Dedeman Oteli'nde düzenlenen kongreye çok sayıda davetli katıldı. Kongrenin açılışında konuşan Makine Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz, Türkiye'nin ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin genel bazı sorunları ile GAP'ın, içinde yaşadığımız süreçlerle yakın bağları bulunduğunu belirterek, "GAP'ta enerji üretimi dışındaki hiçbir hedefin tutturulamaması, hazindir.

Enerjide yüzde 74, ulaşım ve haberleşmede yüzde 38, imalatta yüzde 40, sulamada yüzde 13, tarımda yüzde 21, turizmde yüzde 27, kamu hizmetlerinde yüzde 87, genel gerçekleşme oranında ise yüzde 52 civarında adım atılması düşündürücüdür.

Projenin tamamlanma yılının 2005'ten 2010'a ertelenmesine karşın, projenin tamamlanması için takriben 16 milyar dolarlık bir kaynak gerekmektedir. Her yıl ortalama 30 bin hektar alanın sulamaya açıldığı düşünüldüğünde, projenin 2010 yılında değil, 2040'larda bitirilebileceği, bir başka gerçektir.

Bölgede yabancılara yapılan arazi satışlarıyla İsrail'in proje bölgesine ilgisi, dikkat edilmesi gereken orta ve uzun vadeli bir olgu olarak ayrıca değerlendirilmelidir. Son günlerde ülkemizde hızla, şiddet ve linç kültürünün egemen olduğu bir toplumsal psikoloji geliştirilmeye çalışılmaktadır.

Bu ortamın emperyalist çevrelerin çıkarları doğrultusunda kışkırtılması da söz konusudur. Bu nedenle, barış ve demokrasiyle hakların kardeşliğini her zamankinden daha fazla sahiplenmeliyiz. Ülkemizi bir iç savaş ortamına sürüklemeye yönelik girişimleri kınıyoruz.

Siyasal iktidarlar, geçmiş kongrelerde bölge sorunları için üretmiş olduğumuz çözüm önerilerine karşı kulaklarını tıkadı ve herhangi bir adım atmadı" dedi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı da, sıkıntılı, sancılı ve sorunlu bir ülkede yaşadıklarını öne sürerek, sorunların demokrasi ve kardeşlik temelinde çözümünden yana olduklarını dile getirdi.

Barışın, demokrasinin ve insan haklarının yerleşmediği bir ülkede emekçilerin haklarının korunmasının olanaklı olmadığını savunan Soğancı, "Dünya, küreselleşmeyle kaos ortamına sürükleniyor.

Ülkeler, bölgeler, şehirler ve mahalleler arasındaki eşitsizlikler, gün geçtikçe artıyor. Bunun yanı sıra bir de şiddet, günlük yaşamın her noktasında boy gösteriyor. Bir yandan kamu hizmetleri paralı hale getirilirken, diğer yandan kamu kurumlarının mülkiyeti sermayelere devrediliyor.

AKP, 'Ekonomi büyüyor ama bizden kimse iş istemesin' diyor. IMF yetkilileri ise Türkiye'nin gelişiminin önünde engel olarak asgari ücretin yüksek olmasını gösteriyor. Sonuç itibariyle, kültürel kimliklerin baskı altında tutularak yok sayılmasına, her düzeyde Kürt milliyetçiliğinin kışkırtılmasına, şiddetin çözüm yolu olarak sunulmasına karşı, sorunun demokrasi ve kardeşlik temelinde çözümünden yana taraf olduğumuzu ifade ediyor ve barış istiyoruz.

Biz barışın, demokrasinin ve insan haklarının yerleşmediği bir ülkede emekçilerin haklarının korunmasının olanaklı olmadığını da biliyoruz. Bugün barıştan yana olmak, Kürt sorununun barışçıl çözümünde ısrarcı olmak demektir" şeklinde konuştu.

2 gün sürecek olan IV. Gap ve Sanayi Kongresi, çözüm önerileriyle devam etti.

İHA

Yayın Tarihi : 23 Eylül 2005 Cuma 17:11:47

Güncelleme :24 Eylül 2005 Cumartesi 10:37:20