4
Mayıs
2024
Cumartesi
GÜNCEL

AP'den 'sulh' teşekkürü

Terörden zarar gördüğü iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuran vatandaşların dosyalarının karara bağlanmadan Türkiye'de sulh yoluyla çözüme kavuşturulması, Avrupa Parlamentosu'nda takdir topladı.

Avrupa Parlamentosu, Türkiye'ye "5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılaşması hakkındaki kanun uyarınca yapılan çalışmalardan dolayı teşekkür mektubu gönderdi.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 31 bin müracaatla en çok başvurunun yapıldığı Diyarbakır Valiliği'ne Avrupa Parlamentosu'ndan teşekkür mektubu gönderildi.

Avrupa Parlamentosu nezdindeki Türk Daimi Temsilcisi Kaan Esener imzasıyla gönderilen mektupta, son dönemde vatandaşlarla imzalanan sulhnamelerden takdirle söz edilerek yapılan bu yoğun çalışmaların, Türkiye'nin AİHM'de elini güçlendirdiğine dikkat çekildi.

'Terörden zarar gördüğü iddiası' ile AİHM'e başvuru yapan vatandaşlarla ilgili olarak AİHM nezdinde karar verilmeksizin Türkiye'ye yönlendirilmesi için yapılan çalışmaların Türkiye'nin işini kolaylaştırdığını yazan Esener, "Terör ve terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması hakkında kanun uyarınca yapılan çalışmaların AİHM tarafından mercek altına alındığı ve bu amaçla Türkiye'de kurulan komisyonların etkin bir iç hukuk yolu olup olmadığı konusunda değerlendirmenin yapılacağı kritik Ekim ayında, büyük iş görecek" ifadelerine yer verdi.

"ÇALIŞMALAR MEYVESİNİ VERMEYE BAŞLADI"

Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Komisyonu Başkanı Diyarbakır Vali Yardımcısı Erol Özer, kurulan komisyonların AİHM'de iç hukuk yolu olarak görülebilmesi için geceli gündüzlü çalıştıklarını söyledi.

AİHM'e başvuru yapan vatandaşlarla ilgili olarak AİHM nezdinde karar verilmeksizin Türkiye'ye yönlendirilmesine çalışıldığına işaret eden Özer, Avrupa Parlamentosu nezdindeki Türk Daimi Temsilciliği'nden Diyarbakır Valiliği'ne teşekkür mektubu gönderilmesini çalışmalarının bir meyvesi olarak gördüklerini vurguladı.

Son dönemde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde terör örgütü PKK'nın sürekli güvenlik güçleriyle çatışmaya girmesinin çalışmaları etkilediğini dile getiren Özer, "5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılaşması hakkındaki kanun gereği illerde oluşturulan komisyonların çalışmaları, bölgedeki çatışmalardan dolayı keşif yapmakta zorlanıyor.

Köyüne dönmek isteyen insanlar, güvenlik gerekçesiyle dönemiyor. Komisyonlarımız, yaklaşan kış mevsimi öncesi çalışmaları hızlandırmak istiyor. Ancak terör eylemlerinden dolayı görevlerini yapamıyor.

Bu durum en çok vatandaşı etkiliyor. Komisyonların kırsal kesimde keşifler yapamaması, vatandaşların alacağı maddi tazminatların gecikmesine neden oluyor" şeklinde konuştu.

"MANEVİ TAZMİNAT TEHLİKESİ"

Bölgede terörden zarar görmüş yüzlerce vatandaş AİHM'e Türkiye aleyhine dava açıyor. Vali Yardımcısı Erol Özer, AİHM'e başvuran 800 kişiden 300'ünün, varılan anlaşmalar sonucunda sulhname imzalayarak dosyalarını geri çektiğini, diğerleriyle de görüşmelerin devam ettiğini kaydetti. Türkiye bu davaların birçoğunu sulh yoluyla çözüme kavuşturuyor.

AİHM'deki maddi tazminat davalarını dostane çözüm sonucu geri çeken vatandaşlar, manevi tazminat davalarını geri çekmiyor. Yetkililer, 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılaşması hakkındaki kanuna manevi tazminatlar eklenmemesi halinde, Türkiye'nin ileride manevi tazminatlar konusunda başının ağrıyabileceğini söylüyor.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Diyarbakır, Bingöl, Batman, Bitlis, Elazığ, Muş, Hakkari, Mardin, Tunceli, Siirt, Van, Şırnak, Ağrı ve Adıyaman illerinde terörden zarar görmüş yüzlerce vatandaşa devlet tazminat ödüyor.

Diyarbakır'da sulhname yoluyla başvurusu kabul edilen 934 dosya için bugüne kadar talep edilen ödenek miktarı 9.3 trilyon olup 154 kişiye 2 trilyon ödendi.

.
Yayın Tarihi : 1 Kasım 2005 Salı 16:57:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?