26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Çocuklara yönelik cinsel istismar

Bağımlı ya da gelişimsel olarak tam olgunlaşmamış çocuk ve ergenin, bilerek rıza gösteremeyeceği, tam olarak anlamadığı aile rollerine ilişkin sosyal tabuları ihlal eden cinsel eylemler içerisine sokulması, ÇOCUĞA YÖNELİK CİNSEL İSTİSMAR olarak kabul edilir. Araştırmacılar, çocuklukta ve ergenlikte görünen cinsel istismarın nadir olmadığını düşünmektedirler. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre; sadece bir ilde bir yıl içerisinde hastaneye başvuran 50 istismar olayı olduğu bunların 5 inin ölümle sonuçlandığı 12 sinin de cinsel istismar olduğu ortaya konulmuştur. Tahminlere göre kızların %20si, erkeklerin %9u çocukluk ve ergenlik döneminde uygunsuz cinsel davranışlara maruz kalmaktadırlar. Bunların gerçek oranları tahminlerden daha yüksektir, çünkü bunların tanınmaları zor olmakta ve gizlenmektedir. Çocuk ve gençlerde cinsel istismar ülkemizde sanıldığının aksine daha yüksek oranlardadır. Trakya Üniversitesinde yapılan bir çalışmada aile içi cinsel istismar %1.4 oranında olduğu tespit edilmiştir.

AŞAMALARI;

1.Başlangıçta cinsel istismar olayını gizleme söz konusudur. Bu durum, cinsel tacizi yapanın "bu bizim sırrımız, kimseye söyleme!" tarzında yaklaşımı veya tehdidi, çocuğun çevrenin kendisine inanmayacağı endişesi, aile içi bir taciz ise ailenin dağılması endişesi gibi birçok nedenlerden kaynaklanabilmektedir.

2. Bundan sonraki aşamada çocuk kendini çaresiz hisseder.

3. Daha sonrasında çocuk kendini hapis olmuş hisseder ve sonrasında duruma göreceli uyum sağlar.

4. Daha sonra çocuk veya ergen gücünü toplayarak gecikmiş, çelişkili, içinde bizi ikna edemeyen itirafı gerçekleşir.

5. Sonrasında tekrar geri çekilme, hiçbir şey olmamış gibi davranma sergilenir.

AİLE NE YAPMALI???

1.Çocuklara bedenlerinin kendilerine ait ve özel olduğu, kimsenin zorla ve istemediği şekilde dokunamayacağı öğretilmedir.

2.Yakınlık istemediğinde çocukların "hayır" deme hakkına sahip olduğu öğretilmelidir.

3.Çocuklar ana babalar ve öğretmenler arasındaki iletişim kanallarının sürekli açık olması sağlanmalıdır. Bu iletişim kanallarını açık tutmada sınıf öğretmenlerini ve rehber öğretmenler önemli rol oynayabilir.

4.Çocuk herhangi bir istismar durumuyla karşılaştığında onu dinlemek ve duygularını anladığımızı hissettirmek önemlidir. Çocuğun özgürce konuşmasına izin vererek bir ilişki kurmak ve ortam sağlamak gerekir.

5.Çocuğa ona inandığınız duygusunu vermek önemlidir, aşırı tepkilerden uzak bir ifadeyle dinlemek gerekir.

6. Çocuğa bu konuyu paylaştığı için duyulan memnuniyet dile getirilmeli ve konuşmasının doğru bir davranış olduğu vurgulanmalıdır.

7.Üniversite hastanelerinde bulunan Çocuk Koruma Birimleri/Merkezleri ve Çocuk İstismarını Önleme Derneği vb. gibi kurumlarla eğitim kurumları arasında birlikte çalışma anlayışı geliştirmek, hem cinsel istismarı önleme hem de cinsel istismara maruz kalmış çocuğa uygun yardımı sunma açısından yararlı olacaktır.

Yayın Tarihi : 20 Aralık 2013 Cuma 17:56:20
Güncelleme :20 Aralık 2013 Cuma 17:57:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?