Bankalar Birliği (BB) Başkanı Ersin Özince, birlik yönetiminin Başbakan Erdoğan'ı ziyareti sırasında İstanbul'un finans merkezi olması konusunun gündeme geldiğini ve Başbakan'ın "Bana bu konuda bir çalışma getirin" demesi üzerine başlattıkları inceleme çalışmasının sonuçlandığını söyledi.

BB Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince ve üye bankaların genel müdürlerinden oluşan yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla düzenlenen toplantında İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesini inceleyen mali danışmanlık firması Deloitte Touche'un raporu açıklandı.
Deloitte Touche'un tespitlerine göre İstanbul, 2 milyar euroluk bir yatırımla 2010 yılına kadar uluslararası bir finans merkezi olabilir. Eğer gerekli yatırımlar gecikmeksizin yapılırsa İstanbul bu şansını en önemli rakibi Moskova'ya kaptırmaz.

Kapalıçarşı günleri
Şirketin inceleme raporunda, İstanbul'un finans merkezi olması halinde yılda 20 milyar euro gelir ve 150 bin kişiye istihdam sağlayabileceğine, 15. yüzyılda çok sayıda dükkanın bulunduğu Kapalıçarşı ile o dönemin finans merkezi gibi görülen İstanbul'un 500 yıl sonra yeniden bu konumunu kazanabileceği vurgulandı.
"Türkiye'de dünya standartlarında değer yaratan bir finans merkezi kurulması mümkün müdür" sorusundan yola çıkılarak gerçekleştirilen araştırmada 60 üst düzey finansçıyla görüşülürken, 200'den fazla veri kaynağı incelendi ve Londra, Moskova ve Dubai'yi kapsayan 6 rakip merkezin analizi yapılarak sonuçlara ulaşıldı. Rapordaki tespitler şöyle

Beş merkezden biri
İFM, 10 yıl içinde bölgeye hakim bir konuma ulaşbilir, 30 yıl içinde New York, Londra ve Tokyo ile birlikte dünyanın en önde gelen 5 finans merkezinden biri olabilir.
İFM için öncelikle yasal ortmın iyileştirilmeli, uluslararası tahkimin anlaşmazlıkların çözümünde etkin olarak kullanılmalı.
Mali ortamın daha etkin ve istikrarlı olması için bazı dolaylı vergilerin azaltılması, İstanbul'da yeni bir düzenleyici kuruma, yeni bir vergi idaresine kavuşması gerekir.
Programın yürütülmesi için sorumlu bir bakan atanması, bu bakanın istekli, enerjik olması ve kabineyi etkileme gücüne sahip olması gerekir.

Özince: Gücümüz, altyapımız var, İstanbul neden olmasın?

BB Başkanı Ersin Özince, "İstanbul uluslararası bir finans merkezi olmazsa Türk finans sektörü olarak kendimizi bağlayacak yeni limanlar aramak, başka limanlara sığınmak durumunda kalırız. İstanbul'u yapmayıp Moskova'yı, Dubai'yi mi merkez seçelim" dedi. Özince, şöyle devam etti:
"İstanbul bir finans merkezi olması için her türlü zenginliğe, potansiyele sahip. Bölgemizde hiçbir merkezin bu potansiyeli yok. Dünyanın en büyük finans kurumları Türkiye'ye gelirken biz Türk bankaları olarak neden kendimize yeni merkezler arayalım?
Halka açık bankaların piyasa değeri 100 milyar dolar. Sigorta ile birlikte 150 milyar dolar. Bugün bankalar isterse 100 milyar dolarlık tahvil, 200 milyar dolarlık mortgage kağıdı ihraç edebilir noktaya geldi. Bu büyüklüklerle İstanbul olmayacak da neresi olacak? Türk bankaları 65 milyar doların üzerinde bir öz kaynağa sahip.
Türkiye'de finans sektörü hala sığ durumda. Ancak İFM'yi hedefleyecek bir altyapı gücümüz var. Artık bu olgunluğa geldik, uluslararası sermaye Türkiye'yi yatırım alanı olarak görüyor. Gayrimenkule gelen yabancı, menkul kıymete de gelir. İstanbul finans merkezi olma çabasına girerse ne kaybeder? Hiçbir şey. Yabancılar gelir bizim borsada kote olurlar. Bizim şirketlerimiz, bankalarımız tahvil ihraçlarını İFM'de yapar. Türkiye bölge ülkeleri için bir kotasyon merkezi olabilir. İFM için siyasi irade kesin şarttır. "

"AB ile örtüşüyor"
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen de İstanbul'un finans merkezi olması çalışmasının AB projesiyle örtüştüğünü vurgulayarak, "Bu, bizi aynı zamanda AB'ye yaklaştıracak bir proje" dedi. Sermaye piyasalarında operasyonel verimlilik ve düşük maliyetler sağlanması gerektiğini belirten Özen, yurtdışında varlığa dayalı olarak çıkardıkları menkul kıymetleri Türkiye'de de kayda alabileceklerini kaydetti.

Birleştirici logo

Özince, Türkiye Bankalar Birliğinin 2008'de 50. yılını kutlayacağını bildirerek, bundan sonra yeni logoyla devam etme kararı aldıklarını ve bu çerçevede Anadolu motiflerini çağrıştıran birliğin birleştirici ruhunu ve dinamik yapısını yansıtan bir logo oluşturulduğunu kaydetti.