Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürü İsmail Barış, Diyarbakır'da 2002 ile 2006 yılları arasında yurt ve yuvalara kayıt yaptıran 25 çocuğun kayıp olduğunu ve yerlerini henüz tespit edemediklerini söyledi. Barış, SHÇEK'in Türk toplumu ailesinin büyük bir örneği olduğunu da belirterek, "Çocuğu kayıp olduğunda nasıl bir anne-baba ızdırap duyuyorsa, yurtlarımızda da çocuklar kayıp olduğunda aynı ızdırabı duyuyoruz" dedi. 

Diyarbakır'da bulunan yurtlarda barınan 34 çocuğun kayıp olduğu yönünde basında çıkan haberlerden sonra Diyarbakır'a gelen SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış, bir basın toplantısı düzenledi. Vali Yardımcısı Hıdır Kahveci'nin katıldığı toplantıda iddiaları yanıtlayan İsmail Barış, Çocuklar kayıp olduğu andan itibaren bir anne-babanın yapabileceklerini kurum olarak yaptıklarını dile getirdi. Barış, yurda geri dönmeye çocuklar için bütün ilgili resmi kurumları bilgilendirdiklerini de vurguladı. Diyarbakır'daki yurt ve yuvalarda 2002'den bu yana 34 çocuğun kayıp olduğunu dile getiren Barış, çocuklarının tamamının geri getirildiğini ancak tekrar kaçtıklarını belirterek, şu anda 25 çocuğun yerinin henüz tespit edilmediğini kaydetti.

 Çocukların yurtlara kayıt ve yurttan ayrılmalarının mahkeme kararıyla olduğunu anlatan Barış, "Yurt ve yuvalarımız açık kapı sistemi dediğimiz yani herkesin evinde olduğu gibi sabah okula gidip akşam döndüğü gibi çalışmaktadır. Okula giden çocuklar akşam yurt ve yuvalara dönerler. Dönmedikleri takdirde aynen bir anne-baba gibi kuruluşlardaki yetkililer, çocuğun dönmediğini gördüğü an okulla irtibata geçer, okula gidip gitmediğini tespit eder, eğer okula gitmişse okul ile yurt arasındaki bağlantılara bakar, çocukla ilgili bulgulara rastlamadıysa, bu çocuğun kuruma dönmediğini, akıbetinin ne olduğunu öğrenmek için emniyet teşkilatımıza hemen bir yazı ile bildirir. Tıpkı bir ailenin okula gidip dönmediğinde ailenin yapmış olduğu şeyleri yaparız. Araştırırız, adreslerin soruştururuz, sonuçta mutlaka polisle irtibata geçer ve elimizdeki doneleri polise veririz" diye konuştu. 

Yuva ve yurtlara kayıtlı çocukların kayıt ve ayrılma tarihlerinin resmi evrakla tutulduğunu da dile getiren Barış, çocukların kaçak durumuna düştüğü andan itibaren polise bildirildiğini vurguladı. Kayıp ve kaçak çocukların valiliklere de bildirildiğini anlatan Barış, "Valilik bu çocuklarla ilgili bilgileri dosyalarına işler ve vukuat defterlerine kaydeder. Kaçak, annesi-babasının yanında olan bütün çocuklar Valilik, İnsan Hakları Kurulu ve Emniyet Teşkilatı'na bildirilmiştir. Diyarbakır Valiliği de bu bilgiler ışığında İnsan Hakları Kurulu bir rapor hazırlıyor. Çocuklarla alakalı değil sadece iş ve işleyişle bir denetleme yapıyor. Bu Türkiye'nin her yerinde yapıldı. İnsan Hakları Kurulu bizim yurt ve yuvalarımızı ziyaret ederek ya da gazetelere yansıtıldığı gibi baskın yaparak bu çocukların kayıp olduğunu tespit etmemiştir. Bizim arkadaşlarımız emniyet teşkilatı ve İnsan Hakları Kurulu bilgileri vermiştir" şeklinde konuştu. 

SHÇEK Genel Müdürü Barış, yurda gelmeden önce dışarıda tecavüze uğrayıp, hamile kaldıktan sonra 2 çocuklu bir çocuk annenin de yurttan kaçtığını dile getirdi. Bazı ailelerin çocuklarını sokakta çalıştırmak için aldıklarını da ifade eden Barış, bu tür ailelere dava açtıklarını kaydetti. İsmail Barış, yurda getirilen çocukların, dışarıdaki hayatı kendi kurumlarında yaşamadıkları için hızlı bir şekilde kurumdan kaçtıklarını da söyledi. Kayıp olan 2 yaşındaki iki çocuğun kardeş olduğunu ve babaları tarafından alınıp geri getirilmediğini söyleyen SHÇEK Genel Müdürü Barış, "2 yaşındaki iki kardeş, 29 Ocak 2003 tarihinde ekonomik sebeplerle bizim kuruluşa getirilir. Bitlis'in Ahlat ilçesinden baba, çocuğu zaman zaman alıyormuş. Yine almış ve bu sefer getirmemiş. Görevliler babaya ulaşmışlar. Baba, 'ben çocuklarımı yanımda tutmak istiyorum' demiş. Yetkililer belediye ile görüşmüş. Belediye başkanı 'bu çocukları alın, ailesi bu çocuklara bakamıyor' dedi. Bu yüzden koruma talebinin kaldırılması konusunda mahkemeye başvurmadık" bilgisini verdi. 

Barış, 2003 yılında bu yana kaçan çocukların çoğunun bulunduğunu ancak çocukların tekrar kaçtığını da belirterek, 25 çocuğunun yerinin hale tespit edilemediğini, 9 çocuğun ise, yurtlara geri getirildiğini de kaydetti. SHÇEK'in Türk toplumu ailesinde olduğu gibi Türkiye'nin büyük bir ailesi olduğunu da aktaran Barış, zaman zaman bazı sorunlarla karşılaştıklarını ancak yasalar çerçevesinde sorunları çözmeye çalıştıkların vurguladı.