Edinilen bilgiye göre, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube ekipleri, yurtdışındaki istihbarat örgütlerinin koordinasyonuyla, Gaziantep'te silahlı eylem hazırlığında olduğu öne sürülen terör örgütü El Kaide'ye yönelik operasyon düzenledi. Pazar günü sabah saatlerinde gerçekleştirilen operasyonda, daha önce de El Kaide'ye yönelik operasyonlarda gözaltına alınan Murat Ö. yakalandı. Murat Ö.'nün üzerinde, 1'i 'Keje Ebu Hamza Ç.' adına düzenlenmiş 3 adet Irak, İran ve Türkiye pasaportu çıktı.

Operasyonu genişleten polis, tespit edilen bazı evler ile Murat Ö.'nün evine düzenlediği operasyonda ise, 1'i yabancı uyruklu, 9 kişiyi gözaltına aldı.

Terörle Mücadele Şubesi'ndeki sorgusu tamamlanan 10 kişi, büyük bir gizlilik içerisinde adliyeye çıkarıldı. Zanlıları savunmak için İstanbul Barosu avukatlarından Osman Karahan, Gaziantep'e geldi. Savcılıkta ifadeleri alınan 10 kişiden 2'si serbest bırakılırken, 8 kişi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Mahkeme, zanlılardan Suudi Arabistan uyruklu Abdülhalim S. (Sadin), Murat Ö. (Özkılıç) ve Mehmet B. (Bulut) hakkında tutuklama kararı verirken, diğer 8 zanlı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Tutuklanan 3 zanlı, adliye çıkışında basın mensuplarına küfretti. Mahkemenin ardından, zanlıları savunan Av. Osman Karahan şok açıklamalarda bulundu.

Karahan, operasyonu yurt dışındaki istihbarat örgütlerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, "İran'dan Türkiye'ye giren Abdülhalim S, Gaziantep'te camide tanıştığı Murat Ö. tarafından misafir edilmesi ve pasaport süresi bittiği için sahte pasaportla ülkesi olan Suudi Arabistan'a dönmek istemesi üzerine, kendisini İran'dan beri takip eden yabancı istihbarat örgütleri ve Gaziantep Terörle Mücadele Şubesi polisleriyle gerçekleştirilen bir yalan operasyonuyla karşı karşıyız. Çünkü, poliste ifade veren sanıklar, evlerine baskın yapan polislerin arasında Türkçe bilmeyen, yüzünü gizleyen, haki renk, sivil giysili, sarışın ve yabancı bir istihbarat görevlisinin operasyona komuta ettiğini hepsi resmi ifadelerine geçirmiştir. Yabancı olduklarını biz tespit ettik. Ayrıca onlar, polis arabalarına binmeyerek ayrı bir yöne doğru gitti. Yani operasyonu yabancı istihbarat görevlileri yaptırmıştır. Netice Gaziantep'i havaya uçuracak bombaların kutusu bile bulunamamıştır. Gaziantep'i, 2 adet kuru sıkı tabancadan başka hiçbir şey bulunamayan yalan operasyonu ile korkuttular. Suudi Arabistanlı kişinin, Gaziantep'teki ekonomik değeri yüksek bir yere bombalı saldırı yapacağı iftirası yapılmıştır. Türkiye, istikrarsız ve terör kurbanı bir ülke olarak gösterilmek istenmiş ve yazık olsun ki, polis buna alet olmuştur. Gaziantep'imiz ve bu müvekkillerimiz de kurban seçilmiştir. Yazıklar olsun vatanını satanlara" diye konuştu.

Karahan, ABD Dışişleri Bakanı'na Türkiye ziyareti anısına bu operasyonun hediye edildiğini iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ABD Dışişleri Bakanı bu sanıkların yakalanmasının yegane somut sebebidir. Ona da kurban edilmiştir. Rice'nin gelmesinden az önce, bu hediye kendisine takdim edilmiştir. Suudi Arabistan uyruklu Abdülhalim S. sahte pasaport bulundurmak, Murat Ö. sahte pasaport temin etmek ve Mehmet B. ise el yapımı silah bulundurmak suçundan tutuklanmıştır. Hiçbir örgüt, hiçbir suç ve hiçbir bomba ortaya çıkarılamamıştır. Müvekkillerimizin haklarını aramak için polis yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Yüz milyarlarca lira tazminat davası açacağız. Davayı İçişleri Bakanlığı'na, FBI'ın Türkiye Bürosu Şefi'ne açacağız. Onu da suç duyurusuna katacağım. Çünkü, Ankara FBI Bürosu bu işleri tahrik etmekte, operasyonun başında bulunmaktadır. Türkiye'de her El Kaide adı altındaki sahte operasyonlar karşılığında, milyon dolarlarca rüşvet alınmaktadır."

Yayın Tarihi : 25 Nisan 2006 Salı 20:00:49