18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Güzel Türkçemiz

Anayurttan dalgalar halinde gelen Türkmen boyları, bir kısım Bizanslısı, Kürdü, Lazı, çerkezi, eski kalıntılardan Hititlisi, Hattilisi, Ffrigyalısı, Lidyalısı ile Anadolu potasında kaynaşmış ve bu gün adına ‘Türk’ dediğimiz halk oluşmuş.

Birkaç yıl evvel Burdur’un Ağlasun (Sagalasos) İlçesi'nde kazı yapan Belçikalı arkeolog, 3000 yıllık insan iskeletleri buldu. Bunlara yöre halkına ait 50–60 yıllık iskeletlerle beraber DNA testi yaptırmak istedi.Kapalı bir toplum olan yöredeki bazı tutucular: ’Bizim o kâfirlerle ne ilgimiz olabilir ki ?’ diye karşı çıktılarsa da sonuçta ikna oldular. Belçika'da yapılan DNA testinde 3000 yıllık kemiklerle 50–60 yıllık kemikler yüzde 100 e yakın benzerlikle akraba çıktı.

Herhalde bu gibi nedenlerle olsa gerek, fiziğimiz Orta Asya’lı kardeşlerimizden farklı; ama özümüz onlarla bir…

Bu pota içinde acaba, nasıl diğer unsurları asimile etmişiz ve ‘Türk egemen' unsur olmuş ?

Şanlı geçmişi, kuvvetli ve adaletli devletçiliği, insancıllığı, akılcılığı, üstün zekâsı, gelenekleri, renkli folkloru, sağlıklı mutfağı, mimarlık sanat ve kültürü gibi üstün özellikler yanında hiç şüphe yok ki, sağlam ilkeleri ile ezelden beri yaşayan Türk dilimizle kendimizi göstermiş ve Anadolu’nun başat unsuru olmuşuz.

O ne güzel dildir ki; on yüzyıl evvelki Yunus Emre’yi saf Türkçe'siyle bu gün de rahatlıkla anlıyor ve seviyoruz.

Bu gün de matematiksel ilkeleri sayesinde ürettiğimiz yeni sözcükler ve onlarla yaptığımız takılarla, dilimizi modern çağa uyarlıyabiliyoruz.

Fransızca'da Victor Hugo’nun 40 bin sözcükle yazdığını, buna karşın Türkçe'yi en zengin kullananlardan Yaşar Kemal’in 3 bin 500 sözcüğü geçemediğini söyleyenler çok yanılıyorlar.

Batı dillerine göre Türkçe'nin daha az sözcük içerdiği, ilk bakışta doğru gibi geliyor. Ancak bunu söyleyenler Türkçe'deki bir sözcüğün birden fazla anlama gelebildiğini, aldığı takılarla çeşitlendiğini, sözcüğün cümle düzenindeki yerine göre değişik vurgular kazandığını, yani az sözcükle çok şeyin anlatılabildiğini görmezden geliyorlar.

Örneğin: ’İstemez’ sözcüğü ile bir yargıya varabildiğiniz gibi, aynı sözcükle sitem de edebilirsiniz. ’Hasta’ sözcüğünü ele alırsak,’akciğer hastası olmak’, ’Dr. Faik Bey'in hastası olmak’, ’futbol hastası olmak’ gibi çeşitlemeler; cümle yapısında ‘ben oraya gidiyorum’, ’oraya ben gidiyorum’ daki gibi anlam farklılıkları ilk akla gelenler...

Avamın söylediği ‘Türkçe çok lâstiklidir, nereye çeksen oraya gider’ sözünde haklılık payı vardır.

Türkçe bilmeyen yabancılar, konuşmalarımızı duyunca, bunun ahenkli bir dil olduğunda fikir birliği içindeler. Fuzuli’nin, Kanuni Sultan Süleyman için söylediği; ‘Gözüm,cânım efendim/ Sevdiğim Devletlû Sultanım’ mısraında aruzun verdiği ahengi bizler de hissedebiliyoruz.

Güzel Türkçe'miz, yüzyıllar boyu Arapça'nın, Farsça'nın, çok sonraları Fransızca'nın, şimdilerde ise İngilizce'nin bunca saldırısına karşın sapasağlam ayakta duruyor.

‘Bu günden sonra, dîvanda, dergâhta, bârgâhta, mecliste, meydanda Türkçe'den başka dil konuşulmaya’ diyen Karamanoğlu Mehmet Bey’i, bize arı Türkçe'mizi ve yeni abecemizi kazandıran Atatürk’ümüzü hayırla yad edelim.

Atatürk, geometri terimleri ile dahi ilgilenmiştir. Eskiden kullanılagelen arapça: ’Müselles-ül mütesaviyen edlal’ den ne anlıyorsunuz? Bunun Türkçesi ve de Atatürk'çesi ‘Eşkenar üçgen’ dir. Osmanlı’nın son dönemlerinde moda olan Fransızca sözcüklerden, ’pardon’ ve ‘mersi’ bu günlere kadar geldi. Hem de ‘çok mersi’ diye gülünçleşerek…

Yine ne yazık ki, günümüzde merkeze 'center', iş hanına 'plaza', bedestene 'galleria', sergi alanına 'show-room', köşke 'villa', iki katlı eve 'duplex', üç katlı eve 'triplex', kahveye 'cafe', bakkala 'market', dükkâna 'shop', torbaya 'poşet', yıldıza 'star' diyen ve yazanlarımız, bir semt adı olan Maçka’yı 'Machka' diye yazan tabelalarımız, Entivi, Sienbisi, Eyçbibi diye anılan televizyon istasyonlarımız var.

Merak ediyorum, aklımız ne zaman başımıza gelecek?

Türkçenin güzel bir yanı da demokrat bir dil olması, dişil-eril-eşya arasında ayrım yapmamasıdır. Arapça ve ispanyolca'daki ‘el’, İngilizce'deki ‘the’, fransızcadaki dişil ‘la’, eril ‘le’, almancadaki dişil ‘der’,eril ‘die’,nötr ‘das’ gibi harfi tarifler Türkçe'de yoktur. Cümle yapısındaki esneklik ve vurgulamalarla hiç bir eksiklik hissedilmemektedir. Üç batı dilinde ‘ç’ sesi vermek için ‘ch’,’tsch’;’ş’ sesi vermek için ‘sh’,’ch’,’tch’ kullanıldığı gibi ‘c’ harfini bazen ‘k’,bazen de ‘s’ diye okursunuz.Türkçe ise yazıldığı gibi okunur.

Yukarıda da söylediğim gibi Atatürk’ün Türkçe'mize en büyük armağanı harf devrimidir. Bu günün Türkiye’sinde böyle bir devrimin yapılamayacağına aklınız kesiyorsa, Atatürk’ün dehasına ve büyüklüğüne bir kere daha iman edersiniz.Türkçe fonetiğe hiç uymayan Arap elifbası bu devrimle atılmış, Lâtin esaslı yeni ‘Türk abecesi’ dilimize uyarlanmıştır.

Arap yazısı steno gibidir; eskiler çabuk not tutmak gerektiğinde yeni yazı yerine Arap yazısını tercih ederlerdi. Ancak,Ankara’yı ‘ankrh’, maydonozu ‘midenuvhz’ yazacaksınız. İngiltere ve İskandinavya sözcüklerini karıştıracak,bir türlü doğru yazıp okuyamıyacaksınız. Nitekim bir üniversite profesörümüz eski bir fermandan ‘onu bir buçuğa verile’ cümlesini ‘evvelâ un ile pirinç verile’ diye okumuş ve yayınlamıştır. Nokta,virgül de birer harf olduğundan noktalama işaretleri kullanamazsınız. Cümle aralarına gül veya yıldız koyabilirsiniz. Ancak cümle ve özel isim başlarında da küçük harf kullanacaksınız. Çünkü büyük harf yok… Son Osmanlı edip ve yazarlarından Şinasi, noktalama işaretlerini bu yazıya uydurma çalışmaları yapmışsa da,yaptığı çalışma tutmamıştır.

‘Tuz’, ’düz’ sözcükleri, ’ol’, ’öl’, ’evvel’ sözcükleri, ’gül’,’ gel’, ’kel’ sözcükleri, de aynı şekilde yazılıyordu. Eski yazı döneminde, Ercüment Ekrem Talu, bir gazete makalesinde: 'alim alim gül alim, gül dibine gel alim... Türküsünü yazdığı için mahkûm olmuştur. Çünkü yazdığı türküde ‘Kel Ali’ lâkabı ile maruf, Bakan Ali Çetinkaya’yı kast ediyor, türküdeki gül ve gel’i kel diye okuyabiliyordunuz.

Mesleğim dışında,’hariçten gazel okumak’ bahasına da olsa yazı yazma hevesimi hoş görün. Dil konusunda yazabileceklerm bu kadar… ’Her ne kadar sürç-ü lisan ettiysek affola’. Bazı konularda beni aydınlatan Y.Müh. Atılay Arsan’a da teşekkürler…

Yayın Tarihi : 24 Haziran 2005 Cuma 19:22:30
Güncelleme :27 Haziran 2005 Pazartesi 09:57:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
selahattin turk IP: 88.254.215.xxx Tarih : 24.04.2007 11:14:58
çok güzel yazı olmuş ama zor söylenmeyen sözcükler olsayamış çok daha güzel olcaktı

hilal karadere IP: 88.254.37.xxx Tarih : 23.05.2007 18:45:36
çok güzel bilgiler var.özellikle msn konuşmalarından çok böyle konuşmalar öğreniliyor bnde msn de konuşuyorum ama kanuşuyoruma konuşuorm demiorm türkçemizi yozlaştırmayalım.....

sefa balcuyurt IP: 81.215.152.xxx Tarih : 24.04.2007 18:26:20
bencede çok güzel bilgiler ama herkes başka başka şeylere girdiği için bu şey unutuluyor. bence en iyi ödev sayfası budur .

buket duran IP: 88.230.97.xxx Tarih : 14.04.2007 11:44:56
çok güzel bilgiler var ben ortaokul öğrencisiyim çok işime yaradı emeği geçen herkeze tşklerimi sunarım

seden nur ader IP: 88.254.170.xxx Tarih : 29.03.2007 19:10:13
ewt cok doğruydu

murat karayumruk IP: 88.225.89.xxx Tarih : 2.04.2007 16:05:35
güzel.ama resimlendirin lütfen

nazmiye akçam IP: 88.224.140.xxx Tarih : 17.04.2007 19:36:31
Ben Türkçe'mizin yozlaşmamasını yabancılaşmamasını isteyen bir vatandaşım.Bu yazıdaki görüşlere de kısmen katılıyorum.Güzel bir yazı olmuş.Başarılarınızın devamını dilerim.

mert IP: 85.99.33.xxx Tarih : 18.02.2007 14:54:56
türkçemiz hakkında ki bu bilgileri bizimle paylaştığınız için öncelikle teşekkür etmek istiyorum.Gerçekten çok işime yarayan bilgiler var.

yılız kahraman IP: 88.224.27.xxx Tarih : 1.04.2007 11:32:49
bence bana gore cok guzel olmus ama bazı yerlerde hataları var olsun ama cok guzel bunu yazana sonsun tesekkurler

liseli kız IP: 88.243.244.xxx Tarih : 25.09.2007 23:13:29

ellerinize sağlık çok güzel olmuş ben lise öğrencisi olarak çok beğendim bende sizin gibi Türkçe'nin yok olmasını istemiyorum bunun içinde elimden geleni yapmaya hazırım bu site için de çok teşekkürler...


tunahan kalay IP: 88.231.83.xxx Tarih : 1.04.2007 12:06:25
müthiş olmuş

bektas.akar IP: 88.227.76.xxx Tarih : 25.04.2008 15:44:29

işte ödevimi buldum


koray arıbaş IP: 88.228.100.xxx Tarih : 3.12.2008 19:01:19

yaşasın türkçe performans ödevimi buldum ama bu kelimeler arasında degişik işaretler var onlar ne anlama geliyor??? yinede tebrik ediyorum. TÜRK DEMEK TÜRKÇE DEMEK TÜRKÇE GİDERSE TÜRKİYE GİDER .İLİNE DİLİNDE KÜLTÜRÜNE SAHİP ÇIK. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK


eda baykar IP: 81.213.73.xxx Tarih : 28.04.2008 17:22:28

gerçekten süper olmuş türkçemizi korumalıyız


samet tuncer IP: 85.106.232.xxx Tarih : 24.01.2008 17:11:35

çok güzel bir türkçemiz var kesinlikle türkçe dünyada en önemli dildir.TÜRKİYE/KONYA SAMET 6-A SÜLEYMAN ÇELEBİ İ.Ö.O


emre yılmaz IP: 88.232.247.xxx Tarih : 13.01.2009 20:03:09

çok güzel olmuş