İstanbul Gaz Dağıtım A.Ş. başarılı kampanyalarına bir yenisini daha ekledi. Genel Müdür Levent Tüfekçi yönetimindeki kurumun çıtası, sürekli yükseliyor. İGDAŞ, yaz dönemi kampanyasında 133 bin İstanbulluyu daha müşterisi yaptı.
Son müşterilerin de İGDAŞ abonesi olmasıyla, kurumun abone sayısı 2 milyon 844 bin 715'e ulaştı. Şirketin 2006 hedefi ise 3 milyon. İGDAŞ, önümüzdeki yıl 3 milyon aboneye ulaşabilmek için değişik kampanyalar düzenleyecek. Kampanyalarda noter huzurunda tespit edilecek çekilişlerle şanslı bazı müşteriler de ödüllendirilecek.
1990’lı yılların başından itibaren İstanbul'da hava kirliliği insan sağlığını tehdit etmeye başlamıştı. Hava kirliliğinin çok yoğun yaşandığı kış günlerinde sokağa çıkma yasakları uygulanmış, televizyon ve radyolardan zehir raporları yayınlanmıştı. 1994 Yerel Seçimleri sonrasında İstanbul’da göreve gelen yeni yönetim soluk almakta zorlanan İstanbul için acil önlemler almaya başladı. Hava kirliliği ile mücadelede en etkili yöntem temiz yakıt kullanmaktır. Bu nedenle, bir taraftan İstanbul Büyükşehir Belediyesi kaçak ve kalitesiz kömürün şehre sokulmasını ve kullanılmasını önlerken, diğer taraftan İGDAŞ da temiz yakıt doğalgazı yaygınlaştırma çalışmalarını yürüttü. Bundan 6 yıl öncesine kadar özellikle kış aylarında bir kabus gibi İstanbul’un üzerine çöken kirli hava, doğa dostu doğalgazın yaygınlaştırılması ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı etkin önlemlerle tarihe karıştı.
Dünya standartlarına göre bir metreküp havada bulunması gereken maksimum kükürtdioksit (SO2) konsantrasyonu 150 mikrogram iken, İstanbul’da DİE verilerine göre 1994-95 kış aylarında ortalama 250 mikrograma kadar yükselmiştir. 1995-96 kış aylarında doğalgaz kullanımının yaygınlaşması ile bu değer 115 mikrogram/m3’e düşmüştür. 2002 sonu itibariyle İstanbul’da kükürtdioksit oranı ortalama 19 mikrogram/m3 tür.
Yaz ve kış aylarında İstanbul havasının kirlilik miktarları karşılaştırıldığında, hava kirliliğinin asıl olarak, doğalgaz dışındaki fosil yakıtlardan kaynaklandığı görülmüştür. Ayrıca bu yakıtların gerek şehre sokulması gerekse artan külün şehir dışına taşınması sırasında binlerce kamyonun hava kirliliği ve trafik sıkışıklığına sebep olduğu gerçeği ve daha bir çok neden İGDAŞ'ın yatırım atağına kalkmasına neden olmuştur. 1994 yılında ısınma amacıyla kullanılan kömür miktarı 9 milyon ton/ yıl iken bugün doğalgazın yaygınlaşması ile bu rakam ortalama 1,5-2 milyon ton/yıl’a düşmüştür.
Çevre Yönetim Sistemi
OHSAS 18001 İş sağlığı ve Güvenliği (İSG) ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi (ÇYS) kurma çalışmaları tamamlandı ve belgelendirme aşamasına gelindi.
İGDAŞ'ın 2002 yılında ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemiyle başlayan toplam kalite yolcuğu sürüyor. 2003 yılı Ocak ayında ISO 9001 KYS belgesinin alınmasının ardından Mayıs ayında başlayan çalışmaların neticesinin alınmasına az kaldı. Bu yılın Mart ayı başında yapılacak olan belgelendirme denetiminden sonra her iki belgenin de alınması bekleniyor. İstanbul'un kirlenen havasını temiz bir yakıt olan doğal gazla temizledikten sonra, artık çevreyle ilgili faaliyetleri belli bir sistem dahilinde yönetmenin gereğinin ortaya çıkması üzerine, Çevre Yönetim Sistemi konusunda da çalışmalar başladı. İlk olarak kuruluşun faaliyet alanlarında çevreyle ilgili boyutlar belirlendi. Bu faaliyetlerin iyileştirilmesi ve çevreye karşı etkilerinin azaltılması için gerekli faaliyetler planlandı. Bu bağlamda ilk olarak atıkların kaynağında ayrıştırılmasına başlandı. İGDAŞ çalışanları artık kağıt, cam, plastik, metal, pil, akü, yağ ve daha pek çok atığı kaynağında ayrıştırıyor ve bunların bilimsel bir şekilde çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesine ya da geri kazanılmasına katkıda bulunuyor. Bertaraf ve geri kazanım için lisanslı firmalarla anlaşmalar yapıldı. Ofislerde, sahalarda, şantiyelerde veya şebeke şefliklerinde ayrı ayrı kaplarda toplanan atıklar; İGDAŞ'ın Anadolu yakasında Ünalan ve Avrupa yakasında da Küçükçekmece ambarındaki atık toplama merkezilerine taşınıyor. Buralarda ayrı ayrı depolanan atıklar daha sonra bertaraf veya beri kazanım tesislerine lisanslı araçlarla taşınıyor. İGDAŞ yöneticileri ve çalışanlarının atıkların bu şekilde toplanması ve değerlendirilmesiyle çalışmalara tahmin edilenden daha fazla ilgi göstermeleri dikkat çekmektedir. İGDAŞ bunun yanı sıra; enerji ve kaynak tasarrufu, gürültü kirliliği ve hafriyat atık sahalarının usulüne uygun kullanımı gibi çevreyle ilgili pek çok konuda da diğer kuruluşlara örnek teşkil edecek faaliyetlere başladı.
Bu konuda teknik şartnamelerde gerekli değişiklikler yapılarak ve eğitimler verilerek, taşeron ve müteahhitlerin de aynı doğrultuda çevre etkilerini iyileştirme çalışmalarına katkıda bulunmaları sağlanıyor.
Diğer taraftan, çalışanların güvenliği de ihmal edilmiyor. Çevre Yönetim Sistemiyle eş zamanlı olarak başlayan çalışmalar da tamamlandı. İGDAŞ çalışanları ve taşeron firma çalışanlarıyla ilgili tehlike ve riskler belirlendi ve Çevre Yönetim sistemiyle de uyum içersinde acil durum senaryoları ve planları oluşturuldu. Gerekli durumlar için tatbikatlar yapılıyor. Çalışanların kullanması gereken kişisel koruyucu ekipmanlar da belirlendi.