5
Mayıs
2024
Pazar
SAĞLIK

Eczacılardan Sağlık Bakanlığı'na dava

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS), Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'nce hazırlanıp 22 Temmuz 2006 tarih ve 26236 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren, "Sağlık Tesislerinin, Kiralama Karşılığı Yaptırılması ile Tesislerdeki Tıbbi Hizmet Alanları Dışındaki Hizmet ve Alanların İşletilmesi Karşılığında Yenilenmesine Dair Yönetmeliği'nin 4. maddesinin L bendinin iptali ve yürütmenin durdurulması" istemiyle Danıştay'a dava açtı. 

TEİS'den yapılan yazılı açıklamaya göre dava dilekçesinde, "Söz konusu yönetmelikle Yüksek Planlama Kurulu tarafından belirlenecek sağlık tesislerinin ihaleyle belirlenecek kişilere, 49 yılı geçmemek şartıyla yaptırılması ve sağlık tesislerindeki tıbbi hizmet alanları dışındaki hizmet ve alanların işletilmesi karşılığında yenilenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Yönetmeliğin 4. maddesinin L bendinde tıbbi hizmetler dışındaki alanların tanımı yapılmış ve eczaneler de bu tanımın içinde ismen sayılmıştır. Ancak bu düzenleme hukuka aykırıdır ve iptali gerekmektedir" denildi. 

Dilekçede, söz konusu yönetmelik gereğince; ihaleyle belirlenecek gerçek veya tüzel kişilerin Sağlık Bakanlığı ile sözleşme imzalayarak tıbbi hizmetler dışındaki alanları işletmeye hak kazandığı hatırlatılarak, otopark, kafeterya, taksi hizmetleri gibi gerçekten tıbbi hizmet alanı dışında kalan işletmeler için kabul edilebilecek olan bu düzenlemede, sadece tıbbi hizmet sunan eczanelerin sayılabilmesinin hukuken mümkün olmadığı kaydedildi. 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanuna göre tıbbi bir unvan olan eczacı ünvanının 4 yıllık tıbbi eğitimden sonra ve Sağlık Bakanı'nın imzaladığı diplomayla alındığı belirtilerek, yine eczanelerin Sağlık Bakanlığı'nca düzenlenen ruhsat karşılığında açıldığı ve bakanlığın denetimine tabi olmasının da, eczanelerin sağlık kuruluşu olarak kabul edilmesinin açık ispatı olduğu vurgulandı. Hastane eczanelerinin ticari bir amaçla faaliyet gösterir hale geleceğinin vurgulandığı dava dilekçesinde, şu ifadelere yer verildi: 

"Hastane içinde serbest eczane açılması yasak olduğuna göre ve hastane eczaneleri yalnızca hastane içindeki hastaların tedavisinde kullanılan ilaçların temini için ticari olmayan ve tedavi amaçlı faaliyet gösterebildiklerine göre, dava konusu yönetmelikle eczane işletmesinin yükleniciye devri halinde, mevcut mevzuatın uygulanmasında ikili bir durum ortaya çıkacaktır. Zira; hastane içinde muvazaalı olarak eczane açmak yasallaşırken, hastane dışında muvazaalı eczane açılmasının yasak olması gibi garip bir durum ortaya çıkacak, hastane dışı muvazaalı eczanelerin yasallaşması sağlanacaktır. Yasada belirtilenler dışında, eczacı olmayan gerçek ya da tüzel kişilerce eczane açılması veya muvazaalı olarak bir eczacıyla ortaklığa girerek eczane açılması yasaktır. Ancak; eczanenin işletme hakkını devralan eczacı olmayan yüklenici açısından, eczanenin işletilmesi bir eczacı aracılığı ile mümkün olacağından, söz konusu yönetmelik yasalara aykırı olarak muvazaalı eczane açılmasına cevaz vermektedir." 

Serbest eczacılar ve hastane eczacıları arasında haksız rekabet yaşanacağının da vurgulandığı dilekçede, hastane içinde serbest eczane açılması yasak olduğu için yüklenici tarafından açılacak eczanenin sadece yatan hastalara hizmet vermekle kalmayacağı, ayaktan tedavi gören hastalara da hizmet vereceği ifade edildi. Bu durumun hastane içine eczane açamayan serbest eczacılar açısından haksız bir ortam oluşturmakla birlikte, yüklenici tarafından açılan eczanenin ilaç dışı tıbbi malzemeleri de hastaya satabileceği ve bu ürünlerin üzerinde herhangi bir resmi satış fiyatı olmadığı için hakim durumunu kötüye kullanabileceği ve fahiş fiyatla malzeme satışı yapılabileceği savunuldu.
İHA
Yayın Tarihi : 21 Eylül 2006 Perşembe 11:04:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?