21
Mayıs
2024
Salı
YAŞAM

Aile içi şiddet uyarısı

Psikiyatrist Dr. Bahar Günal Berberoğlu, aile içinde yaşanan şiddetin 'aile hayatı mahremdir' prensibiyle gizli kaldığını ve yasal hatta olağan kabul edildiğini söyledi.
Şiddetin, insanların bedensel ve ruhsal açıdan zarar görmesine, yaralanmasına ve sakat kalmasına neden olan bireysel ya da toplu hareketlerin tümü olarak tabir edildiğini belirten Psikiyatrist Dr. Berberoğlu, aile içi şiddetin ise bu tür bir hareketin aile içinde meydana gelmesini ifade ettiğini söyledi. Dr. Berberoğlu, "Aile dışında gerçekleşen şiddet için toplum sorumlu tutulurken, aile içinde oluşan şiddet gizli kalmakta, özel hayat olarak kabul edilmekte, çoğu kez de olağan ve yasal kabul edilmektedir" dedi.
Aile içi şiddetin büyük oranda kadına ve çocuklara yönelik olduğunu ve erkek tarafından uygulandığını kaydeden Berberoğlu, "Psikiyatrik hastalar tarafından bildirilen fiziksel ve cinsel şiddet eylemlerinin yüzde 90'ı aile bireyleri tarafından yapılmıştır" şeklinde konuştu.
Aile içi şiddete mahzur kalan kadınların psikolojik bozukluklar geliştirme açısından büyük tehlike altında olduğunu ifade eden Psikiyatrist Berberoğlu, "Aile içi şiddete uğrayan kadınların ilk şok ve inkar dönemini atlattıktan sonra şiddete şiddet ile karşılık verme ve daha sonra depresyon ve kendini suçlama tutumu takındıkları gözlemleniyor. Dövülen kadınlar çaresizliği öğreniyor ve kendini küçük ve önemsiz görme, sosyal hayattan uzaklaşma, kendine karşı duyduğu güveni ve saygıyı kaybetme gibi etkiler görülüyor" dedi.
Cinsel açıdan fiziksel şiddete uğrayanlarda meydana gelen etkilerin daha ciddi olduğunu vurgulayan Psikiyatrist Berberoğlu, şunları söyledi:
"Depresyon, korku, kişilik bozuklukları, madde bağımlılığına yönelme, kendini suçlu hissedip utanma, intihar eğilimi bu kişilerde görülen en önemli etkilerdir. Ayrıca bu kadınlarda organik kökeni olmayan bazı bedensel rahatsızlıklar da ortaya çıkmaktadır."
Psikiyatrist Berberoğlu, aile içinde çocuklara yönelik şiddet girişimlerinde ise meydana gelen hasarın daha ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, "İstismar edilen çocuklar güven duygularını kaybeder ve sevgisizliği öğrenir. Çeşitli kişilik bozuklukları geliştirebildikleri gibi psikiyatrik rahatsızlıklara da yakalanabilirler. Çocukluklarında şiddet ortamında büyüyen kişiler, yetişkin olduklarında şiddete ve suç işlemeye yatkın, madde bağımlısı, kendine zarar verici davranışlar geliştiren ve intihar eğilimi olan insanlar haline gelir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de aile içi şiddet kavramının bir tabu olduğunu ve tartışılmasının dahi yapılmadığını ifade eden Psikiyatrist Berberoğlu, toplumda en eğitimli ve aydın kabul edilen insanların bile zaman zaman şiddete başvurabildiğine dikkat çekti. Psikiyatrist Dr. Berberoğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye'de aile içi şiddet olgusu ne kadardır? Eşlerinin veya diğer aile bireylerinin fiziksel saldırısına maruz kalan kadın ve çocuk sayısı nedir? Duygusal ve ekonomik baskıya maruz kalan kadın sayısı nedir? Cinsel istismara uğrayan kadın ve çocuk sayısı nedir? Bu soruların kesin ya da yaklaşık cevaplarını vermek çok zordur. Çünkü bilmiyoruz, bilinmiyor. Bu konular yeterince araştırılmamış, araştırılmıyor. Çünkü bu konular birer tabu olarak kabul ediliyor."
..
Yayın Tarihi : 25 Kasım 2005 Cuma 16:18:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?