2
Mayıs
2024
Perşembe
KÜLTÜR/SANAT

Fatih, İstanbul'un dünya başkenti olduğunu gördü

Venedikli Gentile Bellini, ABD ve İngiltere'deki 2 sergiyle gündemde. Sergi eşliğinde Boston ve Londra'da iki sunuş gerçekleştirecek olan Harvard Üniversitesi Sanat Tarihi Profesörü Gülru Necipoğlu, Fatih'in kültür politikalarını anlattı


Fatih Sultan Mehmed'in önayak olmasıyla, Rönesans'ın ilk "kültür ataşesi" olarak "mecburi hizmete" tabi kılınmış Venedikli ressam Gentile Bellini'ye adanan sergi, ABD ve İngiltere'yi fethetmeye hazır.
"Gentile Bellini ve Doğu" başlığıyla Boston'daki Isabella Stewart Gardner Müzesi'nde 14 Aralık'ta açılan ve 26 Mart'a kadar izlenebilecek olan sergi, 12 Nisan - 25 Haziran arasında da Londra'daki Ulusal Galeri'de ziyaret edilebilecek.
Sergi, sanatçının 1479'da Venedik Senatosu'nca İstanbul'a yollanışından itibaren kaldığı 18 ay içinde ürettiği yapıtların çoğunu içeriyor. Sergide Bellini'nin çeşitli müze ve sanat merkezlerinden derlenmiş madalya, resim, heykel ve dekoratif sanat ürünleri gibi eserlerine yer veriliyor.

Fatih'in çalışmaları
Sergi kapsamında, Harvard'da öğretim üyesi olan Prof. Gülru Necipoğlu, özel konferanslar verecek. Milliyet Sanat dergisinin ocak sayısında Evrim Altuğ'un sorularını yanıtlayan Necipoğlu, serginin yanı sıra Fatih'in kültür politikası ve İstanbul'u dünya başkenti yapma çalışmaları üzerine de çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Bellini'nin İstanbul'a gönderilmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Burada Fatih'ten gelen talep etkili. Venedikliler kendi kültürlerini Osmanlı'ya zorla göndermiyor. Fatih'in en erken çağrısı, Bellini'den de önce, 1461'de yapılıyor.
Fetih sonrası Osmanlı'ya karşı Rönesans hümanistleri bir karalama kampanyası başlatıyor. II. Mehmed bu karalamalara cevap veriyor.

Patrikhane kuruldu
Kendinden hayli emin Fatih, bir taklitçi olarak yapmıyor bunu. Bir yandan imparatorluğun sınırları genişlerken, genişlediği topraklardaki kültürlerden parçalar alarak, Osmanlı sanatına bunları ilave ediyor.
Bunlar da, Fatih'in İstanbul'u bir başkent olarak kurarken ortaya koyduğu çabanın paralelinde oluyor. Ermeniler, Rumlar, Ortodokslar kente kurumlarıyla yerleştiriliyor; patrikhaneler, sinagoglar oluşturuluyor. Fatih, buranın bir "dünya başkenti" olduğunu görüyor ve Doğu ile Batı arasında yeni bir kimlik arayışı içinde icraat ediyor.

Bugünlerde de İstanbul'un dünya kültür başkentliğine adaylığı resmen konuşuluyor...
Evet. Ve bu ihtiyaç; gerek içten, gerekse dıştan, her zaman sorgulanıyor. Çünkü Fatih'e tepki gösterenler, tavrını beğenmeyenler var. Bitmeyen bir süreç bu. Fatih üzerinde çalışanlar, bu çabasını yazdıkları tarih kitaplarında Büyük İskender'le özdeşleştiriyor. Fatih'in "dünya fatihi" olma isteği üzerine yoğunlaşıyor... Fatih, fethin yönünü değiştirmeye de niyetli. Doğu'dan Batı'ya yönelik bir fethin peşinde.

Yeni bir sanat ekolü
Sergiyle sadece Rönesans'ın Doğu'ya ne verdiği değil, Doğu'dan ne aldığı da tartışmaya açılıyor; Bellini'nin "Oturan Hattat" adlı çalışmasının Doğulu versiyonuna bakmak yeterli sanırım.
Evet, minyatür özellikleri kullanılarak üretilmiş o küçücük eser, özellikle ilginç. Bellini'nin kendi fikri değil bu kanımca, bunu Fatih'in Bellini'den istediğini sanıyorum. Çünkü Fatih aynı zamanda İstanbul'da yeni bir sanat ekolü kurmak istiyordu. Avrupa kültürünü hazmetmiş, daha gerçekçi bir minyatür üslubu peşindeydi.

"Reform acelesi" var diyebiliriz...
Evet, çünkü dönemin siyasi ve kültürel rekabet ortamında İran ve Avrupa ile birlikte Fatih'te de böyle bir arzu var.

İnsanın Fatih'e "küratör" diyesi geliyor.
Evet, bir bakıma haklısınız. Fatih bunları sadece kendi dönemini düşünmeyip ileriye dönük olarak yapmaya kalkışıyor. Kendisi modern, fakat aynı zamanda çok geleneksel diye de düşünülebilir.

Prof. Gülru Necipoğlu kimdir?

Harvard Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Prof. Gülru Necipoğlu, İslam Sanatı alanında uluslararası alanda en önemli otoritelerden biri olarak kabul ediliyor. İslam sanatı ve mimarisi üzerine pek çok kitabı, makalesi ve eleştirisi yayımlanan Necipoğlu, "Architectural Culture in the Age of Sinan: Identity, Memory and Decorum" (Sinan'ın Çağında Mimari Kültür: Kimlik, Bellek ve Adab) ile pek çok ödül kazanan "The Topkapı Scroll - Geometry and Ornament in Islamic Architecture" (Topkapı Parşömenleri - İslam Mimarisinde Geometri ve Süs) gibi saygın kitaplarıyla tanınıyor.
Milliyet
Yayın Tarihi : 10 Ocak 2006 Salı 11:02:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?