2
Mayıs
2024
Perşembe
SAĞLIK

Üreme sağlığı programı

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esat Yılgör, Türkiye'de ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması çalışmalarının çok uzun süre devam etmesine rağmen henüz istenilen düzeyde olmadığını söyledi.

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Sağlık Yüksek Okulu'nun "Türkiye Üreme Sağlığı Programı Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hizmet/Mezuniyet Öncesi Eğitimini Güçlendirme Projesi" ne seçildiği bildirildi. Üniversiteden yapılan açıklamada, Mersin Üniversitesi'nin projeyi yürütecek Türkiye'deki 3 üniversiteden biri olduğu belirtildi. Bunun övünülecek bir durum olduğunu ifade eden MEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esat Yılgör, "Çünkü programa katılmak isteyen üniversiteler içinde, bizim şartlarımızı beğendiler. Türkiye Üreme Sağlığı Programı'nın geliştirilmesi için, bizden daha önce kurulan 42 tıp fakültesi içinde seçilmiş olmamız onur vericidir. Sonuçta, 3 üniversiteden seçilen ekip, Türkiye için cinsel sağlık ve üreme sağlığı konusunda bir eğitim programı hazırlayacak ve bu program tüm fakültelere önerilecek" dedi.

Türkiye'de ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması çalışmalarının çok uzun süre devam etmesine rağmen, henüz istenilen düzeyde olmadığını belirten Yılgör, Türkiye'nin doğusu-batısı, güneyi-kuzeyi, şehir merkezleri ile varoşlar arasında anne, bebek ve çocuk ölüm hızlarının farklılıklar gösterdiğini kaydederek, "Ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması konuları Ege ve İstanbul'da dünya standartlarına uygunken, ne yazık ki Türkiye genelinde bu standartları yakalayamadık. 'Tıp eğitiminde uyguladığımız eğitim programı, bu standartları daha da iyi hale getirmemize engel midir?' sorusunun gündeme gelmesi projeyi oluşturdu" diye konuştu.

Sağlık Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Ayşe Özcan ise, sağlıktaki sorunların yaşamın her yönünü etkilediğini, cinsel sağlık ve üreme sağlığının toplumun anlayabileceği bir biçimde verilmesi gerektiğini kaydetti. Bu nedenle projenin büyük önem taşıdığını ifade eden Özcan, toplum sağlığı ile iç içe olan ebe ve hemşirelerin, bu konuda bireylere danışmanlık yapabilmek için mezun olmadan bilgi ve birikimlere sahip olması gerektiğini söyledi. Özcan "Cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda dünya toplumları risk altındadır. Avrupa Birliği, gençlerin cinsel sağlığı üzerinde durmaktadır. Bu nedenle bu proje büyük önem taşımaktadır" açıklamasında bulundu.

Proje, Türkiye Üreme Sağlığı Programı, Sağlık Bakanlığı ve Avrupa Komisyonu arasındaki anlaşma uyarınca, 2003-2006 yılları arasında, kadınlar ve gençler başta olmak üzere Türkiye nüfusunun cinsel sağlık ve üreme sağlığını iyileştirme amacıyla hazırlandı. Türkiye Üreme Sağlığı Programı'nın bir alt projesi olan "Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı/ Mezuniyet Öncesi Eğitimini Güçlendirme Projesi", Türkiye'deki üniversitelerin tıp fakülteleri, ebelik ve hemşirelik okullarında verilen hizmet/mezuniyet öncesi cinsel sağlık ve üreme eğitiminin güçlendirilmesine katkıda bulunmayı ve bu eğitimi Avrupa Birliği mevzuatı ile uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor. Projenin hayata geçmesiyle, üreme sağlığı konusunun bir bütün olarak ele alınması ve hizmet kalitesinin artırılması kapsamında personelin eğitim eksikliğinin giderilerek, hizmete yönelik tutum ve bilgi becerisinin geliştirilmesi sağlanacak.

.
Yayın Tarihi : 20 Aralık 2005 Salı 16:05:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?