Tokat'a 'Kırım-Kongo' ateşi düştü!

Tokat’ta, keneden geçen ’Kırım - Kongo Kanamalı Ateşi’ hastalığı nedeni ile halk arasında panik yaşanırken, geçtiğimiz yıl 1 çocuğun hayatını kaybettiği Şenköy’de ise halk çaresizlik yaşıyor. ’Kene’ yüzünden Tokat’ta artan söylentiler nedeni ile vatandaş park ve mesire yerlerine gitmekten korkuyor.

Tokat’ta 2002 yılında bir hemşirenin aniden hayatını kaybetmesi ile basının ölümle ilgili haberleri üzerine yapılan araştırmalarda ortaya çıkan ’Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’ hastalığı Yozgat, Amasya, Çorum ve Sivas illerinde ortaya çıktı. Tokat’ta bugüne kadar yaklaşık 20’ye yakın kişinin ölümüne sebep olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının etkisini tekrar göstermeye başlaması sonucu yaklaşık 2 ay önce 1 kişinin ölümüne yol açması Tokat’ta ’Kene’ söylentilerinin yayılmasına neden oldu.

Söylentilerden etkilen halk huzursuzluk yaşarken, kulaktan kulağa yayılan ’Kene’ iddiaları halk arasında her geçen gün giderek yayılıyor. Kene ısırması sonucu geçtiğimiz yıl 1 çocuğun hayatını kaybettiği Şenköy’de ise, halk panik içersinde çaresizlik yaşıyor.

Şenköy Muhtarı Bayram Yılmaz, bu sene 10 - 15 kişinin kene ısırması sonucu tedavi gördüğünü belirterek, "Bize kendimizi devamlı kontrol etmemiz söyleniyor ama ben her gün risk içinde nasıl yaşayayım. Çizme giymemiz söyleniyor. Her gün nasıl önlem alayım. Bu araştırılsın çözüm yolu bulunsun. Ayrıca hastaneye bu hastalıktan giden kişilerin ücretsiz muayene edilmesini istiyoruz. Bu nedenle vatandaş hastaneye gidemiyor" şeklinde konuştu.

Köy halkından Mustafa Akarslan, köyde panik ve korku içerinde yaşadıklarını ifade ederek, "Bu korku bizimle birlikte böyle ne zaman kadar devam edecek. Hep panik içinde insan yaşayamaz. Buna artık bir çözüm yolu olmalı. Bunun bir aşısı bir çözümü olmalı, bunun bir çözümü olmalı" diye konuştu.

Olaya tepki gösteren Veli Atmaca ise, "Biz iki senedir bağırıyoruz çağırıyoruz, hiç bir derdimize çare bulan yok. Nereye gitsek tamam tedbir alın diyorlar. Ben yaylaya gidiyorum ne yapabiliyorum " dedi.

Geçtiğimiz yıl kene ısırması sonucu bir çocuğunu kaybeden Gülay Uçar, korkularının devam ettiğini ve bu nedenle diğer çocuğunun devamlı göz altında tuttuğunu ifade ederek, "Kızımın saçlarını kestim kene yapışır göremeyiz diye. Ayrıca kaynatamın sırtına kene yapıştı. Hastaneye götürdük 3 defa tahlil yaptılar. Her defasında 20 YTL verdik. Yani bunu devlet karşılasa insanlar gider korkmadan tedavi olur. Hasta olan kişi günlerce hastanede yatıyor artık fatura ne tutuyor bilinmez" dedi.

Bu arada, ahırda bulduğu keneyi basın mensuplarına gösteren köylüler, keneyi ilk defa yakından inceleme fırsatı buldu. Köyden haber yaparak ayrılan basın mensupları ise kene korkusu nedeni ile üzerlerini kontrol ederek araca bindi.

Hastalığın kenelerin doğada yaban hayatında bulunan kemirgenlerden aldığını belirten uzmanlara göre, hastalık mikrobunun keneler tarafından hayvan veya insandan kan emerken vermesi şekli ile ortaya çıkıyor. Hayvanlarda bu hastalıktan etkileniyor ama hayvanlar hastalığı belirti vermeden bir haftada atlatıyor. Hayvanın o dönemdeki hastalıklı kanı, kesim sırasında taze etten eldeki çatlaklara temaslarla, bulaşabiliyor. Kene vücuda yapıştığında kesinlikle o bölgeden kopartılmaması patlatılmaması ve üzerine kimyasal ilaç dökülmemesi gerekiyor.

Kenenin yapıştığı yerden cımbız yardımı ile yavaşça çivi söker gibi sökülmesi gerekiyor. Kenenin yol açtığı rahatsızlık, aniden başlayan yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrısı şeklinde ortaya çıkıyor. Bazen bulantı, kusma, karın ağrısı olarak da kendini gösteriyor. Hasta olan kişi tedavi edilmediğinde 5 - 14. günler arasında hayatını kaybetmesi söz konusu. Bu nedenle kene ısırması görüldüğünde zaman kaybetmeden doktora başvurulması gerekiyor.