6
Mayıs
2024
Pazertesi
EKONOMİ

İşletmeler tek haneli eflasyona alışamadı

Türkiye ekonomisinin 30 yıllık bir dönemden sonra yeniden tek haneli enflasyon rakamlarıyla karşılaştığını belirten Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, "Ekonomideki kriz, aşırı enflasyon, istikrarsızlık dönemleri gibi, istikrar dönemleri de işletmelerin yeni tedbirler düşünmelerini ve yeni davranışlar kazanmalarını gerektirir" dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Ekonomi Danışma Kurulu tarafından hazırlanan, "Düşük Enflasyon Ortamında İşletmeler İçin Yol Haritası" niteliğinde bir rapor yayınladı. Raporla ilgili değerlendirmede bulunan MÜSİAD Başkanı Dr. Bolat, dünyada 1990’lı yılların ortasından itibaren, Batı literatüründe "dezenflasyon" (disinflation) terimiyle ifade edilen "düşük enflasyon" trendinin ortaya çıkmaya başladığını; enflasyonun düşmesinde, iç talebin daralması, arzın artması, rekabetin yoğunlaşması, faizlerin gerilemesi ve işletmelerin nispeten yüksek mamul, mal ve hammadde stoklarına sahip olması gibi birçok faktörün rol oynadığını; düşük enflasyon ortamının, geçiş ekonomisini yansıttığını; geçiş ekonomisinin ise, 3-5 yıl gibi kısa veya 10- 20 yıl gibi uzun bir dönemi kapsayabileceğini söyledi.
MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, işletmelerin sağlıklı bir şekilde gelişmesinin güçlü ve istikrarlı bir ekonomi içinde mümkün olabileceğine değinerek, son 30-40 yıl içinde Türkiye’nin, ekonomik, sosyal ve siyasal nitelikli çalkantılar nedeniyle bir türlü istikrarlı bir ekonomik düzene sahip olamadığını; bu dönemde zarfında açılan ve kapanan işletme sayılarının çok büyük rakamlarda olduğunu kaydetti.

ENFLASYONDA YOL HARİTASI
Dr. Bolat enflasyon konusunda dikkat edilmesi gereken hususların bulunduğuna işaret ederek, "Enflasyonun tek haneli rakamlarla ifade edildiği ekonomik ortamda yöneticiler, önlerine çıkan fırsatları değerlendirirken, karı ve zararı yüksek olabilecek riskli kararlar yerine, karı ve zararı nispeten daha düşük, ince ve ayrıntılı bir şekilde düşünülmüş daha rasyonel kararlar verirler. Piyasadaki alıcıların ise, tüketim eğilimleri yerine tasarruf etme eğilimleri güçlenir. Sonuç itibariyle istikrar; sanayide üretim, tüketim, fiyatlandırma ve tasarruf davranışlarında bir örnekliği, yeknesaklığı ve davranış birliğini getirir. İşletmeler arasındaki benzerlikler artar. Aykırı, çok farklı uygulamalar yerine, küçük nüanslar önem kazanmaya başlar. Hazırladığımız bu raporda, düşük enflasyon ortamında ve ekonominin nispeten istikrara kavuştuğu dönemlerde işletmelerin dikkat etmeleri gereken konular üzerinde durulmuş ve bir yol haritası çizilmeye çalışılmıştır" şeklinde konuştu.
Ekonomideki değişikliklerin hem gözlenmesi, hem de gelişmelere göre gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Dr. Bolat, "Ekonomik istikrarı sağlamak, sadece hükümetlerin görevi değildir. İşletmeler, yöneticiler, sendikalar ve tüketiciler bu uğurda, hep birlikte çaba harcamak ve birbirleriyle uyumlu davranışlar içinde bulunmak zorundadırlar" dedi.
Düşük enflasyon ortamına uyum sürecinde işletmelerin alabileceği yapısal ve fonksiyonel tedbirler ile dikkat edilmesi gereken öncelikli hususları sıralayan Dr. Bolat, "Üretimi arttırma, stoklama politikası, para yönetimi, yatırım kararları, satışları takip etme, finansal kuruluşlardan fon kullanma, kurumsallaşma, dış ticarete ağırlık verme, İnsan kaynakları yönetimi, maaş ve ücret düzeyini belirleme, ürün ve fiyatların belirlenmesi, kar haddini tespit etme, harcama eğilimlerini kontrol etme ve vergi ödemelerinde titizlik bu konuların başlıcalarıdır" diye konuştu.
istanbul-iha
Yayın Tarihi : 1 Ağustos 2004 Pazar 15:11:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?