Kütahya'nın Tavşanlı Müftüsü İlyas Gümüş, ilçede artış gösteren aile içi şiddet olayları sebebiyle yaptığı açıklamada, anne ve babaların evlatlar üzerinde büyük hakları bulunduğunu bildirdi.
Anne ve baba hakkının önemini ayet ve hadislerle anlatan Müftü İlyas Gümüş, "Dünyaya gelmemize vesile olan anne ve babalarımız son derece önemlidir. Çünkü Allah'ın insanları yaratması, anne ve baba vasıtasıyla olmuştur. Dolayısıyla anne ve babalarımız bizim için son derece önemli, saygıya ve sevgiye layık varlıklardır. Allah, Kur'an-ı Kerim'de, 'Şayet onlardan birisi veya ikisi sizin yanınızdan ihtiyarlık vasfına erişecek olurlarsa, sakın onlara öf bile demeyiniz' diye buyurmuştur. 'Onlar için hayır dua edin. Tevazu kanatlarınızı onların üzerine indirin ve şöyle dua edin; Onlar beni küçükken nasıl korudularsa, yemediler yedirdiler, içmediler içirdiler ve giymediler giydirdilerse, ihtiyarlıklarında onları da muhafaza eyle' diyor. Dolayısıyla evlatlar olarak anne ve babamızı dövmek, şiddet kullanmak bir yana, onlara öf demeye hakkımız yok. Herkesin bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Dövmek, azarlamak, kötü söz söylemek, hele hele onları öldürmek gibi büyük bir yanlışlığın içerisinde bulunulması çok günahtır" şeklinde konuştu.
Mükemmele ulaşabilmesi için insanın, anne ve babasının hayır duasını alması gerektiğini kaydeden Gümüş, "Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifte, 'Bir insan Allah'ın rızasını kazanmak istiyorsa, önce anne ve babasının rızasını kazanmalı' demiştir. Yine, 'Bir evlattan anne ve babası hoşnut ve razı olmuşsa, Allah da ondan hoşnut ve razı olmuştur. Eğer bir evlattan anne ve babası hoşnut ve razı değilse, Allah da o evlattan hoşnut ve razı değildir' buyuruyor. Allah'ın rızasını kazanmada en önemli kilometre taşı önce anne ve babanın rızasını kazanmaktır. 'Anne ve babanın evlatları hakkında yapmış olduğu dua, peygamberlerin ümmetleri hakkında yapmış olduğu dua gibidir' buyuruluyor. Onun için mümkün mertebe anne ve babalarımızın ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Çünkü onlar bizim dünyaya gelmemize vesile olmuşlardır, saygıya ve hürmete layıklardır. Yaşadıkları sürece onlara hürmette kusur etmememiz gerekmektedir. Allah'ın emri ve Peygamber Efendimiz'in sünneti bu yöndedir" diye konuştu.