının konulması ile ölüm arasındaki mesafenin kısa olması. O nedenle bütün tanı metotlarının geliştirilmesi lazım. Biz çalışmalarımızı başlattık" diye konuştu.
Bulut, hastalığın 1940larda tanısını konulması ve son zamanlarda bölgede güncel hale gelmesinin düşündürücü olduğunu ifade ederek, "Yeni tanısı konulan bir hastalık değil. Çok önemli bulguları var ama halk arasında önemsiz gibi görülüyor. Özellikle ateş her hastalıkta ateş olabilir ama cilt içi kanamalar ortaya çıktığı zaman insanları korku alıyor ve zaman geçmiş oluyor" dedi.
Virüsün filogenetik analizinde Karadeniz Bölgesi ile Kosovadaki tiplere bakıldığında bu bölgeler arasında yüzde 98 bir benzerlik olduğunu hatırlatan Yunus Bulut, "Burada tabii bir şeyin düşünülmesi gerekiyor. Bilim adamının şüpheci olması gerekli" şeklinde konuştu.
Chrysamed, T.C. saglik bakanligindan ruhsatli ve haserelere karsi hem uzaklastirici ve hemde öldürücü etkisi raporlarla kanitlanmis essiz bir hasere ilacidir. chrysamed insanlara,hayvanlara,bitkilere ve cevreye zararsizdir cilde veya gida maddelerine temasinda hahi tehlike olusturmamaktadir fakat tüm haserelere karsi cok etkilidir. chrysamed in varligindan rahatsiz olan bazi cevreler chrysamed in etiketinde yapilan bir hatayi firsat bilip kullanarak ilacimizi gecici olarak bakanlik tarafindan toplatma basarisi göstermislerdi.chrysamed in etiketindeki yanlis düzeltilmis ve ürünümüz tekrar piyasaya sürülmüstür. buna ragmen, chrysamed e karsi karalama kampanyalari hala devam etmektedir. bazi eczaci odalari ve kuruluslarin chrysamed in toplatilmasi ile ilgili internette ki yayinlarini hala geri cekmemeleri de ilginctir. chrysamed i bir kere kullananlar bunlarin nedenini cok iyi anlamaktadirlar. www.chrysamed.com