7
Mayıs
2024
Salı
GÜNCEL

Üniversitelilerin ziyareti

Diyarbakır'da, 28 Mart tarihinde terörist cenazesi sonrası meydana gelen ve yaklaşık 4 gün süren olaylar nedeniyle kente gelen 110 üniversite öğrencisi, bir basın açıklaması düzenledi.

Diyarbakır'da yaşanan olayları yerinde görmek için Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Hacettepe ve Boğaziçi üniversitelerinde okuyan 110 öğrenci, sabah saatlerinde kente geldi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tiyatro salonunda bir araya gelen öğrenciler, 37 hoca ve 17 öğretim görevlisinin imzaladığı Diyarbakır halkına yönelik mektubu okuduktan sonra basın açıklaması yaptı.

Açıklamadan önce konuşan Büyükşehir Belediye Başkan Vekili İlhan Diken, çok zor bir dönemden geçtiklerini öne sürerek, "Sıkıntılı günlerimizde barışın savunucularını aramızda ve yanımızda görmek bizleri hem mutlu hem de umutlu kıldı. Oldukça zor dönemlerden geçiyoruz. Hiçbir şekilde onaylamadığımız ve savunucusu olmadığımız kan, şiddet ve çatışma ortamı, ne yazık ki gün geçtikçe boyutlanarak egemen politika haline geliyor. Diyarbakır ve bölgemizin bunu hak etmediğine inanıyoruz. Çünkü bu kentte insanlar, yüzyıllarca barış içerisinde bir arada kardeşçe yaşadı. Kilise çanları ve ezan sesleri birbirine karışıyordu. Diller, dinler, kültürler bir arada Diyarbakır'a renk kattı. Kavga etmeyerek sevgi ve kardeşlik tohumları ekildi. Bu geldiğimiz noktada yaşanılan sorunların nedenleri tartışılmaya başlanacağına, demokratik ve barışçıl çözümler aranacağına, silah tercih ediliyor. Ama biz her ne olursa olsun, her şeye rağmen sonuna kadar barışın ve demokrasinin savunucusu olacağız" dedi.

200 öğrenci, hoca ve öğretim görevlisiyle okul mezunlarının imzaladığı ve Diyarbakır halkına yönelik mektup okundu. Mektubu okuyan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Evrim Akçay, Diyarbakır halkının faili meçhul cinayetler, köy yakmaları ve işkence dolu tarihinin biriktirmiş olduğu hafızanın ne denli acı ve yas dolu olduğunu anladıklarını söyleyerek, "Diyarbakır'ın evlerinde olduğu gibi Türkiye'nin diğer birçok ilindeki evlerde de başka şekillerde bu yas yaşanmaktadır. Çocukların yaşam tecrübesi ve kısıtlı seçeneklerini siyaset alanında anlatmak yerine, onları kapkaççı, tetikçi ve cahil ilan eden zihniyet, bizim de sözlerimize ve dillerimize müdahale edip, aynı tarihin parçası olduğumuzu unutmamıza sebep oldu. Bizler hoca, öğretim görevlisi ve öğrenciler olarak, Diyarbakır halkının dışlanmasına yol açan söylemler, Diyarbakır'da her çıkan sözü mahkum edip duymamaya şartlanan kulaklar, Diyarbakır'da yaşanan mağduriyeti hiçe sayan pratikler, baskıları her alanda uyguluyor. Çocukların ölümü yerine esnafın maddi kaybından bahseden bir zihniyetle hiçbir yere varılamaz" diye konuştu.

ODTÜ, Ankara ve Hacettepe üniversite öğrencileri adına basın açıklaması yapan ODTÜ öğrencisi Ezgi Aksoy da, şiddetin kısır döngüsünde yaşayan bölgede, şiddet üzerine ahlaki reçeteler vermek gibi bir niyetlerinin olmadığını ifade ederek, "Etnik kimliği ve bulunduğu taraf ne olursa olsun, ölenler bizim kardeşimizdir. Çocukları öldüren bu zihniyeti ve 'Çocuk da olsa kadın da olsa fark etmez' diyerek bu zihniyeti kınıyor ve "Kardeşime Dokunma" çağrısını yükseltiyoruz. Kürt halkını dışlayan politikalar aynı şekilde bizi de dışlamaktadır" şeklinde iddialarda bulundu.

Diyarbakır belediye başkanlarının da destek vermek amacıyla katıldığı toplantının ardından öğrenciler, sivil toplum kuruluşlarına ve olaylarda hayatını kaybedenlerin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu.

.
Yayın Tarihi : 15 Nisan 2006 Cumartesi 20:07:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Bekir Tan IP: 85.100.97.xxx Tarih : 15.04.2006 21:11:56
Çocukların ölümü pkk lı aileler için ne ifade eder bilir misiniz? Kan parası 3-6 milyar liradır bu gün Diyarbakırda... Eskiden insana değer verilirdi; Gerçek Diyarbakır ahalisi evladının cenazesinden ne para kazanmak ister, ne siyaset yapmak isterdi. Diyarbakırda yaşamadan, salt cahillikle teröre destek amacıyla gelmiş olan bu sözde barış elçilerini kınıyorum.