1
Haziran
2024
Cumartesi
ANASAYFA

İran’a Saldırı ve Türkiye

ABD’nin(ve İsrail’in) İran ısrarı, Ortadoğu’da yeni denklemlerin kurulmasıyla eş zamanla yürüyor. Hamas’ın seçim başarısı,Irak’ta tırmanan iç çatışma ortamı,ABD’nin İran’a yönelik saldırı planlarında Türkiye’nin yer alması yönündeki çabası yakın gelecekte Ortadoğu’da İran odaklı yeni bir kaosla yüz yüze kalınacağını gösteriyor.

  Henüz Irak işgalinin nihai bir yapılanmaya dönüştürülemediği bir süreçte ,Büyük Ortadoğu idealini sürdürülebilir kılmak ABD açısından İran ısrarıyla mümkün.İran ABD açısından Avrasya egemenliğinin kilididir.Bu kilidi açmadan Avrasya da kalıcı egemenliğin tasarımı olan Büyük Ortadoğu Projesini sürdürebilmek olanaksızdır.

  Ancak İran ABD açısından zor bir kilittir. Avrasya’lı güçlerin buluşma coğrafyası durumundaki İran’ı çözerek, bu güçlerin muhtemel ittifak zeminlerini zedelemek mümkün görünse de bu güçlerin İran üzerindeki koruyucu şemsiyesini kolayca aşmak zordur.En azından İran konusunda Atlantik ittifakı oluşmadan ABD’nin Irak benzeri bir refleksi gerçekleştirmesi çok güçtür. Bu güçlüğe Rusya ve Çin varlığı eklendiğinde ABD açısından işin zorluk boyutu çok daha derinleşir.

  İsrail’in canlı tutmak istediği İran krizi , aslında sadece İran’nın denetime alınması anlamına gelmiyor.İran’a yönelik kriz isteği,Irak ve komşularına yayılabilecek bir yeni yapılanmanın stratejisi haline getiriliyor.Bölgede üniter yapıların,milli devletlerin sona erdirilmesiyle,ufaltılmış,küçültülmüş yeni ama etkisiz siyasi yapıların oluşumu hızlandırılıyor.Böylece parçaları küçük olan bir dünya pazarı yaratmanın yolları deneniyor.
Irak’ta tırmandırılan iç çatışma ise, Sünni-Şii ekseni üzerinden bölge ülkelerine yöneltme eğilimi içeriyor.Mezhepsel ve etnik çelişkiler yaratarak ve körükleyerek, bölgesel düzeyde ülkelerin iç yapılarına yerleştirme hesapları yapılıyor.

  İran’nı içeriden çökertmenin yolları deneniyor.Bunun için fon oluşturulduğu açıkça söyleniyor.Türkiye’nin de aynı çelişkilerin tarafı haline getirilmeye çalışıldığı açıkça görülüyor.
Barzani ; “Irak’ta iç savaş çıkarsa Kuzey Irak’ta ayrı bir devlet kurma hakkımız doğar” diyor.Ardından çok geçmeden iç çatışmalar iç savaşa doğru tırmanıyor.Türkiye’yi ateş çemberinin içine çekebilmenin hesapları diri tutulmaya çalışılıyor.

  Türkiye ile İran arasında yeni bir tehdit algılaması yapılandırılarak,eski defterler kurcalanıyor.ABD saldırısı için Türkiye’den mızrak ucu rolü isteniyor.Türkiye’de Irak işgali dönemine benzer bir savaş çığırtkanlığı başlatılıyor,ABD çıkarlarının savunulması uğruna İran’a saldırıda Türkiye’nin taraf olması isteniyor.
Hiçbir ciddi ülkenin kendi hesaplarını ve çıkarlarını bir kenara bırakarak,tehdit ithal etmeyeceği,güvenlik algılamasını bir başkası üzerinden yürütmeyeceği gerçeği bir kez daha karartılıyor.

  Irak işgali öncesi Türkiye’ye biçilen rol mızrak ucu rolü,o gün ne idiyse bugün de aynı anlamı taşıyor.Yani mızrağın diğer ucu da Türkiye’ye batmaya hazırlanıyor.

Yayın Tarihi : 14 Mart 2006 Salı 18:42:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ali pehlivan IP: 85.96.138.xxx Tarih : 10.04.2006 08:51:12
Merhaba yaşar bey yapmış olduğunuz yorumları çok doğru buluyorum şunu birkez daha kabüllenelim türkün türkten başka dostu yoktur türkiye ateş çemberinin içine atılmaya çalışılıyor güneydoğuda kardeş saydığımız parçamız olan kürt(türkler) ne yapmaya çalışıyorlar kimin maşalığını yapmaya çalışıyorlar türkün sabri geniştir ufku yücedir fakat asla arkadan vurulmaya gelmez selamlar

mtofan IP: 85.98.3.xxx Tarih : 9.04.2006 13:47:17
ABD Yİ KİNIYORUM CÜNKÜ ENBÜYÜK İSTEKLERİ DÜNYANIN HAKİMİ OLMAKTIR ONUN İÇİN SIRA BİZEDE GELECEKMİŞ GİBİ GÖZÜKÜYOR............