Biri öldürüldü 19 Ocak 2007’de çoğu kişinin tanımadığı biri, öldürüldükten sonra tanınanlardan sadece biri belki de. Neden öldürüldüğü yine çoğu kişiyi ilgilendirmedi sadece “bir adam öldürülmüş, bir gazetenin genel yayın yönetmenimiymiş neymiş!” Yatıyor sokağın orta yerinde uzunlamasına. Çok da önemli değil ekonomik durumu ama çoğumuz için pek bir tanıdık geliyor ayakkabısındaki yırtık. Orta direkten her emektarın altı delik ayakkabısı kaderinden midir bilinmez. Ama işte o yırtık ayakkabı ne ırk ne din ayrımı tanımıyor. Bir noktada birleştiriyor işte aynı kaderi yaşayanları. Belli ki önce kendini düşünmemiş belli ki Ocak ayının soğuğunda su alan ayaklarına dayan demiş, kaç tane orta direk babası böyle düşünmüş; bu kışta böyle geçsin deyip, ne yırtık ayakkabısını ne de yırtık atletini umursamış, açık seçik belli işte önceliği kendisi olmamış bu babaların! Geçer ya demiş, hayır olsun demiş, ya sabır demiş çocukların içinde bir şey kalmasın demiş, okusunlar adam olsunlar, en iyi noktalarda olsun çocuklarım demiş. Ve unutmuş işte! kendini… İşim demiş, aşım demiş, ülkemde güzellikler yaşansın demiş.
Ah o yırtık ayakkabılı babalar, hiç sesiniz çıkmaz mı sizin? İçinizden konuşup yutkunduklarınızla bir ömür tamamlarsınız da düzen böyle mi dersiniz? Bu düzen size yeni ayakkabı verir mi, yeni ayakkabı verse zamanı geri çevirebilir misin kendinizden yana? Gazeteci olursunuz, öğretmen olursunuz, işçi olursunuz… Statü değişir, roller değişir ayakkabı ne zaman değişir orta direkte? Çocuk büyüyünce, okullu bitirince, ayakları üzerinde durunca… derken yıllar geçer. Kendini unutmuş babaya, bir şey alınınca kızar, kendinize alın der, annenize alın der. İçlerinde bir şey kalmasın başkasına özenmesin çocukları, devir kötü. Ya kandırırlarsa çocuklarını, ya üç beş kuruş için kötü alışkanlıklara yönlendirirlerse… Bir taraftan bin bir korku bir taraftan geçim derdi derken “hele bu kışta bir şey almayım kendime, çocuklar bir büyüsün de” çocuklar da hiç büyümez bazen.
İşte o yırtık ayakkabılı babalardan biriydi ölen, geçim derdi herkeste olduğu gibi onda da vardı elbet. Korkuları, umutları, büyümesini beklediği! çocukları vardı belki de. İşte o yüzden emek evrenseldi çünkü duygular ortak bir dilde birleşiyordu. Sessiz bir bekleyişti, çocukların büyümesi ve bunu sadece yırtık ayakkabılı babalar anlamlandırabilirdi. Sevgiyle kalın.
Sizin ve tüm kenthaber calisanlarinin yeni yili Kutlu olsun (yorum yapanlarinda)
Yirtik ayakkabi sevmedim sevemedim gitti.Ama giymedim de demiyorum onuda giydim. Sosyal yasalari olan bir memlekete kapagi attim.Devlet babanin yaptigina sastim. kimsenin yirtik, ayakkabisi yoktu. Yirtilan ayakkabiyi Devlet babaya ver yenisini al gibi idi.( ekonomik bakimdanda eskiler atiliyor yeniler aliniyor bu üretimi yapan yerler haril haril calisiyor patronu helal zengin oluyor iscisi güzel maas aliyor)Bir gün ola bende burada bir baba oldum.Devlet babanin yaptiklari karsisinda, oldugum bu babalikta oldum bir süs babasi gibi!!!Memleketimdede baba ariyorum kendi babami buluyorum. Buna cok mutlu oluyorum. lakin babamin yasam mücadelesine bakiyorum. Bu mücadelede ona üzülüyorum. alacagi ayakkabiyi almasi ile daha cok üzülmektense almamasi ve yirtik ayakkabiyi istemiyerek tercih ediyorum. Gözlerim Devlet babayi ariyor.Adi var Sani var her ne hikmetse bana yok mu yok Var olanlara varmi var her sey alirlar mal mülk edinirler. Ayakkabida alirlar kutularini da atmazlar lazim olacak diye bir kenara koyarlar, icinede yedi sülalesine yetecek bir seyler koyarlar. milletide ikiye bölerler 1-üvey evlat 2-üvey olmayan evlat misali . Üvey evlatlarida bir birine düsürürler. O onu bu bunu yer sopalar palalar Döner bicaklari vs.arada bir sivri zekalilar cikar birini vurur öldürür. Ölen yere yikilir birde bakarsin ayakkabisi göze takilir yirtikmi yirtik!!! delik mi delik!!! Vurana bakarsin oda insanmi insana benzer ve icerde mi icerde yatar bu nasil insanliksa.Ayakkabisi gicir gicir olanlar meydanlarda yeni avlar ararlar arasinlar bakalim nereye Kadar. Biri bir agac icin öldürülrse biri ayri fikirde düsünüyor diye öldürülürse zirtirik sebeblerden insanciklarimiz simdiki zamanda ölüyorsa. Bu ölümlerde kann ölüm ler üzerine temel atalicagina medet umacagina gelecek icin tarih yazacagimiza, simdiki zamanda nedenlerine bakmakta ve olmamasi icin birseyler yapmak gerek kanisindayim.
Yırtık ayakkabı deyince lütfen Hrant Dink'i de analım. Saygılarımla...
Yırtık ayakkabı üzerinde durulması gereken bir nesnedir. Bakarsınız adamın biri yurtık ayakkabı ile ortaya çıkar sonra Tanrı yürü ya kulum der , en tepelere erişir. Yırtık ayakkabını unutur. Birileri yırtık ayakkabılı resmini ortaya çıkarırsa köpürür.... Birde yırtık ayakkabıyı daha doğrusu çarığını onurla giyenler vardır. İstiklal Savaşı yıllarında yurdumuzu istila edenlere karşı yırtık çarıkla savaşan, canını veren kahramanlarımız vardı. Kısacası yırtık ayakkabının onurlusu da onursuzu da vardır. Sevgilerle