3
Mayıs
2024
Cuma
EKONOMİ

İstanbul'da işporta istilası

İstanbul’un ve özellikle de turistik Eminönü’nün yıllardır süregelen sorunu olan işportacılığa karşı zabıtanın eli kolu bağlı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdür Yardımcısı Abdullah Çuhacı, işportacıların kendi içlerinde örgütlendiklerini belirterek, müdahale ettiklerinde çok ciddi saldırılarla karşılaştıklarını söyledi.

Çuhacı, Eminönü’ndeki Galata Köprüsü altında çalışan işportacılara müdahalede zorlandıklarını ifade ederek, “Bu bölge İstanbul’da çalıntı telefonların satıldığı tek yer. Vatandaş çalınan telefonunu burada satılırken görüyor. Ancak biz oraya giremiyoruz. Çünkü oradakiler sabıkalı insanlar ve silah taşıyorlar. Polis bile bu bölgeye müdahale edemiyor” dedi.

Gündüz, nüfusu yaklaşık olarak 3 milyona kadar çıkan 3 bin yıllık turistik tarihi yarımadanın Eminönü, ticaret merkezi, en büyük üniversitenin ev sahibi, kültür merkezi kimliklerini yitirip, işporta merkezi haline geldi. Günün her saati kalabalık olan semt, işportacılar açısından bulunmaz bir pazar.

Zabıta etkin değil

İşportacılar, tekstilden gıdaya, elektronik eşyadan kırtasiyelik araç ve gereçlere, mutfak malzemelerinden kozmetik ve hediyelik eşyaya kadar akla gelebilecek her şeyi satıyor. Eminönü’nün ortasına kurulan zabıta büroları da bu işportacıyla baş edemiyor. Zabıtaların tam gözünün önünde tezgahlar, el arabaları kurulup satış yapılıyor. Bu düzen öyle bir oturmuş ki işportacılar zabıta memurlarının gözü önünde satış yapmaktan çekinmiyor.

Zabıtayı tehdit ediyorlar

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdür Yardımcısı Abdullah Çuhacı, işportacıların yüz yüze ya da telefonla arayarak memurları tehdit ettiklerini dile getirerek, “Mesai saati bitiminde memurları bulup dövüyorlar” dedi.

Kentin zorba feodal ağalar

İşportacıların Eminönü’nde kendi aralarında bölgeleri paylaştıklarını dile getiren Çuhacı, kaçak çalışan bu insanların aralarına yabancıları kabul etmediklerini, kendi memleketlerinden akrabalarını çalıştırdıklarını kaydetti. Çuhacı, işportacıların maddi açıdan durumlarının çok iyi olduğunu ifade ederek, deniz kenarına park edilen son model arabaların işportacılara ait olduğunu iddia etti.

Zabıta memurları işportacıların kendilerini tehdit ettiklerini ve silahla saldırdıklarını söylerken işportacılarda bunun tam aksini savunuyor. Geçimsizlik nedeniyle bu işi yapıklarını savunan işportacılar, zabıta memurlarının kendilerine küfür ettiğini, şiddet kullandığını iddia ediyor.

‘İşportacılar zabıtayı tehdit ediyor’

Eminönü Belediyesi yetkililerinden Fatih Sadırlı, zabıta memurlarının işportacılara oldukça kibar davrandığını, aksine işportacıların kaba kuvvete baş vurduklarını ve zabıta çalışanlarını tehdit ettiklerini dile getirdi.

Eminönü Belediyesi’nin denetimi altında olan yerlerde işportacılığın ciddi oranda azaltıldığını kaydeden Sadırlı, işportacıların yoğulukta olduğu yerlerin denetiminin Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu söyledi.

İşportacıların iş bulamadıkları için işportacılık yaptığı görüşüne katılmadığı dile getiren Sadırlı, şunları söyledi:
“İş bulamadıkları için değil, işportacılıktan daha fazla para kazandıkları için bu işi yapıyorlar. 20- 25 yıldır bu işi yapanlar var. Eğer kazançları iyi olsaydı bu kadar uzun süre bu işte çalışmazlardı.”

Zabıtanın kazandığını 2-3 ayda kazanıyorlar’

İsmini vermek istemeyen emekli Eminönü Belediye zabıta memuru ise işportacıların çete haline geldiğini ve çok ciddi paralar kazandıklarını belirtti. İş verilse dahi işportacıların işlerini bırakmayacaklarını iddia eden emekli zabıta “Bir çok işportacının 2-3 dairesi var. Bizim bir yılda kazandığınımızı 2-3 ayda kazanıyorlar. Tezgahlarını 5 bin – 6 bin dolara kiralıyorlar.” diye konuştu.

İşportacılar tarafından silah ve bıçakla bir çok kez yarandığını ileri süren emekli zabıta, “Kaybedecek hiçbir şeyleri olamayan bu insanlara müdahele ettiğinde üzerine taşla sopalarla saldırıyorlar. Bizim ise elimizde sadece kalem var” dedi.

Yoksul halk memnun

İşportadan alışveriş yapan halk ise işportayı tercih etmelerinin fiyatların uygun olamasından kaynaklandığını belirtiyor. İşportacılarla ilgili düşüncelerini sorduğumuz kişiler, “Onlar da ekmek paralarını çıkarıyorlar. Belirli bölge ayırsınlar bu işi yapanlara, onlarda orda çalışsın” dedi.

İşportacılar genellikle kırsaldan

Eminönü Belediyesi işportacılık ile mücadele için bir araştırma çalışması da düzenledi. İstanbul Üniversitesi ile ortak yürütülen çalışma sonrası yayınlanan “İstanbul’da Enformel Sektör: İşportacılar” adlı araştırma, işportacılığın, hiçbir mali ve sosyal güvenlik yasasına tabi olamayan kayıt dışı ekonominin en büyük sektörü olduğunu vurguluyor. Araştırmada göze çarpan bazı sonuçlar şunlar:
Çalışma sırasında toplam 180 işportacı ile yapılan anket sonucunda ankete katılanların yüzde 46’sınn İstanbul dışında doğduğu anlaşılırken, bu şehirlerin az gelişmiş bölgeler olduğu tespit edildi. Şehirler ve oranları şöyle:
Malatya yüzde 17,22, İstanbul yüzde 7,2, Kayseri yüzde 6,67, Adıyaman yüzde 5,56, Sivas yüzde 4,44, Tokat yüzde 3,89, Trabzon yüzde 3,33, Tunceli yüzde 3,33, Diyarbakır yüzde 2,78, yüzde Ağrı yüzde 2,78, Samsun yüzde 2,22, Şanlıurfa yüzde 2,22.
Eğitimsiz ailelerin çocukları
İşportacılık yapanlar yoğun olarak eğitimsiz aile çocuklarından çıkıyor. Buna göre işportacılık yapanların babaları yüzde 17.2 oranında okur yazar bile değil. Sadece okur yazar olan yüzde 16.1, ilkokul mezunu olanlar ise yüzde 48.9 Eğitim seviyesi zaten düşük olan işportacıların, çocuklarında da bu durum devam ediyor. Üniversite mezunu işportacı çocuğu sadece yüzde 3.

Memleketlerine dönmek istemiyorlar

İşportacılar her ne kadar şehrin imkanlarından faydalansalar da büyük oranda memleketleri ile iletişimlerini sürdürüyorlar. Geri dönmeyi düşünenlerin oranı sadece yüzde 32. İstanbul’da yaşamlarını sürdürmek isteyenler ise yüzde 67.

Gülistan Alagöz İÜHA
Yayın Tarihi : 10 Şubat 2006 Cuma 18:28:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?