Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bugüne kadar 33 milyar dolarlık özelleştirme yaptıklarını belirterek, "Karlı zararlı ne varsa satacağız" dedi. Unakıtan, önümüzdeki yıl fişler üzerine "kazı-kazan" sistemi uygulayabileceklerini de kaydetti.

Unakıtan, 2004 yılı gelir ve kurumlar vergisi rekortmenleriyle, başarılı ihracatçılara ödül törenine katıldı. Bakan Unakıtan, törende sırasında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın Çin gezisi sırasında gördüğü ve Maliye Bakanı Unakıtan'a önerdiği fişler üzerindeki kazı kazan sisteminin Türkiye'de de uygulanabileceğini söyledi.

Türkiye'nin artık bir AB ülkesi olduğunu söyleyen Unakıtan, "Ekonomimiz ve müktesebatımız AB ülkeleri gibi olacak. Bunun gereğini yerine getirmek zorundayız. Bunlara hızlı bir şekilde ulaşmamız lazım. Türkiye'nin ekonomisini bu ülkeler gibi kalkındırmamız lazım. Türkiye'de yakın zamanlara kadar milli gelir 2 bin 100 dolara kadar düştü. Gelen iktidarlar ülkeyi daha da geriye götürdü. Bu sene milli geliri 5 bin dolara çıkardık. Demek ki, bu millet istediği zaman bu başarıyı gösteriyor. Ülkenin 1. hedefi ekonomiyi büyütmek, gerisi laftan ibaret. Türkiye'nin refah düzeyini, kişi başına düşen milli gelirini arttırmak zorundayız. Bunun için daha fazla üretmemiz lazım. Bu yıl milli gelirimiz 360 milyar dolar oldu. Almanya'da bu oran 2.5 trilyon dolar, Fransa'da 2 trilyon dolar. Bizim 6-7 katımız. O zaman bizde öyle üreteceğiz. Teknolojiye önem vereceğiz. Yatırım ve üretim lazım. Onun içinde yatırım ortamını düzeltmemiz lazım. Biz hükümet olarak bunu yaptık" dedi.

Türkiye'nin sürekli bir büyüme sağladığının da altını çizen Unakıtan, "1990'lı yıllarda enflasyon yüzde 70'lerde idi, şimdi yüzde 7.5 seviyesinde. AB'de bu oranlarda yok. Faizler düştü daha da düşecek. Türkiye son 10 yıldır sürekli bir büyüme sağlayamıyordu. Ama 4 yıldır büyüyor daha da büyüyecek. Büyüme oranımız yüzde 5. Bu oran 'az' diyorlar, bırakın bu lafları burada önemli olan sürekli olması. Bu sene yüzde 5 dedik, daha fazla çıkacak" diye konuştu.

Özelleştirmelerin artarak süreceğini de vurgulayan Unakıtan, şöyle devam etti:
"Devlet ticaret yapmaz, devlet bankacı olmaz, devlet devlettir. Devleti küçültüyor, daha etkin hale getiriyoruz. Kalkınmanın temelini özelleştirme olarak gördük. Yatırımın önündeki her engeli kaldırıyoruz. Karlı, zararlı ne varsa satacağız. Geçen yıl 65 milyar YTL'lik yatırım yaptık. Bunun büyük bir kısmını özel sektör yaptı. Demek ki, inanınca oluyor. Bu sene bu yatırım 100 milyar YTL'ye çıktı. Türkiye bunları ilk defa görüyor. Bunun 4'te 3'ünü özel sektör yapıyor. Yabancı sermayeyi ülkeye çekmek zorundayız. Türkiye'de ki yatırımcılar yetmiyor. İşsizliğe çare için yabancı yatırımlara ihtiyaç var. Her ülkede bunun uğraşı veriliyor. Bunun için ekonomiyi istikrarlı ve güvenli hale getirmeliyiz, o zaman yabancı sermaye geliyor."

"2005 YILI MASTRİCH KRİTERLERİ'NE UYGUN OLDU"

Ülkenin bu zamana kadar iyi idare edilmediğini de ileri süren Unakıtan, şunları söyledi:
"3 tane oy uğruna bu ülkeyi heba etmişler. 'Damda tütün yetiştir alayım' demişler. 70 milyon insandan al topla götür, sonra da tütünleri yak. Şimdi özelleştirmede 30 milyon dolara fabrika sattık, sattığımız fabrikalardan vergi almaya başladık. Devlet bu işi yapamaz. Fatura bu millete çektirildi, dolayısıyla devleti kendi asli fonksiyonlarına çekmek lazım. Şimdiye kadar 33 milyar dolarlık özelleştirme yapmışız. Bu para devletin kasasına giriyor. Bütçemizde açıkları azalttık. 2005 yılı Mastrich Kriterleri'ne uygun oldu. Bütçe disipliniyle bunu sağladık. Almanya halen Mastrich Kriterleri'ni tutturamadı. Hesabını iyi bileceksin. Maliye politikaları, ekonomik büyümeyi önleyici politikalar olamaz. Onun için vergileri düşürdük. Almanya yükseltiyor biz düşürüyoruz. Yatırım için vergi indirimine gidiyoruz. Bundan sonra ekonomi daha da büyüyecek. Bize 'zenginlerin vergisini indirdiniz' diyorlar. İnsaflı olun, ülkenin kalkınmasında herkes pay alır. En büyük payı ise en alt kesimde çileyi çeken işsizler alır. Eğer fakiri fukarayı düşünecekseniz, yatırımın önünü açacaksınız. Bizim yolumuz, gidişatımız bu. Bundan taviz vermeyeceğiz. Yapısal reformlara da devem edeceğiz."

Güçlü Türkiye güçlü dış politikanın ekonominin iyi olması ile mümkün olacağını vurgulayan Unakıtan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık biz bu dünyanın içinde onurlu yerimizi almak zorundayız. Hiç çaresi yok, dişimizle tırnağımızla çalışacağız. Yapılanlar yeterli değil, yeterli görmeyeceğiz. Geçtiğimiz yıl 6.5 katrilyon yatırıma ayırdık, bu sene 15 katrilyon. Bitmeye yakın projelere pay ayırıyoruz. Ekonomiye kazandırılacak yatırımlara öncelik veriyoruz. Türkiye olarak diğer ülkelerle rekabet etmek zorundayız. Karşımızda Çin, Hindistan gibi ülkeler var. Dünyadaki dengeler değişiyor. Güçlü Türkiye güçlü dış politika istiyorsak ekonomimiz güçlü olacak. Bizim istihdam üzerindeki vergi yükü yüksek. Maliyetlerimizi düşürmek için üreticilerimiz yatırım yapsın. Herkese vergileri eşit şekilde indirdik. Önümüzdeki yıl istihdam üzerindeki maliyetleri indireceğiz. Kredi kullanımındaki bankacılık aracı faaliyetlerini de indireceğiz. Bunları yapmak için bana yamuk yapmamanız lazım. Bundan sonra 'ben zarar ediyorum' diyene soracağız. Her sene zarar etmek yok. En büyük ortağınız benim, zararınıza karışmam, ancak karınıza karışırım. Az kar etmeyeceksiniz, zarar hiç etmeyeceksiniz."

Kayıtdışıyla mücadelelerinin süreceğini de belirten Unakıtan, "Bu yıl 35 bin kişiye vergi dairelerinin yolunu öğrettik. Bunlar artarak devam edecek. 2006 yılında herkesin kimlik numarası vergi numarası olacak. Her tarafa radarlarımızı yerleştiriyoruz. Sakın bedel ödemeye kalkmayın. Vergiyi indirdim, en düşük 15, en yüksek 35. Eskiden 65'lerde geziyordu. Artık tehlikeli işler yapmayın. 5 kazanın 1'ini devlete ödeyin, siz rahat biz rahat paşa paşa gidelim. Türkiye'nin kayıt dışını tahammülü yok. Artık paramızın kıymetini biliyoruz. AB'ye katılım sürecinde kayıtlı ekonomiye geçmek zorundayız. Gerekirse önümüzdeki yıl fişlerde kazı kazan sistemini de başlatabiliriz."

Unakıtan, konuşmasının ardından Adana Valisi Cahit Kıraç tarafından kendisine verilen plaketi alırken, dereceye giren vergi rekortmenlerine de ödüllerini verdi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, uygulanan doğru ekonomik politikalar sayesinde Türkiye'nin kalitesinin de değerinin de arttığını söyledi.

Unakıtan, bugün sabah saatlerinde katıldığı, "2004 yılı gelir ve kurumlar vergisi rekortmenleriyle, başarılı ihracatçılara ödül töreni"nin ardından öğleden sonra da vergi Dairesi Başkanları ile buluştu. Toplantı öncesi Gelir İdaresi Başkanı Osman Arıoğlu'nun açılış konuşması sonrası söz alan Bakan Unakıtan, Vergi Dairesi Başkanlarına, "Odayla, koltukla uğraşmayın. Siz yeter ki vergileri toplayın, ben size geniş yer yaparım" dedi.

Unakıtan konuşmasında, Türkiye'de herkesin Gelir İdaresi Başkanlığı'nın nefesini hissetmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bunu, herkese korku salın manasında söylemiyorum. Onlar bizim başımızın tacı. Bizim işimiz mükellef memnuniyetinden geçer. Eğer mükellef senin dükkandan memnun olursa o dükkana herkes uğrar. Biz onlara doğru yolu göstermek için varız. Önümüzdeki yıl vergi incelemelerinde önemli değişiklikler yapacağız. Vergi incelemelerini bir adamı batırmak için değil, vergi kaçaklarını önlemek için denetimler yapacağız. Vergi incelemelerinin amacı, vergiyi tabana yaymak ve vergi gelirini arttırmak. Türkiye kayıtlı ekonomiye geçerse şaha kalkar. AB gibi bunu aşağıya çekersek kimseye muhtaç olmayız. AB'ye onların paralarına muhtaç olduğumuz için değil, biz istediğimiz için giriyoruz. Bizim istediğimiz herkes gibi eşit davranılması. Bu milletin parası, milletine de devletine de yeter. Ama kayıtlı ekonomiye geçmemiz lazım. Bunları sağlarsak iyi yola gireceğiz. Bütçeyi denk hale getirirsek, bu işi hallederiz. Türkiye'nin temelleri sağlam. Cumhuriyet kurulurken, hem ülkenin hem de ekonominin temelleri iyi atılmış. O yıllarda bütçe açık yoktu, şimdi de yok. Korkmayın bu devlet kuvvetlidir. Bu milletin potansiyeli vardır" diye konuştu.

Vergi Dairesi Başkanlarına büyük görevler düştüğünü de belirten Un akıtan şöyle devam etti:

"Vergi dairelerindeki yapıyı tamamen değiştireceksiniz, mükelleflerinizle içli dışlı yaşayacaksınız. Bundan sonra 29 tane altın adam istiyorum. Hepinizin karnesi bende, hem sizleri toplayacağım hem de ansızın başkanını alıp yanınıza geleceğim. Eskiden mükelleflere görünmemek için kaçardınız, onlar eskide kaldı. Şimdi hem onların dertlerini dinleyecek, onlara yol gösterecek hem de onların paralarını alacaksınız. Türkiye'nin en önemli problemi kayıt dışı problemidir. Size bu konuda büyük görevler düşüyor. Size bağlı müdürler dosyaların içerisinde kaybolmayacak. Pastaneleri, eğlence yerlerini ziyaret edip fiş, kesip kesmediklerine bakacaklar. Odayla koltukla fazla uğraşmayın. Ben size geniş geniş yerler yaparım. Siz yeter ki vergileri toplayın. Bende size düşünüyorum. Nasıl bir baba ailenin reisi ise bende sizin reisinizim" dedi.
Türkiye'nin kalitesinin de değerinin de arttığının altını çizen Unakıtan, "Gelirin kalitesi, sürekli ve sağlıklı vergilerden teşekkül ediyorsa, senin gelirin kalitelidir. Yurt dışında puanı da ona göre veriyorlar. Bizim puanımız da giderek artıyor. Türkiye'nin kalitesi de değeri de giderek artıyor. Bu herkese yansıyor. Şirketlerin değeri de artıyor. Türkiye'nin taşı toprağı değerleniyor. 2001 krizinde kimse dönüp Türkiye'nin yüzüne bakmıyordu şimdi değer kazanıyor. Bu da başarılı ekonomik politikalarından kaynaklanıyor. Bazılarına rahat batıyor. Lüzumlu, lüzumsuz ortalığı karıştırmaya çalışıyorlar. Kardeşim karıştırmayın, bir ülke istikrar ister. Bakın tek başına iktidar geldi neler değişti. Gelir İdaresini kurmakla çok şey değiştirdik. Üzerinize büyük yük aldınız. Bunun altından gayet iyi kalkacağınıza eminim."

Unakıtan'ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.

Yayın Tarihi : 23 Aralık 2005 Cuma 10:21:23

Güncelleme :23 Aralık 2005 Cuma 17:33:20