26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Binalarda Enerji Ekonomisi

İnsanoğlu, her zaman doğadan elde ettiği enerjiye gereksinim duymuştur. Ateşi bularak yaşadığı ortamın gecelerini aydınlatmış, soğuk havasını ısıtmıştır. Bu ışık ve ısı enerjisini kestiği ağaçtan, odundan elde etmiştir. Zaman içinde ışık enerjisi için yağ, petrol, elektrik; ısı enerjisi için hayvan dışkısı, fosil yakıtlar, petrol, doğal gaz ve elektrik kullanmıştır. Elektrik enerjisini elde etmek için de yine doğal yakıtlara ve doğal enerjilere (su, rüzgâr) gereksinim duymuştur. Logaritmik oranda ve devamlı çoğalan nüfusu ile insanoğlu, dünya kaynaklarının aşırı tüketimi ve de yakıtların bozduğu atmosfer şartları ile doğal dengeye zarar vermeye başlamıştır.

Son yıllarda gelişen çevre bilinci yanında, pahalı satın alınan enerji, yaşadığımız binalarda tükettiğimiz enerji konusunda ekonomik önlemler almamızı zorunlu kılmıştır. Bu nedenledir ki, enerjiyi gereksiz yere israf etmemek, ondan optimum faydalanmayı öğrenmek yanında, inşa ettiğimiz yapılarda enerji kaybını minimuma indirme çabası içine girmemiz gerekiyor. Binalardaki enerji kayıpları sadece kişilere değil, sonuçta ülkemize ve ülke ekonomisine de büyük zararlar vermektedir.

Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de çevre koruma amacı ile binalarda, ısıtma ve soğutma sistemlerinden kaynaklanan sera gazları emisyonunun sınırlandırılması, yaşam standardını kısıtlamadan enerji ekonomisi sağlamak üzere, binaların planlama ve inşa teknolojisinde önlemler alınması zorunlu duruma gelmiştir.

Bu amaçla Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, 5 Aralık 2008 tarih ve 27075 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ ile konuya el atmış ve açıklık getirmiştir. Yönetmeliğin yürürlük tarihi, yayınlanmasından bir yıl sonra başlayacaktır ki bu tarih de önümüzdeki 5 Aralık 2009 tarihidir. Bu yönetmelikle ‘Binalarda Isı Yalıtım Yönetmeliği’ yürürlükten kalkmış olacaktır.

Yönetmelikte amaç: ‘’Dış iklim şartları, iç mekân gereksinimleri, mahalli şartlar, maliyet etkinliği dikkate alınarak bir binanın bütün enerji kullanımlarının değerlendirilmesi için gerekli hesaplamaların belirlenmesi, birincil enerji ve CO2 emisyonu açısından sınıflandırma, yeni ve tadilât yapılacak mevcut binalar için minimum enerji performanslarının belirtilmesi,..’’ olarak tarif ediliyor. Mevcut ve yeni yapılacak konut (villa, apartman), ticarî (büro, alışveriş merkezi, …) ve hizmet amaçlı binalarda (okul, hastane, tiyatro-sinema, dini ve idari yapılar, …) elektrik, ısı ve sıcak su gereksinimlerinin yenilenebilir enerji kaynaklarından temini ile ekonomik verilerin dikkate alınma şartı getiriliyor ve uygulamada kullanılacak değer ve katsayılar belirtiliyor.

Bütün bu şartların dışında, bin metre kare kullanım alanından büyük binalarda ısıtma, soğutma, havalandırma, sıcak su, elektrik ve aydınlatma enerjilerinin kısmen veya tamamen karşılanabilmesi için hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal, biokütle, biyogaz, dalga, akıntı, gel-git enerjilerinden faydalanmak üzere getirilecek tasarım önerilerinde ilk tesis maliyeti ile işletme ekonomisi mukayeselerine optimum çözüm getirme şartı aranıyor. Konut dışındaki otel, hastane, yurt, spor merkezleri gibi binalarda ısıtma ve sıcak su sistemlerinde güneş enerjisi toplayıcıları ile sistemin desteklenmesi zorunlu hale getiriliyor.

20 bin metre kare kullanım alanından büyük binalarda ise kojenerasyon sistemi (ısı, elektrik, mekanik enerjilerin aynı tesiste, eş zamanlı olarak üretilmesi) uygulanması isteniyor.

Sanayi yapıları, 50 metre kareden küçük ve geçici yapılarla depo, ardiye, ahır, ağıl gibi binalar yönetmelik kapsamı dışında kalıyor. Tarih ve kültür varlıklarında Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararlarına göre uygulama yapılacağı belirtiliyor. Mevcut yapıların, yönetmeliğin yayınlanmasından itibaren 10 yıl içinde yönetmelik şartlarına uygun duruma getirilmesi isteniyor.

Yönetmeliğin uygulanmasında, yatırımcı kuruluşlar, bina sahip ve yöneticileri, tasarımcı ve uygulayıcı mimar ve mühendisler, müteahhit ve üreticiler, görev, yetki ve sorumluluk sahipleri olarak belirtiliyor.

Yine bu yönetmelikle mimar ve mühendislere büyük işler düşüyor. Yapılacak binanın çevre ve imar durumu, yönü, nem, güneş, rüzgâr gibi meteorolojik verileri dikkate alınacak ve sonuçlar bir raporla belirtilecektir. Binalarda güneşin ışık ve ısı enerjisinden azami faydalanılacak, doğal havalandırmaya önem verilecektir. Bina dış kabuğunda yapılacak ısı yalıtım (mantolama) projelerinde çatı-duvar, duvar-pencere, duvar-taban ilişkilerinde ısı geçirim köprüleri oluşmamasına dikkat edilecektir. Yaz aylarında güneşten kaynaklanan istenmeyen ısının önlenmesi amacı ile pencere sistemlerinde ısı ve güneş kontrollü detaylar ve yalıtım camları seçilecektir. İç mekânlarda gün ışığından azami yararlanma esastır. WC, banyo, koridor, mutfak gibi mekânlarda karanlık ortamlar yaratılmamalıdır. Bu ve bunun gibi birçok hususun dikkate alınması gerekecektir. Burada ayrıntılı standart, katsayı ve hesaplara girecek değilim. Ancak bu hususların uzmanlarca dikkate alınması ile yapılacak mimari, mekanik ve elektrik proje ve hesaplamalar sonucundadır ki, binanın yıllık enerji tüketiminde büyük tasarruflar sağlanabilecektir.

Bundan sonra aydınlatmada kullandığımız akkor flâmanlı lâmbalara veda etmemiz gerekiyor. Bırakın bu tip lâmbalar sadece AKP ambleminde kalsın. Flüoresan veya sodyum buharlı ekonomik lâmbaları, dış mekânlarda gün ışığı ile bağlantılı fotoelektrik sistemlerini tercih edeceğiz.

Mekanik tesisat elemanlarında da ısı ve ses yalıtımı aranacak, yakıt tasarrufu için sıvı ve gaz yakıtlı kazanlarda otomatik kontrol sistemi kullanılacak, su tesisatında ekonomik rezervuarlar, fotoselli armatürler tercih edilecektir.

Yine yönetmeliğe göre her bir bina için ayrı ‘Enerji Kimlik Belgesi’ düzenlenecek, bu belge belediyece verilecek yapı kullanım (iskân) izninin ayrılmaz parçası olacaktır. Bu belgede binanın yıllık enerji gereksinimi belirtilecek, A’dan G’ye kadarki sınıflandırmada ‘Sera Gazları Emisyonu’ görülecektir.

Peki, bu yönetmelik mal sahibine, alıcıya ve binayı kullananlara ne yarar sağlayacaktır?

Konut, ticari ve hizmet binaları yaptırırken bu değerlere dikkat edilecek, satın alırken kimlikte yer alan değerler kontrol edilecek, sınıflandırmaya göre emsallerinden daha fazla enerji tükettiği belirlenen binalara yaz-kış yüksek işletme faturası ödemek istemeyen alıcı bu gibi binaları tercih etmeyecek, az enerji tüketen binalar tercih nedeni olacaktır.


yerguvenc@gmail.com  
 

Yayın Tarihi : 27 Ekim 2009 Salı 10:37:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?