26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

TÜYAP Kitap ve Sanat Fuarı

TÜYAP Kitap ve Sanat Fuarı bu yıl da Beylikdüzü’nde açıldı. 30 Ekim – 7 Kasım aralığında gezilebilecek fuarın ‘Onur Yazarı’ Prof. Dr. Doğan Kuban, ‘Onur Sanatçısı’ Yontucu Ali Teoman Germaner (Aloş) oldu. Fuarın bu yılki uluslararası ‘Onur Konuğu’ ise İspanya. (Bu önemli etkinliğin heyecanıyla ‘Siyasi Parti İlkeleri Mimariye Yansıyor’ yazı serisine bir hafta ara vermiş oldum). Prof. Dr. Doğan Kuban’ı bu yazının dar hacmi içinde anlatmak olanaksız. Değerli hocamız başlı başına bir yazı konusu olmalıdır.

Kitap Fuarı dolayısıyla burada değineceğim konu İspanyol Edebiyatı olacak. İspanyolca köklü bir Dünya dilidir. Her nedense, belki de ekonomik ilişkilerin azlığı nedeniyle ‘Son Osmanlı’, idadi ve sultanilerinde Arabî, Farisî ile beraber sadece Fransevî dilini okutmuş. Son yılların eğitim programlarında da İspanyolca yok. Toplumumuza İngilizce, daha doğru bir deyimle Amerikanca egemen olmuş durumda.

İspanya’nın fuarın seçtiği konuk ülke olması ile Türk edebiyat okurları arasında İspanyol Edebiyatı’na daha fazla ilgi uyanacağına inanmak istiyorum. Değerli kuzenim Teoman Törün, ‘kenthaber.com’da kaleme aldığı ‘İspanyol Edebiyatından Seçkiler’ tefrikasında tanıttığı İspanyol edebiyatçılarıyla beraber, çevirdiği öykülerle de okurlarına büyük hizmette bulunuyor. Yazı geçirdiğim Bodrum’daki Metro AVM’sinde, her halde büyük ümitlerle basılmış, ama Türk halkının ilgisine mazhar olamamış klâsik eserlerin açılan bir işportada sudan ucuz, 3’er liraya satıldığını gördüm. Jack London, Tolstoy, Dostoyevski, Çehov, Balzac, Victor Hugo, Cervantes, … ne buldumsa topladım aldım. Sevgili Teoman’ın tefrikasından aldığım ilhamla, ilk gençlik günlerimde okuduğum ‘Don Kişot’un, yeni Türkçemize uyarlanmış çevirisini bu defa da aynı tadı alarak, daha bilinçle okuma olanağını buldum. Rosinante’nin sırtındaki Don Quijote’nin maceraperest ve idealist ruhunu, uşağı Sancho Panza, hayal sevgilisi Dulcinee du Toboso betimlemeleri ile beraber yaşadım. İspanyol edebiyatında ‘Altın Çağı’nı başlatan bu yapıtı sizlerin de tekrar okumanızı diliyorum.

Türk okuru (ben dâhil), Miguel de Cervantes’den başka İspanyol yazarını fazla tanımaz. XIX. yüzyıl yazarları Alarcon y Ariza, Manuel Ricardo Palma, Kontes Emilio Pardo Bazan, Miguel de Unamuno’nun yaşam ve öykülerini sevgili Teoman’dan okumanın tadına vardık. Miguel de Unomuno, romanlarında anadili Baskça olmasına karşın hâkim dil olan Kastilya lehçesini tercih ederek Dünyaca tanınmış bir yazar olmuş. (Ülkemizde Türkçe dışında dillerle yazmak isteyenlerin kulağına küpe olsun). Ne yazık ki yazar, ülkesine döndükten sonra Franko faşizminin zulmüne dayanamamış, 1936’da ölmüş. ‘Yaman Adam’, ‘Abel Sanchez’, ‘Satranç Ustası Don Sandalio’nun Romanı’, ‘Sis’ ve ‘’Yaşamın Trajik Duygusu’’ Türkçeye çevrilen yapıtlarından bir kaçı. Yazar, ‘Regeneracionismo’ adı verilen ‘Yeniden Doğuş’ ekolü ile İspanya tarih ve kültürünü canlandırma hareketinin öncülerinden.

Teoman Törün, eminim ki bundan sonraki tefrikalarında XX. yüzyıl yazarlarına geçecektir. Özellikle Federico Garcia Lorca üzerinde fazlaca durmasını diliyorum. Şiirleri ve yoğun şiirsellik içeren yapıtlarından ‘Yerma’, özellikle yazılarımı sayıca az da olsalar takip eden meraklı okurlarımın okuduğunu tahmin ettiğim ‘Bernardo Alba’nın Evi’ yapıtı çağımızın klâsikleri arasında yer almıştır. Ülkesinde yükselen faşizm ve nasyonal sosyalizm rezilliklerinin ve de zalim Franko döneminin acılarını çeken yazar, ne yazık ki 1936’da katledilmişti.

Keza İspanya’daki iç savaş dönemini yaşamış yazarlardan Rafael Alberti, Vicente Alexandre, Miguel Hernandez, Pedro Salinas önemli yazarlardır. Son yılların yazarlarından Juan Gaytisolo’nun ‘Kapadokya’da Gaudi’nin İzinde’ isimli mimari ve gezi kitabı, Arturo Perez Reverle’nin ‘Dumas Kültürü ya da Richelieu’nun Gölgesi’, Carlos Ruiz Zofon’un ‘Rüzgârın Gölgesi’ ve ‘Meleğin Oyunu’ romanları, Türkçe çevirilerini bulabileceğiniz kitaplardır.

Kolombia’lı yazar Gabriel Garcia Marquez, ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ yapıtı ile 1982 Nobel Edebiyat Ödülünü aldı. ‘Yaprak Fırtınası’, filmi çevrilen ‘Kolera Günlerinde Aşk’ gibi 17 yapıtı Can Yayınları tarafından Türkçeye kazandırılan ve okunması gereken kitaplardır.

Camilio Jose Cela, 1989 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi bir yazar. Eleştirmenler yazılarını ‘Karamsar Gerçekçilik’ olarak niteliyorlar. 100’den fazla yapıtı arasından ‘Arı Kovanı’, ‘Pascual Duarte ve Ailesi’, ‘On bir Futbol Öyküsü’ Can Yayınlarından Türkçeye kazandırılmış olmasına karşın bu yapıtları piyasada ve fuarda bulamadım; bulursanız kaçırmayın derim.

Bütün bu yapıt çevirilerinin isimlerini vermemin nedeni, meraklı okurların buradan not alıp kitap fuarından satın almalarına yardımcı olma isteğimden kaynaklanıyor.


yerguvenc@gmail.com  
 

Yayın Tarihi : 2 Kasım 2010 Salı 11:44:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Teoman Törün IP: 88.244.97.xxx Tarih : 3.11.2010 15:34:05

Sevgili Yılmaz, bu yazını tümüyle bana ayırman beni çok mahcup etti ve minnettar bıraktı. Kaynağım, taa 1962 basımlı bir öykü güldestesi idi. Bugün yayınlanan dışında kalan dört müellifin öyküsünden en son senin andığın Juan José Goytisolo'nun öyküsene de yer verecektim. Ancak senin bu nazik ve samimî ilgin üzerine, Tanrı sağlık verirse (öykü bağlamında) daha yeni İspanyol yazarlarından örnekler vermeye de çalışacağım; bu çalışmamda ana referans da beni çok duygulandıran bu yazın olacak.Tekrar tekrar teşekkürler.