8
Mayıs
2024
Çarşamba
EKONOMİ

Vergi kaçağı olmayan sektör yok

Mersin Vergi Dairesi Başkanı Erol Çember, Mersin'de denetledikleri tüm sektörlerde ciddi bir vergi kaçağı ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, "Şu ana kadar incelediğimiz mükelleflerde kayıp-kaçak yakalama oranımız yüzde 100" dedi.

Erol Çember, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 2007 yılında gerçekleştirilen vergi denetim faaliyetleri hakkında bilgi vererek 2008 hedeflerini anlattı. 2007 yılını özellikle 2006'da yaptıkları plan ve program çerçevesinde geçirdiklerini anlatan Çember, "Özellikle yaptığımız vergi incelemeleri ve yoğun vergi denetimleri uzun soluklu çalışmalar gerektiren, ciddi bir altyapı çalışması gerektiren incelemeler olduğu için bunların planlamasını uygulamaya geçmeden bir yıl önce tamamlıyoruz. Altyapı çalışmalarını yine uygulamadan 3-4 ay önce tamamlayıp periyodik takvimler halinde ya da daha önce planladığımız takvime göre zamanı geldiğinde yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu anlamda 2007'yi değerlendirdiğimizde planlarımızın bire bir uyduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu. Merkezden gelen işlem ya da diğer kamu kurum ve kuruluşlarından gelen vergi incelemelerinden dolayı hedeflerinde ufak tefek sapmalar olduğuna dikkat çeken Çember, "Ancak, bu bizim ana hedefimizden sapmamızı sağlayacak nitelikte değildi. 2008'in sonuna kadar hangi alanda çalışmalar yapılacağı, bununla ilgili ne tür altyapı çalışmaları yapılarak çapraz denetim çerçevesinde bilgiler toplanacağı konusunda plan ve program hazırladık. Özellikle verimli bir işgücünün planlanabilmesi için en optimal bir şekilde kullanmak zorundayız" şeklinde konuştu.

Çember, bu anlamda planlamanın da son derece sağlıklı bir şekilde yapılması gerektiğini ifade ederek bu çalışma doğrultusunda Mersin Vergi Dairesi olarak 2007 sonu itibarıyla toplanması gereken yıllık hedef rakamlarını 11. ay sonunda yakalamış olduklarının altını çizdi. Özellikle vergi gelirlerindeki artışın değerlendirilmesinin gerek tahakkuk gerek tahsilat ve gerekse tahsilat oranları açısından Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı'na göndermiş oldukları vergi gelirleri artışında bir hedef belirlendiğini dile getiren Çember, 2007 yılı sonu itibarıyla Gelir İdaresi Başkanlığı'nın belirlediği hedefi de gerçekleştirmiş olacaklarını vurguladı.

2007 yılında topladıkları vergi gelirleri açısından limanın özelleştirilmesi ve işlem hacminin geçmiş yıllara göre artmasının etkisiyle, diğer taraftan ekim ayı sonunda açılan büyük alışveriş merkezi incelendiğinde Mersin'de ticaret hacminin arttığının söylenebileceğini ifade eden Çember, şöyle konuştu: "Vergi Dairesi Başkanlığı olarak konuyu değerlendirdiğimizde, vergi gelirlerindeki artış anlamında mükellef bazında ciddi bir artış olmamasına rağmen, vergi gelirleri anlamında bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü, yapmış olduğumuz çalışmalarda, özellikle kayıt dışı çalışan mükelleflerin ya da kayıt altında olup da bir kısım işlemlerini kayıt dışına taşımaya çalışan mükelleflerimizin bu işlemlerini kayıt altına almak için bir çalışma içerisindeyiz. Yapmış olduğumuz bu çalışmalar, aynı zamanda da ticaretin genişleyerek yoluna devam etmesi, Mersin'deki vergi gelirleri artışı anlamında da 2007 hedeflerinin sağlanması ve yakalanması sonucunu doğurdu. Bütün bunları alt alta koyup değerlendirdiğimizde Mersin'deki ticaret hacminin arttığını söyleyebiliriz."

Erol Çember, zorlu rekabet koşullarında tek suçu yasalara uymak olan mükellefin ayakta durmasının kolay olmadığına işaret ederek bu yüzden vergisini ödemeyen, vergi kaçıran mükellefi kayıt altına alıp vergisini ödeyen mükellefin hakkını koruduklarını kaydetti. Esnafa gerçekleştirilen denetimlerdeki amaçlarının ceza kesmek değil, onların eksiklerini belirleyerek düzeltmelerini sağlamak olduğunu belirten Çember, yasalara uyan mükellefi korumaya bundan sonra da devam edeceklerini söyledi.

Büyük alışveriş merkezlerinin açılmasını, tamamen piyasadaki rekabet koşullarının değişmesi ve ticaret yapma şeklinin değişmesi olarak nitelendiren Çember, şunları kaydetti: "Ticaret git gide şekil değiştiriyor. Büyük alışveriş merkezleri de bunun bir yansıması. Tabii ki açılan büyük bir alışveriş merkezinin o ildeki esnafı etkilememesi mümkün değil. Ama, rekabetin ve ticaretin kaçınılmaz sonucu bu. Özellikle küçük sermayeli kuruluşların, büyük ölçekli işletmeler karşısında ayakta kalabilmesi, günümüz koşullarında çok zor. Olayı, mevcut tüketici olarak değerlendirdiğimizde bile, tüketici bir malı kendisine ucuza sunan işletmeden yararlanacaktır. O yüzden, küçük sermayelerin birleşerek büyük sermayeler haline dönüşüp oyunu kurallarına göre oynaması gerekiyor. Oyunu kurallarına göre oynayıp ticareti bu kurallar çerçevesinde yerine getirmesi gerekiyor. Bu kapsamda bir çalışma olursa herkes yine ticareti değerlendirerek yoluna devam edecektir."

Mersin'de yeni açılan büyük alışveriş merkezlerinden bazılarının Mersin Vergi Dairesi mükellefi olduğunu ancak bunların büyük bir kısmının merkezi İstanbul, Ankara veya İzmir'de olduğu için vergilerini bağlı oldukları illerin vergi dairesi başkanlıklarına ödediklerini hatırlatan Çember, "Bu demek değildir ki biz onları denetlemeyeceğiz. Bizim, Mersin sınırları içerisinde faaliyette bulunan bütün işletmeleri denetleme yetkimiz vardır ve bunu da yapıyoruz" dedi.
İşgücü ve denetim programlarını yaparken sektörler itibarıyla ayrım yaptıklarına dikkat çeken Çember, hedeflerinde A'dan Z'ye bütün işletmelerin varolduğunu ancak yapılan Ar-ge çalışması sonucu bazı sektörlere öncelik verdiklerini bildirdi.

O sektörlerde mükellefleri de kendi aralarında risk gruplarına ayırdıklarını anlatan Çember, "Çünkü bütün mükelleflere potansiyel vergi kaçakçısı olarak yaklaşmamız son derece yanlış ve bu mükellefe karşı yapılmış büyük bir haksızlık olur. Biz, yapmış olduğumuz değerlendirmede önce sektörü, sektör içerisinde de kaçından kayda değer sonuçlar çıkar, onları değerlendiriyoruz ve toplamda faaliyet gösteren mükellefin yüzde 20'sini incelemeye alıyoruz. Elde ettiğimiz sonuçlara baktığımızda incelemeye aldığımız mükelleflerden yüzde 100 sonuca ulaştığımızı görüyoruz. Yani incelemeye aldığımız mükelleflerin tamamında ciddi bir vergi kaçağı görülüyor" ifadelerini kullandı.

2008 yılı Ocak ve Şubat ayında incelemeye alacakları yaklaşık 3 bin 500 mükellef bulunduğunun altını çizen Çember, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu mükelleflerin içerisinde yıllık cirosu onlarca trilyon olan firmalar da var. Bunlara küçük esnaf dememiz mümkün değil. Bizim, ocak-şubat ayında kıyıda köşede kalmış ne bir bakkalla, ne bir terziyle, ne de tamirciyle işimiz olmayacak. Biz onların yanlarından bile geçmeyeceğiz. Bizim yapacağımız denetim orta ölçekli ve büyük ölçekli firmalara yönelik. Vergi kayıp ve kaçağı olmayan ya da diğer sektörlere göre daha az olan bir sektörde bizim denetim yapmamız doğru değil. Bir tarafta trilyonluk kaçaklar dururken diğer taraftaki 100 liralık kaçakla kimse uğraşmaz. Bu işin doğasına aykırı bir olay. Bizim küçük esnafla işimiz yok. Ama eğer 'küçük' denilen esnafın yıllık cirosu birkaç yüz milyar ise o da küçük esnaf mıdır değil midir bunu iyi yargılamak lazım. Ayrıca, biz Mersin'de hangi sektöre girdiysek ciddi bir vergi kaçağı ile karşı karşıya kalıyoruz. Vergi kaçıranlarla ilgili gereken cezai müeyyideler yerine getiriliyor ve bundan sonra da yerine getirilecektir."

iha
Yayın Tarihi : 23 Aralık 2007 Pazar 15:53:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?