3
Mayıs
2025
Cumartesi
ANASAYFA

Kütüphaneler (I)

Bilmem haberiniz var mı; her yıl Mart ayının son Pazartesi günü ‘Kütüphaneler Haftası’ başlar ve okullarda kutlanır. Bu kutlama, 1964’ten beri devam eder. Bu yıl 29 Mart’tan itibaren kutlanacak. Hafta, öğrenciye kitap okuma ve kütüphanelere gitme alışkanlığı kazandırma amacı güden güzel bir eylem.

Kitap okuma alışkanlığı az olan bir ülkeyiz. Avrupa’ya gidenler bilirler. Parklarda, banklar üzerinde kitap okuyanlar, metrolarda 10-15 dakika sürecek yolculuklarda bile ceplerinden çıkardıkları kitabı okuyanların sayısı bir hayli fazladır. Hadi diyelim ki, eski Arap harfleri ile basılan kitapları okumak bir ayrıcalıktı. Bu günün Türk abecesi ile okur-yazar oranı eskiyle kıyas edilemeyecek oranda arttı; tamam da, kitap okuma oranları okur-yazarlarla aynı oranda arttı mı? Ne gezer? Bir zamanlar Anadolu’da ‘’Aman çocuklarınıza roman okutmayın, âşık olur dağlara çıkar’’ derlerdi. İşte böyle büyüyen çocuklarımız Dünya kültürünün temel taşları olan klâsik romanları okumadan hayata atıldılar. Çeşitli meslekler edindiler, yüksek mevkilere ulaştılar, ama insanlığın temel öğelerinden, edebiyatın güzelliklerinden mahrum kaldılar. Milli Eğitim yayınlarından, insanlık tarihinin kültür birikimi olan ve de sudan ucuz satılan klâsikleri okutup onları derste öğrencilerine anlattıran bazı değerli Türkçe ve Edebiyat öğretmenlerinin de hakkını yemeyelim. Ama ne yazık ki bunlar devede kulak kabîlinden kalıyordu. Şimdi durum nasıl, bilmiyorum.

Bu nedenledir ki, öğrencilerin kitap okumaya ve kütüphanelere gitmeye teşvik edilmesi çok önemlidir. Şu anda ‘’Canım bu internet devrinde kütüphanelere gitmeye ne gerek var; aradığım her şeyi Google’u tıklar, anında bulurum’’ diyenleri işitir gibiyim. Hayır, kazın ayağı öyle değil! Ayrıca internette her okuduğunuza da inanmayın. Kütüphaneler, felsefe, bilim, sanat, teknoloji ve kültür hazineleridir. Söz uçar, görüntü uçar, basılı yapıtlar kalır. Kütüphaneler, Dünya mirası yazma ve antik kitaplar, haritalar, resimler, fotoğraflar, yeni yapıtlar ve periyodik yayınlar birikiminin, onların dizininin, sınıflandırılmasının, koruma ve restorasyonunun yapıldığı anıt yapılardır. Kütüphanecilik ise özel eğitim gerektiren önemli bir meslek dalıdır.

Bilgi, bilim ve teknoloji, çağımızda bir koordinat üzerindeki logaritmik eğri gibi katlanarak büyümekte, genişlemektedir. Ve de çağımızda, belirli konular dışında ezberleme dönemi kapanmış bulunmakta; bu günün insanı, neyi, nereden, nasıl elde edeceğinin metotlarını bilmek durumundadır. Çünkü bilgi, ansiklopedilere sığmayacak kadar milyarlarca sayfa ile ifade edilebilecek derecede gelişmiş, büyümüştür. Bu günün kütüphaneleri de çağa uyarak kendini yenilemiş, gelişmiş teknoloji ile internetten talep ettiğiniz halde bulamayacağınız ayrıntıları sizin emrinize, bilgisayar ekranınıza yansıtabilecek duruma gelmiştir.

Bu saydıklarımız, işin bilimsel çalışma, araştırma yanı. Bir de işin keyif yanı var. Bir kitabı elinize alıp, sayfaları arasında yeni bir kültüre, yeni bir yaşama kavuşma keyfini de hiçbir internet ekranı veremez.

Söz açılmışken kütüphanelerimiz ve Dünya kütüphanelerinin işlev ve mimari özellikleri üzerinde durmak istiyorum. Haftaya devam…


yerguvenc@gmail.com
 

Yayın Tarihi : 30 Mart 2010 Salı 11:29:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?