Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Ş. Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin buğday ithalatına ihtiyacı olmadığını, buğday üretiminin ihtiyacı karşılayacak düzeyde olduğunu ve buğday çiftçisinin pirim beklediğini ifade etti. 

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Bayraktar, buğdayın, çiftçilerimizin yüzde 85'ini ilgilendirdiğini ve temel besin kaynağımız olduğunu belirtti. Bu yıl Mayıs ayının sonunda hasatla birlikte 2006-2007 pazarlama sezonun da başladığını, ancak bu yıl üretim ve fiyatların üretici beklentilerinin gerisinde kaldığını hatırlatan Bayraktar, "Yapılan ilk tahminine göre 2006 yılı buğday üretim rakamı 20,5 milyon ton olarak belirlenmiştir. Türkiye buğday üretiminde artık kaliteyi yakalamış, yakalanan kalite sonucunda 2 milyon tonluk un ihracatıyla dünyada ilk sırayı almıştır. Bu yıl basında yer alanın aksine süneden dolayı kalitede önemli bir düşme olmamıştır. Yaptığımız araştırma sonucunda süne emgi oranlarında bir dalgalanma görüldüğü örneğin Konya'da süne oranları oldukça düşerken, Eskişehir'de bir miktar arttığı gözlenmiştir. Ancak bu oranlar kaliteyi etkileyecek düzeyde değildir. Yapılan bilimsel çalışmalar, çeşide ve emgi zamanına göre değişmekle birlikte kabul edilebilir süne emgi oranının yüzde 5 olduğunu ortaya koymaktadır" dedi. 

Bayraktar, Türkiye'de buğday üreticisinin artık kalitenin daha fazla kazandırdığının bilincine vardığını ve gerek Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın ülkesel bazda yaptığı çalışmalar, gerekse odalarımızın yönlendirme ve teknik ekipman desteği sonucu Türkiye'de artık süne mücadelesinde başarıya ulaşıldığını ifade etti. 

Buğday da yıllarca kalite sorunundan dolayı yapılan ithalata geçen yıl olduğu gibi bu yılda gerek kalmadığını belirten Bayraktar, 20,5 milyon tonluk üretimin tüketimi karşılayacak düzeyde olduğunu ve bu nedenle bazı çevrelerin iddia ettiğinin aksine Türkiye'nin buğday ithalatına ihtiyacı olmadığını ifade etti. 

Haziran ayının ilk haftası TMO, alım politikasını ve fiyatlarını açıkladığını ve TMO'nun bu yıl uyarıları dikkate alarak alım fiyatlarını açıkladıktan 6 gün sonra satış fiyatlarını da açıkladığını kaydeden Bayraktar, "Geçen yıl alımlarda uyguladığı kotayı bu yıl kaldırmıştır. Ayrıca bu yıl hem TMO, hem de sanayici sezona stoksuz girmiştir. Bu gelişmelere göre piyasalar incelendiğinde, buğday fiyatının geçen yıldan ortalama yüzde 23 daha fazla olduğu görülmektedir. Ancak, borsalarda oluşan fiyatların halen 2004 yılı fiyat seviyesine gelmediği görülmektedir. Dolayısıyla bu fiyat artışı çiftçiyi yeterince tatmin etmemiştir" dedi. 

Buğdayda üretimin sürdürülebilirliği çiftçinin ürettiğinden para kazanmasıyla doğru orantılı olduğunun altını çizen Bayraktar, "Piyasalarda oluşan fiyat, buğday üretim maliyetinin yaklaşık 6-7 Ykr/kilogram altındadır. 2006 yılı için buğday üreticisine, miktarı henüz belli olmayan DGD, 3.5 Ykr/kilogram prim, sertifikalı tohumluk kullananlara ise 3 YTL/Da destek sağlanacaktır. Bu desteklerin en kısa zamanda ödenmesi gerekmektedir. DGD'nin 2005 yılında olduğu gibi 10 YTL/Da olduğu düşünülürse, sertifikalı tohumluk kullanarak buğday üreten bir çiftçi 8,31 Ykr/kilogram destek alacaktır. 2006 yılı ürünü için buğday üreticisinin eline yaklaşık 43 Ykr/kilogram geçmiş olacaktır. Ancak bu destekler Tarım Kanunu'nda öngörüldüğü üzere mutlaka yılı içerisinde ödenmelidir" dedi.