22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Endüstriyel Tasarım ve Modada Öncü Bir Kent


Duomo Meydanında Victor Emanuel II. pasajı. Endüstriyel tasarım ve modada öncü kent, Milano’dur. Milano’ya İtalya’nın en güzel kenti denemez ama rahatlıkla İtalya’nın en şık, en hareketli, en zengin kenti denebilir. Milano, tarım, endüstri, ticaret ve finans merkezi olup İtalyan ekonomisinde önemli yeri olan bir kenttir. Güzel sanatlar ve tasarım dünyasındaki öncülüğü ise rönesanstan zamanımıza kadar devam ede gelmektedir.

İtalya, dünyada ekonomik düzeyi yüksek 10 ülkeden biri olması yanında kültür, sanat, mimari, müzik, edebiyat, moda konularında öncülüğü kimselere bırakmayan, zengin ve uygar yaşam biçimi, şarapları ve mutfağı ile de kendinden söz ettiren bir ülkedir. İtalya’nın bu nitelikleri kazanmasında Milano’nun büyük rolü vardır. Esasen, Kuzey ülke ekonomi ve uygarlık düzeyleri Güney ülkelerine nazaran daha gelişmiş olduğu gibi, bir ülkenin içinde de Kuzey bölgelerin ekonomi ve uygarlık düzeyleri Güney bölgelerine nazaran daha gelişmiş oluyor. Bu kural, İtalya için de geçerli; Milano ve Sicilya iki ayrı kutup oluşturuyor.

Milano’nun, endüstri ürünleri tasarımındaki başarısı, bütün bu değer birikimlerinin sonucu olarak ortaya çıkıyor. Endüstri ürünleri nedir? İnsanların kullandığı her şeydir. Şu anda bu yazıyı yazdığım masa, masa üzerindeki abajur, kalemlik, sigara tablası, elimdeki kalem, önümdeki bilgisayar, oturduğum sandalye, kullandığım telefon, su içtiğim bardak, üzerimdeki elbise, gömlek, içimdeki çamaşır, elimi yıkadığım armatür ve lavabo, kullandığım otomobil, velhasıl milyonlarca araç, endüstriyel tasarım sonucu gerçekleşen üretim ürünleridir. Bunu somut örneklerle anlatmamın nedeni, yaşamımıza giren bütün bu endüstri ürünlerinin nasıl tasarlandıklarını, nasıl üretildiklerini hiç düşünmeden kullandığımızı hatırlatmak içindir.

Endüstri ürünleri üretiminin orijinini teşkil eden tasarım (design) çalışması, bizler için çok yeni bir kavramdır. Bizler, yıllar yılı dış dünyadan elimize hazırlop gelen endüstri ürünlerini işlev, form ve estetiğinin farkına bile varmadan kullanmaya alışmışız. Orijinal ürün üretememiş, ama taklit ürünü çok başarılı şekilde yapmışız. Ama artık, dünyada marka olabilmek için orijinali yakalayabilmemiz gerekiyor. Bunun da yolu, mükemmel tasarımdan geçiyor. İşte size Hürriyet Gazetesi’nden 14 Haziran 07 tarihli bir haber: ‘’İtalya’nın önde gelen markalarından, 450 milyon dolar cirolu Replay’in satın alma müdürü, Türkiye’de yatırımların daha çok ekipman ve makinalara yapıldığını belirterek ‘Asıl yatırımı stil yaratmaya ve tasarım geliştirmeye yapmalısınız. Odaklanmanız gereken konu bu.’ diyor.’’

Nisan ayında, bu mesleğin öğrencisi torunum Kerem’i ziyaret, ondan yeni bilgiler edinmek, kenti tanımak, bu arada tasarım fuarını görmek amacı ile eşim ve iki kızımla beraber Milano’ya gittik. Bu kadar girizgâhtan sonra, şimdi sizlere benim gözümle Milano’yu anlatmak istiyorum:

Milano, Lombardia’nın merkezi. Po ovasını sulamak amacı ile Leonardo da Vinci’nin inşa ettiği su kanalları şebekesinin ortasında, ayrıca dört yöne giden kara ve demir yollarının kavşağında bir kent. Gotlar, Lombardlar, Büyük Karl’ın fetihleri, kilise devletleri, Milano dükalığı serencamından sonra 1859’da Kral Vittorio Emanuel II. ve İmparator Napoleon III.ün kente girişi ile kentin kaderi değişiyor, 1870’lerden sonra ticaret, finans ve endüstri merkezi olarak gelişiyor.

İtalyan endüstriyel tasarımından bir örnek: FERRARİBu günün Milano’su da verimli tarım toprakları ortasında, Güney İtalya’ya, Venedik’e Cenova’ya, Torino’ya, Fransa’ya, İsviçre Alplerine giden yolların kavşağında, karayolları ve 3 istasyonlu demiryolları ile zengin endüstri, tarım, ticaret, finans ve de moda merkezi durumunda.

Milano modası, Paris modasının aksine abartılı olmayıp, giyim kuşamda, elbise, ayakkabı ve aksesuarlarda daha gerçekçidir. Tasarımlarında stil ve rahatlığı ön plana alır. İstanbul’da ancak ısmarlama ayakkabı yaptırmak durumunda olan ‘pabucu büyükler’, orada istedikleri mağazada, istedikleri markada 46, 48, 50 ve buçuk numaralı ayakkabıyı bulabilirler. Hem de ayağı küçük gösterecek form ve stilde. Milano’nun giyim kuşam ve aksesuar modasının kalbi, Piazza Duomo, Via Mazzini, Victor Emanuel II., Corso Venezia, Corso Buenos Aires ve de Via Monte Napoleone ile bunları dik kesen sokaklarda atar.

Prada, Giorgio Armani, Valentino, Gianna Versace, Gucci, Salvatore Ferragamo, Trussard gibi markalar zengin müşterilere hitap eden sayısız mağazadan bir kaçı.

Milano, şık görünüme önem verir. Kafe ve restoranlarda her zaman şık, görgülü ve meşhur kişilere rastlayabilirsiniz. Kentin cadde ve sokaklarında 4 x 4 arazi tipi cipler görgüsüzce dolaşmaz. Kaldırımlar yollardan 15 santimden daha yüksek olmaz. Kaldırım ve cadde arasında sık aralıklarla düzenlenmiş rampalar, özürlü ve çocuk arabalarının geçişine imkân verecek genişliktedir. Karşıdan karşıya geçen insanlara otolar öncelik tanır ve durur. Konutlarda kâğıt, plastik, metal ve cam atıklar ayrı ayrı çöp kutularına atılır. Sokaklarda hiçbir çöp ve ifrazata rastlamazsınız. Umumi binalarda, mağazalarda kapılar daima dışarıya açılır. Böylece yangın, deprem, panik vukuunda insanlar birbirleri üzerine yığılarak ezilmezler. Bina giriş ve çıkışlarında herkes birbirine yol verir; arkadan gelene kapıyı tutar. Asansörde, bekleme hollerinde selâmlaşılır. Arabanızı kullanmaya gerek kalmadan metro, tramvay ve otobüslerle kentin her noktasına ulaşabilirsiniz. Tramvay duraklarında bile aracın saat kaçta geleceği yazılıdır. Bekleme süresi 10 dakikayı geçmez. Bu saydıklarım şu anda aklıma gelenler. İşte böyle şeylere kent yaşamı ve kentlilik bilinci diyorlar.

Lise öğrencileri bile, okul duvarlarına asılı resimler, hol ve avlulardaki heykeller arasında, sanat kültürü alarak yetişirler. Tasarım eğitimi, bir devlet üniversitesi olan Politecnica’da seri imalat ürünleri tasarımı, özel Domus Academia’da özgün ürünler tasarımı eğitimi ağırlıklı olarak verilir.

Bütün bu uygarca davranışlar yanında kozmopolit bir kenttir. Cadde ve sokaklarda, kafe ve restoranlarda, hemen her ulustan ve ırktan insanlara rastlarsınız. Sokaklarda gösteri yapan Güney İtalyalı dansörler, Uzakdoğulu garson kızlar, ellerinde fotoğraf ve video kameraları ile Japonlar, Kuzey Afrikalı parsacı kemânîler görürsünüz. Türk iş adamları, takım elbiseleri, bıyıkları, ağızlarında sigaraları ile hemen seçilirler. Araplar, ellerinde tespihleri, kafelerde hesabı öderken garson kızın elini tutmayı kâr sayan davranışları ile göze batarlar.

Bu arada, büyük dünya kentleri ile beraber Milano’da da gerçekleşen ‘Cow Parade’ etkinliklerini de görme imkânımız oldu. Meydan, cadde ve sokak gibi hareketli açık alanlarda, sanatçı ve öğrencilerin tasarımları ile süslenen inek heykelleri kente renk katıyordu.

'Cow Parade' etkinliklerinden inek heykeliŞimdi gelelim tasarım haftasına. Milano tasarım haftası, 17 – 23 Nisan tarihleri arasında gerçekleşti. Etkinlik ve sergiler, kente dağılmış 388 noktada yer alıyordu. Bu sergilerde Türkiye’de de az çok tanınan USM, Futura, Domusnova, İnterni, Guzzini, Alcantara, Versace Home, Iris Ceramica, Dolce&Gabbana, Gaggenau gibi dünyaca meşhur markaların yeni ürünleri, Casamania, Zonotta, Mdf İtalia, Natuzzi, Verzelloni gibi mobilyacılar, meşhur sandalyeci Thonet, cam mobilyada Glas Italia, aydınlatmada Design Ship Tora gibi binlerce marka tasarım ürünleri tanıtılıyordu.

Bu arada, Türk’ün ayak sesleri de karınca kararınca, bu tasarım haftasında duyulmaya başlamıştı. İTÜ’lü 22 genç tasarımcının İstanbul temalı ‘5 Duyu İstanbul’ projeleri, Nurus ana sponsorluğunda ve İTÜ’den sınıf arkadaşım mimar Yılmaz Zenger desteği ile Salone Satellite’de sergilendi.

Yine, 36 Türk tasarımcının, Milano tasarım bölgesi Zona Tortona’daki Superstudio Pia’da sergilenen ‘İlk in Milano’ sergisi de göğsümüzü kabarttı.

Bunun dışında, Derin, UB Studio, Fy Mobilya, Gaia&Gino, B&T Design, Makomim gibi değerli mimarlık ve tasarımcı firmaların mobilya ağırlıklı sergileri de geleceğimize olan umudumuzu arttıran çalışmalardı.

Milano’daki mimari yapıt ve müzelere bundan sonraki yazımda değineceğim.
Yayın Tarihi : 18 Haziran 2007 Pazartesi 12:34:53
Güncelleme :18 Haziran 2007 Pazartesi 12:50:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
bahadır uludağlar IP: 88.241.158.xxx Tarih : 5.05.2008 21:43:09

çok klas bi haber