5
Mayıs
2024
Pazar
EKONOMİ

Kamu-Sen'in açıkladı

Türkiye Kamu-Sen, Eylül ayında tüketici fiyatlarının bir önceki aya göre yüzde 1.29 arttığını, yıllık enflasyonun ise yeniden yüzde 10.55'e kadar yükseldiğini öne sürdü. 

Ham petrol ve akaryakıt fiyatlarında yaşanan yüksek oranlı düşüşlerin tüketici fiyatlarının daha da fazla yükselmesini şimdilik engellediğini savunan Kamu-Sen, "Ancak önümüzdeki aylarda bu ürünlerde de olması muhtemel bir fiyat artışı enflasyonun yeniden yüzde 15'ler düzeyine çıkmasına neden olabilir" iddiasında bulundu. Kamu-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, bu yılın Eylül ayında tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 1.29 arttığı, Eylül ayı itibarıyla yıllık enflasyonun TÜFE'de yüzde 10.55, ÜFE'de yüzde 11.19 olduğu kaydedildi. Açıklamada, "Yılın 9 ayında fiyat artışlarının ise tüketici fiyatlarında yüzde 6.65, üretici fiyatlarında da yüzde 11,54 olarak hesaplandı. Sonbaharın gelmesiyle fiyatı bir önceki aya göre yüzde 52,82 oranında artan taze fasulye zam şampiyonu oldu. Taze fasulyeyi fiyatı yüzde 37,56 oranında artan şeftali ve yüzde 33,33 oranında artan köprü geçiş ücreti izledi. Yumurta fiyatının yüzde 28,84; çocuk ayakkabısının yüzde 13,64 oranında arttığı eylül ayında, domates salçasında yüzde 7,90; okul servis ücretinde yüzde 7,88; takım elbisede yüzde 5,58 ve üniversite harcında ise yüzde 5,46'lık artış yaşandı. Eylül ayında bir önceki aya göre ilaç fiyatında yüzde 4,48; çocuk pantolonunda yüzde 4,10; tavuk etinde yüzde 3,82; buğday ununda yüzde 2,22 artış yaşandı. Eylülde konut harcamaları (kira) bir önceki aya göre yüzde 1,02 oranında arttı. Sağlık harcamaları ilaç zamları yüzünden yüzde 1,72 arttı. Akaryakıt fiyatlarındaki düşüş yüzünden ulaştırma harcamaları ise yüzde 1,76 oranında azaldı. Ancak ulaştırma harcamaları son dokuz ayda yüzde 9,97 oranında artış kaydetti. Hatırlanacağı gibi 2006 yılı enflasyon hedefi yüzde 5 olarak belirlenmişken, yılın ilk 6 ayında hükümetin hesaplarının şaşması üzerine, hedeflerde revizyon yapılarak yıllık enflasyonun yüzde 10,5 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmişti. Eylül ayı enflasyonunun yeniden yükselerek yüzde 1,29 olarak belirlenmesi, yıl sonu revize hedefinde de sapmalar yaşanabileceğini ortaya koydu. Uzmanlar, ramazan ayı nedeniyle yaşanan fiyat artışlarının enflasyona asıl yansımasının ekim ayında görüleceğini belirtiyorlar. Bunun yanında kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte gıda, ısınma ve giyim fiyatlarında ortaya çıkacak artışlar da eklendiğinde dar gelirli vatandaşlarımız için enflasyon kabusunun geri döneceğini söylemek mümkün" denildi

"ENFLASYON YÜKSELİYOR, UZMANLAR UYARIYOR AMA DİNLEYEN YOK" 

Açıklamada, enflasyonda yaşanan bu gelişmeler yanında Merkez Bankası, ABD ekonomisindeki muhtemel bir yavaşlamanın küresel dalgaya neden olabileceğini vurgulayarak, bu durumda ikincil piyasada faizlerin yükselmesine izin verebileceğini açıkladığı hatırlatıldı. ABD ekonomisinde beklenen hızlı yavaşlama riskinin göz ardı edilmemesi gerektiğini bildiren Merkez Bankası'nın, bu senaryonun gerçekleşmesi halinde mali piyasalarda dalgalanmaların olabileceği uyarısını yaptığını ifade eden açıklamada, "Banka, piyasalarda ekonomik temellerle örtüşmeyen beklenmedik ve ani büyük dalgalanmalar olması halinde, piyasalardaki kısa vadeli faizlerin yükselebileceği sinyallerini verdi. Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu'nun (PPK) 26 Eylül'de yaptığı toplantıdaki değerlendirme özetlerini açıkladı. Kurulun, gelecek aylarda olası enflasyon dalgalanmalarına karşı kamuoyunun önceden hazırlanmasının yaralı olacağını düşündüğü kaydedilen açıklamada, ekimde enflasyonda geçici bir yükseliş görülebileceği belirtildi. Ramazan ayı nedeniyle özellikle işlenmiş gıda fiyatlarında yüksek artışlar gözlenebildiğine dikkat çekilen açıklamada bu yıl ramazan etkisinin daha çok ekim ayında görüleceği kaydedildi. PPK'nın faizleri değiştirmediği toplantının değerlendirmesinde, orta vadede ABD ekonomisinin beklenenden hızlı yavaşlayabileceği vurgulandı. Değerlendirmede, 'Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde kısa vadede risk algılaması artacak ve mali piyasalarda dalgalanmalar olabilecektir; ancak böyle bir durumda orta vadede dış talep belirgin olarak azalacağından, gelişmekte olan ülkelerin para politikasındaki sıkılaşmanın durması hatta tersine dönmesi söz konusu olabilecektir' denildi. Merkez bankası yetkililerinden de enflasyon, para ve kur politikası yönünde uyarılar gelmesine rağmen, hükümetin bu konuda hiçbir tedbir almamasının, hükümetin ekonomiyi IMF'nin talimatlarına göre yönetmesinden kaynaklandığı belirtiliyor. Uzmanlar özellikle yaşanması muhtemel bir kur dalgalanmasının sert etkilerinin önüne geçmek için, kurların yavaş yavaş ve piyasalara yedirilerek, hissettirilmeden artırılması gerektiği görüşünde birleşiyor. Özellikle ani kur hareketlerinin ülkemizdeki sıcak parayı kaçırabileceğini ve sermayenin daha güvenli gördüğü sanayileşmiş ülkelere kayabileceğini belirten Türkiye Kamu-Sen AR-GE uzmanları, bunun önüne geçmenin, kurları enflasyon doğrultusunda ve yavaş yavaş yükselterek, ekonomide ani oluşabilecek risklerin azaltılmasının gerekli olduğu yolunda görüş bildiriyorlar. Aksi taktirde, ABD ekonomisinde ortaya çıkacak olumsuz bir gelişmenin, ülkemiz üzerindeki etkilerinin çok daha büyük olacağı belirtiliyor. Bütün bu uyarılara rağmen, hükümetin ekonomi kurmaylarının herhangi bir tedbir üzerinde durmaması eleştirilerek, ekonominin yalnızca IMF'in enflasyon hedeflemesi politikalarına kilitlenmesinin, parametreleri çok fazla olan ekonomi biliminin mantığına ters düştüğü görüşünde" bilgisine yer verildi.
İHA
Yayın Tarihi : 5 Ekim 2006 Perşembe 16:47:30
Güncelleme :5 Ekim 2006 Perşembe 18:19:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?