15
Haziran
2025
Pazar
ANASAYFA

Geleceğin İstanbul’u

İş yavaş yavaş açıklığa kavuşmaya başladı. Evvelâ Karayolları Genel Müdürü, sonra Ulaştırma Bakanı İstanbullulara beklenen müjdeyi(!) verdi: Üçüncü Boğaz Köprüsü yapımına yakında başlanacak. Kent planlamacıları ve onların yönünde ahkâm kesenler (ben dâhil) istedikleri kadar dirensinler, bu köprü yapılacak.

Neymiş efendim? Boğaz köprüleri yeni köprüleri doğuran bir kısır döngüymüş. Bu köprüler İstanbul’u kuzey yönünde geliştiriyor, Karadeniz paralelindeki yeşil kuşağı her geçen gün daha fazla tahrip ediyor ve de otoyol çevresindeki araziyi spekülâtörlerin emrine veriyormuş. Hâlbuki İstanbul, Gebze–Silivri yönünde Marmara Denizine paralel lineer çizgide gelişmeli imiş. Bunların hepsi palavra. Bu plancılar hiçbir şey bilmiyor.

Bilmiyorlar ki, geleceğin İstanbul’u, Boğaziçi’nin iki yakasında ve kuzey yöne doğru gelişecek ve kent Karadeniz’e ulaşacak. Onlar Boğaziçi’ni hâlâ Thomas Allom’un gravürlerindeki gibi pitoresk görünümde kalsın isterler. Ama artık ahmaklığın lüzumu yok; eskiye özlem çekenlere bu kentte yer de yok.

İstanbul 2050

Yeni İstanbul güneyden kuzeye doğru çıkacak, Rumeli yakasında Beylikdüzü–Kilyos, Anadolu yakasında Pendik-Riva arasında yapılacak otoyolları arasındaki alanda gelişecektir. Bu otoyollar, karşıdan karşıya Ortaköy–Beylerbeyi (Boğaz Köprüsü), Arnavutköy–Kandilli, Maslak–Kavacık (FSM Köprüsü), Yeniköy–Çubuklu, Tarabya–Beykoz (3. köprü), Sarıyer–Yûşâ, Garipçe–Poyrazköy köprüleri ile Boğaz’ı geçecek ve birbirlerine bağlanacaklardır. Böylece ‘yedi tepe’si ile anılan eski İstanbul’a nazire olarak yeni İstanbul, ‘yedi köprü’sü ile anılacaktır. Gemi ile Boğaz turu yapanlar, kafalarını kaldırdıkları zaman görecekleri her iki yakadaki gökdelenlerle iftihar edecekler, gökdelenlerde oturanlar önlerinden bir nehir gibi akan Boğaz’ın keyfini süreceklerdir. Boğazın sahil kesimlerinde kafeler ve kola–balık lokantaları, Karadeniz kıyısında Rumelifeneri-Terkos ve Anadolufeneri-Şile arasında yeni İstanbul’un yalı ve malikâneleri sıralanacaktır. Sur içi İstanbul’u müze–kent olacak ve turizme hizmet verecektir.

İstanbul, artık bütün bu güzellikleri yanında bölgenin önemli bir finans merkezidir. Ankara eski önemini yitirmiş, başkentin yönetim birimleri İstanbul’a taşınmıştır. Bu arada havadaki karbon di oksit ve diğer gaz oranlarının bu güne göre kat be kat artışı dünya iklimini değiştirmiş, Avrupa’da AB ülkeleri ekonomik bunalıma girmiş, ‘Euro’ tahtından inmiş, ‘Yuan’ saltanatı başlamıştır. ‘Dolar’ ve ‘Rupi’ başa baş gitmektedir. İklim değişikliği ile ısı artışı yurdumuzu da vurmuş, Ege ve Akdeniz tatil köyleri sinek avlamaya, yeni turistik otel ve tatil köyleri Karadeniz kıyılarında sıralanmaya başlamıştır. Tatil yöreleri Karadeniz’i çepeçevre dolaşan oto ve manyetik levitasyon tren yolları ile birbirine bağlanmış, İstanbul’dan başlayan bu yollar, Samsun, Giresun, Trabzon, Batum, Anapa, Novorosisk, Kerç, Yalta, Sivastopol, Odesa, Köstence, Varna, Burgaz ringi ile tekrar İstanbul’a kavuşmuştur. Bölgenin incisi İstanbul, böylesine önemli bir transit ve finans merkezi olmuş; daha ne istiyorsunuz?

Bu kadar ütopi yeter. Ama yine de olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz.

yerguvenc@gmail.com  
 

Yayın Tarihi : 16 Şubat 2010 Salı 11:12:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?