23
Mayıs
2024
Perşembe
GÜNCEL

Hasankeyf'e uluslararası çıkarma

Diyarbakır'da gerçekleştirilecek olan "Uluslararası Su Konferansı"na katılacak olan yerli ve yabancı konuklar, Ilısu Barajı suları altında kalacak olan Batman'ın tarihi Hasankeyf İlçesi'nde incelemelerde bulundu.

Türkiye'den Göç-Der, İngiltere'den Coyruev House, Avusturya'dan Ela-Watch, Almanya'dan Weed, İsviçre'den Bern Deklarasyonu ve Belçika'dan Fern kuruluşunun düzenlediği uluslararası su konferansına konuşmacı olarak katılacak olan Filipinli eski komisyon üyesi, Dünya Barajlar Komisyonu'ndan Joji Carino, Birleşik Krallık The Corner House yetkilisi Nicholas Hildyard, İsviçre Bern Deklarasyonu'ndan Christine Ebernein, İrlanda Ulusal Üniversitesi'nden Maggie Ronayne, Avusturya İhracat Acenteleri Komisyon Üyesi Nono Proys ve Kürt İnsan Hakları Projesi Direktör Yardımcısı Rachel Raenell Bernu, Hasankeyf'te incelemelerde bulundu. Hasankeyf'i gezen yabancı heyet, daha sonra Dicle Nehri kıyısındaki çardaklarda yemek yedi.

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan 'Baraj Yapımı Üzerine Uluslararası Tecrübeler' oturumunun başkanlığını yapacak olan Kürt İnsan Hakları Projesi Direktör Yardımcısı Rachel Raenell Bernu, aktif olan kampanyayı yürüten kurumlar olarak buradaki insanlarla deneyimlerini paylaşmak istediklerini söyledi.

Diyarbakır'da düzenlenecek olan 'Uluslararası Su Konferansı'nda, Türkiye'nin her tarafındaki barajlardan etkilenen insanların bir araya gelerek deneyimlerinden ortak noktalar çıkarabileceklerini ifade eden Bernu, bu vesileyle barajlar ve diğer ülkelerdeki kampanyalar hakkında insanların bilgi sahibi olabileceklerini kaydetti.

Barajdan etkilenen ve barajın yapılmasını isteyen insanların bir araya gelerek ortak bir alanda buluşacaklarını belirten Bernu, bu açıdan şeffaf bir süreç yaşanacağını belirtti.

Toplantıdan ne sonuç çıkarsa çıksın, bunun demokratik bir süreç sonunda alınacağının altını çizen Bernu, "Ilısu Ulusal Kampanyası ve Kürt Halk Projesi, yaptığı her adımı uluslararası hukuk çerçevesinde atmayı hedefliyor ve buna yoğunlaşıyor. Halkları, devletleri ve hükümetleri, sürdürebilir sonuçlara ulaşabilmek için birlikte çalışmaya teşvik ediyor" dedi.

Rachel Raenell Bernu, ilgili mali kurumlar ve hükümetlere yapılan baskı sonucu daha önceki baraj projesinin bitmesine rağmen yapımına başlanmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Umut ediyorum ki şu benzer durumda da benzer çabalar gösterilecek ve hükümetler bu projeye dahil şirketlerin uluslararası insan hakları kurallarına, insan hakları hukukuna ve uluslararası barajın inşa edilmesi standartlarına uyup uymadığını görebilecek. Bildiğiniz gibi, Ilısu Barajı'nın projesi değişmedi.

Planlar da değişmedi. Bizim de bu konudaki tezlerimiz değişmedi. Biz şöyle düşünüyoruz. Şu an bunun finansmanında etkili olan ihracat kredi acenteleri ve hükümetler, bu durumdan haberdardır. Aslında biz şu veya bu tarafı destekliyor değiliz. Bir baraj da yapılabilir, ancak tek koşul, uluslararası insan hakları standartlarına uygun olmasıdır".

"KİLİSELER BİZE DESTEK VERİYOR"

Hasankeyf'i gezen yabancı heyet arasında yer alan Avusturya İhracat Acenteleri İzleme Komitesi Üyesi Nono Proys, Ilısu Barajı'na talip olan en büyük şirketin Avusturya şirketi olduğunu belirterek, Avusturya'daki sivil toplum örgütlerinin konuyu yakından takip ettiklerini belirtti.

2001 yılında da bu projenin gündemde olduğunu ifade eden Proys, o zaman da bir Avusturya şirketinin baraj konsorsiyumu içinde bulunduğunu, o zaman bir göç raporunun açıklanmadığını, açıklanan çevre etki raporunun da çok sınırlı olduğunu ve bu nedenle uluslararası platformlarda kabul görmediğini hatırlattı.

Proys, "Bu da şunu gösterdi ki; şirket, buradaki insanların görüşünü almadı. Yeterince buradan izlenim elde edemedi. Uluslararası insan hakları ve çevre örgütüne aykırı bir proje olduğu ortaya çıktı. Proje, yine gündemde, biz de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Avusturya'da WWF (Dünya Doğal Yaşamı Koruma Kurumu) ve kiliseler, bize bu konuda destek veriyor, çalışmalarımızda aktif rol alıyor.

Bizim için önemli olan konu şudur: Bu şirket, Avusturya'da böyle bir iş yapacaksa, insanlarla tek tek konuşur, evleri ziyaret eder, insanların görüşlerini alır. Burada yaptığı şekliyle asla projelerini hayata geçiremez. Biz Avusturyalılar olarak, Avusturya şirketinin kendi ülkesinde yapması gereken çalışmaları ve standartları, iş yapan başka ülkelerde de gerçekleştirmesini bekliyoruz. Bu, bizim için belirleyici bir noktadır" diye konuştu.

Heyet, daha sonra Hasankeyf İlçesi'nden Uluslararası Su Konferansı'nın yapılacağı Diyarbakır'a döndü. Diyarbakır Bağlar Konferans Salonu'nda gerçekleştirilecek olan konferansta, 'Baraj yapımı üzerine uluslararası tecrübeler', 'Ilısu, Munzur ve Keban tarafından etkilenenlerin konuşması', 'Türkiye'nin barajlar tecrübeleri', Hakkari ve Birecik tarafından etkilenenlerin konuşmaları yer alıyor.

.
Yayın Tarihi : 30 Ekim 2005 Pazar 11:56:54
Güncelleme :3 Temmuz 2006 Pazartesi 11:32:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?