18
Mayıs
2024
Cumartesi
EKONOMİ

Aliağa gemi söküm tesislerinde TOKİ şoku

İzmir'in Aliağa İlçesi'ndeki Türkiye'nin tek gemi söküm tesislerinde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) şoku yaşanıyor. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nün lağvedilmesiyle gemi söküm tesislerinin bulunduğu arazinin sahibi olan ve bölgedeki kuruluşlara tesislerin boşaltılarak tüm binaların yıkılması yönünde tebligat gönderen TOKİ'ye tepki geldi.

1976 yılından bu yana Aliağa'da faaliyet gösteren Türkiye'nin tek, dünyanın 3. büyük gemi söküm tesisleri kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Gemi söküm arazilerinin yeni sahibi olan TOKİ, konut alanı olmadığı için satma kararı aldığı arazileri 26 Mayıs 2005 tarihinde 32 trilyon lira muhammen bedelle satışa çıkardı. İhaleye iştirak eden gemi sökümcüler, istenen bedelin yüzde 25 fazlasını teklif ederek ihaleyi kazandı. Ancak TOKİ satışı, "Daha yüksek bedelle satılabileceğine oluşan kanaat" gerekçesiyle onaylamadı. TOKİ'nin, "Binaları yıkın, arsaları boşaltın" şeklindeki tebligatı, Aliağa ve Türkiye ekonomisine büyük katkıları olan sektörü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getirdi.

Gemi Söküm Sanayicileri Derneği 2. Başkanı Ender Özer, faaliyet gösterilen yerlerin 1976 yılında devlet tarafından kendilerine çalışma alanı olarak gösterildiğini ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nce bölgedeki arazilerin sahiplerinden kamulaştırıldığını hatırlatarak, "Bu işlemlerin ardından bölge gemi söküm işiyle iştigal eden firmalara kira yoluyla tahsis edildi. Gemi sökümler, bugüne kadar ortalama bin 800 kişiye doğrudan, 4 bin kişiye ise dolaylı istihdam sağlamış, sadece döviz tasarrufu olarak ülke ekonomisine bugüne kadar 2.4 milyar dolar kazandırmıştır" dedi.

Son yıllarda ulusal ve uluslararası kamu-sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla bölgedeki iş ve yaşam koşullarını iyileştirmek için büyük yatırımlar yapıldığını söyleyen Ender Özer, bölgenin çalışma koşullarının iyi olmadığı ve çevre kirliliğine sebep olduğu eleştirileri üzerine duyarsız kalmayarak Gemi Söküm Sanayicileri Derneği kurulduğunu dile getirdi. Çevre kirliliğine neden olabilecek sıvı atıkların toplanması ve bertarafı için gerekli fiziki koşulların sağlandığını kaydeden Özer, "Denizcilik Müsteşarlığı ile Orman ve Çevre Bakanlığı'nın içinde olduğu bu çalışmalar sonucunda; sektörün faaliyet gösterdiği alan üzerindeki tüm fiziki üst yapılar yenilenmiş, çalışanların sağlığını tehdit edebilecek asbest ve diğer tehlikeli atıkların bertarafında Avrupa'dan temin edilen teknolojiler ve sertifikalı elemanlar kullanılmaya başlanmış, iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda Çalışma Bakanlığı bölge yetkilileriyle ortak eğitim çalışmaları yapılmış ve periyodik olarak devam ettirilmesi sağlanmıştır. Tüm çalışanlar sağlık taramalarından geçirilmiş, bulgular kayıt altına alınmıştır. Bu sağlık taramaları periyodik kontroller haline getirilmiştir" diye konuştu.

TOKİ'nin, kira süresinin dolmasına bir ay kala tüm gemi söküm kuruluşlarına bir yazı göndererek tesisleri boşaltmaları ve üzerindeki taşınmazların da yıkılarak arazinin ilk haliyle iadesini istediğini söyleyen Özer, "TOKİ, devletin bir kararıyla kucağında bulduğu bu arazilerin sadece sahibi olarak bir mülkiyet sahibinden öte değildir ve sektörün geleceğini etkileyecek kararları alma hakkına sahip değildir.

Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nün devriyle kendisine geçen hakları hemen hatırlamakta, ancak Arsa Ofisi ile sektör arasında yapılan protokolden kaynaklanan 29 yıllık irtifak tesisi gibi sorumluluklarını görmezden gelmektedir. Yapılmaya çalışılan uygulama o kadar keyfidir ki, varsaydıkları gibi bu yolla araziyi boşaltabilirlerse doğacak kamu gelir kaybının hangi yoldan ikame edileceğini açıklama gereği duymamaktadırlar" şeklinde konuştu. Özer, keyfi ve hukuksuz uygulamanın biran önce durdurulmaması halinde yargıya başvuracaklarını da söyledi.

Gemi Söküm Sanayicileri Derneği 2. Başkanı Ender Özer, TOKİ ile yapılan görüşmelerde, arazilerin mülkiyet sorunuyla ilgili daha önceki kurumlarla yapılan görüşmeler ve imzalanan protokollerle ilgili bilgi verildiğini söyledi. Özer, "TOKİ, kiralamaya sıcak bakabileceklerini, ancak yeniden bir kira bedeli değerlemesi yapmaya gerek olduğu cevabını verdi. Daha sonra yıllık 1.4 trilyon lira bedelle kiralanabileceğini bildirdiler. Biz bu bedeli kabul ettik ama kira sözleşmesini yenileyecek bir girişimde bulunmadılar. Bunun ardından TOKİ yetkilileri bize telefonla ulaşarak, sözlü bir şekilde 3 trilyonu kabul edersek 5 yıllığına kira yenilemeyi kabul edebileceklerini söylediler" dedi.

.
Yayın Tarihi : 11 Aralık 2005 Pazar 22:36:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Mustafa Akcan IP: 88.242.100.xxx Tarih : 6.03.2008 12:17:46

Sayın Başkan Aralık 2005 Tarihli beyanatınız halen daha geçerliliğini koruyormu? Saygılarımla.