14
Mayıs
2025
Çarşamba
ANASAYFA

Ulusal Mimarlık Koruma Ödülleri

Kültür ve Turizm Bakanlığı, mimari mirasımıza lâyık olduğu yerin verilmesi, yapıtların korunması, onarımı, gelecek nesillere kalıcılığının sağlanması, koruma bilincinin geliştirilmesi, tarihî çevreye saygılı davranan yeni yapıların teşviki gibi amaçlar güden, ‘Ulusal Mimarlık Koruma Ödülleri’ni ihdas etmişti.

Bu konudaki haberi 1 Ekim 2006 günlü Hürriyet Gazetesi’nde Murat Bardakçı, ‘Türkiye’de mimar bulamayan Kültür Bakanlığı, Mimarlık Onur Ödülü’nü bir sanat tarihçisine veriyor’ başlığı ile duyuruyordu. (Burada onur ödülünün ‘koruma’ ödülü olduğunu atlamış) Ben de, bir çok işimizde olduğu gibi, sanat konularında da mı torpil geçerli olacak diye sinirlenmiş, ‘kenthaber.com’da yayınlanan 5 Ekim tarihli yazımla ‘Koruma ödülüne lâyık mimar yok mu?’ diye sormuş, Bakanlığı, daha doğrusu seçimi yapacak jüriyi eleştirmiştim.

Nitekim ‘ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ misali, koruma onur ödülü Prof. Dr. Metin Sözen’e verildi.

Evet, Metin Sözen mimar değil, sanat tarihçisi. Ama şimdi, işin mâhiyeti değişti. Ben, bu ismi öğrendikten sonra sözümü geri alıyor ve jüriyi kutluyorum. (Tevfik Fikret de ‘Sis’i yazdıktan sonra ‘Rücu’ etmemiş mi idi?) Hocamız, bir mimarlık okulunu bitirmemiş olmasına karşın mimarlık sanatına, mimarlık mirasımıza yaptığı sayısız katkıları ve akademik çalışmaları ile, kanımca on kere, yüz kere mimardır ve de bu ödülü hak etmiştir.

Le Corbusier de bir mimarlık okulunu bitirmemiştir, ama dünyanın en büyük mimarlarından biri olmuştur. Zaten, mimarlık mesleği, salt diploma ile kazanılamıyor; fedakâr ve feragatli çalışma ve yılların birikimi sonucunda bile, acaba üstad olabildim mi diye kendi kendinize soruyorsunuz.

Bu değerli hocanın özgeçmişini özetleyerek yazımı sonlandırmak istiyorum.

Metin Sözen, 1936 Elazığ doğumludur. Kabataş Lisesi’nden sonra İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi’nden sanat tarihçisi olarak mezun oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Tarihi kürsüsündeki çalışmaları ile Prof. Dr.’luğa kadar yükseldi. Akademik çalışmaları ve öğretisi, fakülte ile sınırlı kalmadı. Sadece İstanbul’daki değil, tüm Türkiye yüzeyindeki kültür birikimimiz ve mimari miras yapıtlarımızla fiilen ilgilendi. Bir çok yapıtın onarım ve restorasyonunda, onların yeniden yaşama kazandırılmasında görev aldı.

Mimar Sinan’ı yeni fikirlerle değerlendirmesi, onun Türk mimarlığına olan katkıları ve etkileri konusunda yeni ufuklar açtı. Mimar Sinan’ın doğum yeri olan Ağırnas Belediyesi, kadir bilirlikle en büyük caddesine hocanın ismini verdi.

Çalışmaları Osmanlı ile sınırlı kalmadı. Cumhuriyet tarihimizin ilk 50 yılının mimarisi üzerindeki çalışmaları ile de bizlere ışık tuttu. Burada sayılamayacak kadar çok bilimsel yayını ve etkinlikleri vardır. Şu kadarını söyleyeyim ki Google’dan Prof. Dr. Metin Sözen’e girerseniz 23 bin beş yüz konu ile karşılaşırsınız.

Velhasıl hocamız, mimarlık camiasından ayrı değil, bizden biri…
Yayın Tarihi : 27 Kasım 2006 Pazartesi 18:22:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?