Rusya'nın Zenit takımında forma giyen milli futbolcu Fatih Tekke, yeni takımında yalnız olduğunu söyledi.
Trabzon'da yerel yayın yapan Kuzey Ekspress Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Fatih Tekke, 16 yaşında Ajax, 22 yaşında Bayern Münih ve 28 yaşında da Everton'a gidemediğini belirterek "Demek ki kısmet değilmiş. Fakat, herşey için çok geç değil" diye konuştu. 

Zenit takımında aynı dili konuşan takım arkadaşı olmadığı için yalnızlık çektiğini belirten Tekke, şöyle konuştu: "Orada buradaki takım arkadaşlarımdan biri olsa mükemmel olur. Çünkü konuşacak birine ihtiyacım var. Orada hayatımın büyük bir bölümü kulüpte geçiyor. Oyuncular var ama yabancı dil bilmediğim için onlarla konuşamıyorum, ya da çat pat konuşuyorum. Trabzon'u ve arkadaşlarımı çok özlüyorum. Bu özlemimi internetten bir şeyler araştırarak gidermeye çalışıyorum. Kendimi böyle avutuyorum. Bir Türk oyuncu olsa mükemmel olur. İnsanın bir sıkıntısını, derdini paylaşacak aynı dilden konuştuğu birine ihtiyacı var." 

Yurt dışına transferinden sonra öncelikle futbola bakış açısının değiştiğini anlatan Fatih Tekke, şöyle konuştu: "Türkiye'de çalışmamın yetersiz olduğunu öğrendim. Çocukluk dönemimden bu yana ben de hatalar yaptım. Ama çok büyük tecrübe kazandım. Türkiye'de bazı şeyleri elde etmek, bir yerlere ulaşmak gerçekten zor. Türkiye'de değer olarak kalmanız sadece sizin sonucu etkilemenize bağlı. Bugün iyiyseniz, değerlisiniz. Yarın değerli olup olmayacağınız belli değil. Sırf böyle düşünmemizden ötürü birçok yıldız adayı arkadaşımız kayboldu, gitti. Hak ettikleri yere gelemedi. Halbuki hepsine bir değer olarak bakılmış olsaydı, onlara çevre olarak, bilgi olarak antrenör olarak, gerekli donanımları sağlasaydık, hem Türk futbolu hem de onlar daha farklı yerlerde olurdu. Bunun bu saatten sonra düzeleceğine pek inanmıyorum. Bizim mantalitemiz ve futbola bakışımız çok farklı. Bakın Emre, Hakan ve Nihat Avrupa'ya giderken kulüpleri bonservis bedeli alamadı. Bunlar kadar yetenekli oyuncular var hala Türkiye'de. Onların da bir an önce Avrupa'ya gitmeleri gerek. O mantaliteyi öğrenmeleri gerek. Yöneticilerin de anlayışlı olmaları gerek" 

Trabzonspor'da son 4 yılda takım arkadaşları ile müthiş bir diyalog kurduğunu anlatan Fatih Tekke, şöyle konuştu: "Oyun içerisinde birbirimizi iyi anlıyorduk. Onlar benim ne yapabileceğimi, ben de onların ne yapacağını biliyordum. Bu, takım oyunu için önemli. Futbolcu böyle daha rahat olur ve performansı yükselir. Türkiye'de çok rahattım. Oraya ise tam hazır olmadan gittim. Performans olarak iyi oynadığım maçlar da oldu, 4 gol attım. Ne kadar inandırıcı olur bilmiyorum ama şunu belirtmeliyim ki Rusya'da 15 maçta ceza sahası içerisinde goller de dahil olmak üzere toplam üç kez topla buluşmuşumdur. Genelde orta alana top almak için gelmek zorunda kalıyorum. Bu sezon Rusya'da hedefim 20 gol" 

Fatih, kendisine gelen teklifler içerisinde en iyisinin geçtiğimiz sezon Everton'dan geldiğini belirterek şöyle konuştu: "Çünkü en başarılı olduğum dönemde bu teklif geldi. Orada çok daha başarılı olurdum. Kendime güveniyordum. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu transfer gerçekleşmedi. Ama ben gitmeyi istiyordum. İlk teklif daha çok gençken geldi bana. 16 yaşında Ajax, 22 yaşında Altay'da oynarken Bayern Münih, 28 yaşında da Everton'dan geldi. Ama kısmet değilmiş olmadı. Ajax'a Trabzonspor vermedi. Altay'da oynarken, Bayern Münih'ten teklif geldiği hafta maçta ayağım kırıldı. Everton'u da zaten biliyorsunuz. Sonunda Rusya'nın Zenit Kulübü oldu. Belki bir gün Avrupa'ya da giderim hiç belli olmaz." 

Trabzonspor'un son durumunu da değerlendiren Fatih Tekke, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle oyun değil ama ilk maçtan mutlak üç puanla ayrılmalıydılar. Fakat, Trabzon'daki ilk maçta Kayserispor ile berabere kaldılar. Trabzonspor'da oyuncuların yapısını iyi bilirim. Bir-iki kötü sonuçta birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyacımız olacak. Galip gelememek kötü bir şey. Bu bazen büyük kulüplerde futbolcuların konsantresini daha çok kaybetmesine neden olur. Futbolcular üzerinde çok daha fazla baskı oluşturur. Trabzonspor, 3-4 maçlık bir galibiyet serisi yakalamalı. Yoksa sonunu iyi görmüyorum. Bu durum hiç hoş değil. Yarın hiç istemediğimiz sonuçlarla karşılaşabiliriz."