Türk belgelerinde Ermeniler

Diyarbakır'da, Kitap Kültür ve Sanat Günleri kapsamında düzenlenen "Türk Belgelerine göre Ermeni Meselesi" konulu söyleşide konuşan Başbakanlık Osmanlı Arşivi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Budak, "Biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz, Osmanlı devletinden farklıyız anlayışı Türkiye'yi bu gibi konulara itti" dedi.

Kitap Kültür ve Sanat Günleri kapsamında Ulu Camii Mesudiye Medresesi'nde düzenlenen söyleşiye, Vali Efkan Ala, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Budak, Ankara Beykent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Delican, Kültür ve Turizm İl Müdürü Songül Göksu ve çok sayıda davetli katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Başbakanlık Osmanlı Arşivi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Budak, Ermeni konusunun ilk defa Asala terör örgütünün yurt dışındaki Türkiye büyükelçilerinin öldürülmesiyle ülke gündemine girmeye başladığını söyledi.

Bu süreçte Türk devletinin ve dışişlerinin ilk tepkisinin 'Ne oluyoruz, niye bizi vuruyorlar' şeklinde olduğunu anlatan Budak, fakat yapılan açıklamalara bakıldığında 1915'te gerçekleşen tehcir ve o sırada meydana gelen bir takım kayıpların olduğunun anlaşıldığını belirterek, "Bunun üzerine gösterilen tepki, biz yeni bir Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz, Osmanlı devletinden farklıyız ve bu Türkiye Cumhuriyeti döneminde olmadı.

Bizi ilgilendirmez şeklinde bir tepkiye dönüştü. Bu da çare olmadı. Suikastlar devam etti. Bunların çare olmadığı anlaşılınca, suikastlar devam edince, Türkiye'de, Türk devleti özellikle dışişleri bu konuda daha ciddi durmaya başladı. Büyükelçi olan Kamuran Gül tarafından 'Ermeni Dosyası' adlı kitap hazırlandı. Biraz geç olmuştur ama soykırım olmadı şeklinde kendini gösterdi" dedi.

Türkiye'nin 1980-1990 yılları arasında üniversiteler başta olmak üzere yoğun bir Ermeni konusunda araştırmalara devam ettiğini hatırlatan Budak, "Bunlar kendini birbirinin tekrarı biçiminde gösterdi. 90'lara gelindiğinde işin mahiyeti biraz değişmeye başladı. Bir takım ölüm ve öldürmelerin var olduğu görüldü.

1915 ile 1980 arasındaki süreç incelendiğinde karşılıklı birtakım ölüm ve öldürmelerin olduğu görüldü. Fakat Ermeniler öldürme görüşlerine bugüne kadar ısrarcı oldu. Günümüzde de Ermeniler, Osmanlı 1.5 milyon Ermeni'yi soykırım olarak katletti. Türkiye'yi Osmanlı devletinin bir devamı olarak algılıyorlar.

Bunu kabul etmeli özür dilemeli. Propagandalarında Ermeniler, uluslararası camiada siyasi ve hukuk mavfillerinde son zamanlarda sigorta şirketlerini de devreye sokarak Türkiye'yi bunu kabule zorlamaya başladı. Sonuç olarak 2005 yılında halen Ermeni meselesi belirsizliğini korurken, Türkiye'nin bu durumu kabul etmesi istenmektedir" şeklinde konuştu.