4
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

Tarihi miting

Manisa'da yaklaşık 70 bin kişinin katılımıyla düzenlenen Çiftçi Mitingi'nde konuşan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Bu insanlar alın terinin karşılığını alamadıkları için buradalar, kimse başka tarafa çekmeye çalışmasın. Ziraat Bankası'nı uyarıyorum; ya çiftçi bankası görevini üstleneceksin ya da çiftçi yeni bir banka kuracak" dedi.

Laleli semtindeki büyük meydanda düzenlenen dev mitinge Türkiye'nin dört bir tarafından on binlerce çiftçi akın etti. Cumhuriyet tarihinin en büyük mitingi olduğu bildirilen mitinge Miting Komite Başkanı ve Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Sorman ile TZOB Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı. Açılış konuşmasını yapan Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Sorman, gelişmiş ülkelerde tarım desteklenirken, Türkiye'de tarımda 2000'li yıllardan sonra girdi desteklerinin tamamen kesildiğini ve tütün ve şekerde olduğu gibi üretimi durdurmak için kanunların çıkartıldığını ileri sürdü. IMF ve ihracatçı ve sanayicilerin oluşturduğu lobilerin etkisiyle ürün fiyatlarının düşük açıklandığını söyleyen Sorman, çiftçinin sabrının kalmadığını belirterek, "Çarık ayağı sıkmaktadır. Başbakan sayın Erdoğan bugün bu kalabalığa kulak vermelidir. Kulak vermezse bu milletin ürkmesi atın ürkmesine benzemez" ifadelerini kullandı.

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı miting alanına coşkulu bir karşılamayla giren TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise, konuşmasına "Her partiye eşit mesafede olacağımızı, siyaset dışı kalacağımızı, çiftçinin hak ve menfaatlerinden başka görevimizin olmadığını ifade ettik. Hiç kimse bize iftira etmesin, buraya hiçbir siyasi partiyi, hiçbir milletvekilini davet etmedik. Buraya çiftçimizi korumak için geldik" diyerek başladı.

Bayraktar, "Çiftçimizle oturuyoruz, sohbet ediyoruz, aldığımız mesajları da hükümete götürüyoruz, muhalefet partilerine götürüyoruz. Hükümet bu isteklerimiz, bu taleplerimiz karşısında bir takım kararlar da aldı. Peki bu kararlar yeterli olmuş olsaydı, çiftçimiz alın terinin karşılığını almış olsaydı, bu meydanı doldurur muyduk? Bu mitingin niçin yapıldığını başta hükümet olmak üzere herkesin çok iyi anlaması lazım. Türkiye'nin yapısal sorunları hala çözülememiştir. Aydın Ovası'nı, Konya Ovası'nı, GAP'ı hala sulayamayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Arazilerini bütünleştiremeyen, tarımsal bütçesi yeterli olmayan bir ülkeyle karşı karşıyayız. Girdi fiyatlarımız artarken ürün fiyatlarımızın geride kaldığı bir çiftçi manzarasıyla karşı karşıyayız. Çiftçiye verilmesi gereken 16 milyon lira doğrudan gelir desteğini bize çok görerek, 10 milyon liraya düşüren bir hükümetle karşı karşıyayız. Çiftçi bu meydanlara zorla getirilmedi, hiç kimse başka tarafa çekmesin. Bu insanlarımız alın terinin karşılığını alamadıkları için buradalar" diye konuştu.

"ANA BABA GÖREVİNİ ÜSTLENEN TÜRK ÇİFTÇİSİ HOR GÖRÜLÜYOR"

Türkiye'de ortalama milli gelirin yüzde 11'ini tarım kesiminin karşıladığını, 7 milyon insanı istihdam ettiklerini, 25 milyon insanın ekmeğini temin ettiklerini kaydeden Bayraktar, "Yaptığımız bu istihdamla köyden kente göçü önlüyoruz. Tarım nüfusunun çok olduğunu söyleyenlere sesleniyorum. Siz bu çiftçiye mesleki eğitimi verdiniz de bizim çiftçimiz kabul etmedi mi? Sanayide iş buldunuz da kabul etmedi mi? Çiftçimiz bugün çocuklarını okutamıyor. Bütün bunlara rağmen bu ülkeyi, tarımı hor gören, 2. sınıf sektör gören bir anlayışın yönettiğini görüyoruz. Biz 70 milyon insanımızın etini, sütünü, meyvesini, sebzesini, her türlü gıdasını temin ediyoruz. Bu manada ana baba görevini üstlenen Türk çiftçisi hor görülüyor. Bu milletin anası babası olan, bu milleti doyuran Türk çiftçisine haksızlık yapanın, nankörlük yapanın bu dünyada da öteki dünyada da iki yakası bir araya gelmeyecektir. Siz Türk çiftçisine destek verdiniz de biz üretmedik mi nankör insanlar" şeklinde konuştu.

"Hükümet istifa" sloganıyla yankılanan miting alanında sık sık alkış toplayan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçinin içinde bulunduğu zor durumun ekonomiyi olumsuz etkilediğine de değindi. Bayraktar, "Bizim bu kötü durumumuz ülkedeki makro ekonomiyi olumsuz etkilediği gibi, piyasayı durdurmakta, bundan esnafımız da, tüccarımız da, sanayiimiz de olumsuz etkilenmektedir. Çiftçimizin milli gelir seviyesine baktığımızda şunu görüyoruz. Ortalama milli gelirinin 3'te 1'i diğer kesimlerin 4'te 1'nden az. Peki nasıl oluyor da 'Benim çiftçim destekleniyor, benim çiftçim rahat' deniyor. 'Türk çiftçisi halinden memnun' deniyor? Bu laflara, bu iftiralara nasıl cevap vereceksiniz" dedi.

"ZİRAAT BANKASI AKLINI BAŞINA ALSIN"

Ziraat Bankası'na sert tepki gösteren Bayraktar, "Ziraat Bankası kredileri çiftçiye mi veriyor, tüccara mı veriyor belli değil. Ziraat Bankası'nı buradan uyarıyorum, ya çiftçi bankası görevini üstlenecek ya da bu çiftçi yeni bir banka kuracak. Ziraat Bankası aklını başına alsın" diye konuştu.

Tarımsal üretimde kullanılan girdilerde asgari yüzde 30 civarında bir artış olurken, ürün fiyatlarında yüzde 70 civarında düşme olduğunu belirten Bayraktar, "Bu yılın ilk 3 aylık döneminde yüzde 0 büyüyen tarım sektörü, yılın ikinci çeyreğinde de büyüyememiş, bu dönemler itibariyle yüzde 0.1 gelişme hızı gözlenmiştir. Haziran ayında son enflasyon genelde yüzde 4.25 iken tarım ve hayvancılık ürünlerinde yüzde 4.65 gerileme belirlenmiştir. 2005 yılında da reel tarımsal gelir miktarı 1998 yılının hala gerisinde seyretmektedir. Üretim arttırılamadığı için Türkiye 6 milyar dolar tutarında tarım ürünü ithal etmektedir. Tüm bunlara rağmen bu çiftçiye kalkıp 'Bizim verdiğimiz fiyatlardan memnunsunuz, şikayetiniz yok sizi memnun ettik' nasıl diyorlar? Dünya Bankası ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde desteklemeler kalktı. Bunu IMF istedi. Yani mali politikalar nedeniyle kaldırıldı. IMF sizin ceplerinizi falan düşünmez. Verdiği borçların nasıl geri döneceğini hesabını yapar" şeklinde konuştu.

Bugün verilen 2.5 milyar dolar desteğin girdilere ödenen vergilerin çiftçilerin üzerinde yük olarak kaldığını ve Maliye'ye de stopaj vergisi ödediklerini vurgulayarak, çiftçilerin tarımsal destek olarak aldıklarından daha fazla bütçeye katkı sağladıklarını dile getiren Bayraktar, 2002-2003 yıllarındaki tarımdaki yoksulluk oranının DİE'nin tespitlerine göre yüzde 36.42'den yüzde 38.89'a yükseldiğini kaydetti. Bayraktar, üreticiye gerekli desteklerin verilmesi ve üretim potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesi durumunda tarımsal ihracatın 6 milyar dolardan 30 milyar dolara ulaştırmanın mümkün olabileceğinin de altını çizdi.

İHA
Yayın Tarihi : 22 Eylül 2005 Perşembe 16:28:11
Güncelleme :20 Ekim 2005 Perşembe 03:14:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?