5
Mayıs
2024
Pazar
KÜLTÜR/SANAT

Mevlana Müzesi hakkındaki bilinmeyen gerçekler

35 yıllık meslek hayatının önemli bölümünü Mevlana Müzesi’nde görev yaparak geçiren ve halen Konya Müzeler Müdürü olan Erdoğan Erol, mesleki birikimini aktardığı ’’Mevlana’nın Hayatı, Eserleri ve Mevlana Müzesi’’ isimli kitap yazdı. Erol, Mevlana ve Müze hakkında en doğru kaynaktan bilgi sahibi olmak isteyenler için hazırladığını belirttiği kitabında, bilinmeyenlerle dolu olan Mevlana Müzesi’nin sırlarına ışık tutmaya çalışıyor. Kitabın ’’Müzenin Bahçeleri’’ bölümünde, Mevlevilik’te ölen kişiye (göçtü), mezarlıklara (susanlar yurdu), cenazeyi defnetme işine ise (sırlamak) denildiğini ifade eden Erol, Mevlana Müzesi’nin bulunduğu yer ve çevresinin, 695 yıl 7 ay 29 gün mezarlık olarak kullanıldığını belirtiyor.

TÜRBE VE ÇEVRESİ ÖNCEDEN MEZARLIKMIŞ

Zaman içinde, müzenin iç bölümünde yapılan çalışmalarda bile çok sayıda mezara rastlandığını vurgulayan Erol, kitabında, ’’Mevlana’nın babası Bahaeddin Veled’in 1231 tarihinde vefat ettiği günden, dergahın müze olarak teslim alındığı tarihe kadar defin yapıldığını düşünürsek, aradan geçen bunca süre boyunca dergahın içinde ve dışında bulunan mezarlıklara kaç defin yapıldığını tahmin bile edemeyiz. Müze ve çevresindeki alan tamamen mezarlıkmış. Yeni bir bina yapılacağı zaman, bölgede bulunan mezarlar nakil bile edilmemiş’’ ifadesine yer verdi.

KANUNİ DEĞİL OĞLU

Bugüne kadar, ünlü yeşil kubbenin altında yer alan, dergahın Semahane bölümü ve Mescit’in, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırıldığının sanıldığını belirten Erol, şunları kaydetti: ’’Semahane’nin ne zaman yapıldığını ortaya çıkarmak için, kapsamlı araştırma yapıldı. Alt zeminde bulunan ahşap hatıllardan alınan numunelere, ABD’nin Cornel Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Peterjan Kuniholm tarafından ahşap tarihlemesi yapıldı. Yapılan değerlendirmede ahşapların kesim tarihlerinin 1571 yılı olduğu belirlendi. Kanuni’nin ölümü ise 1566’dır. Bu sonuçlar bize, Semahane ve Mescit’in Kanuni döneminde değil oğlu 2. Selim zamanında yapıldığı gösteriyor.’’

KRİPTO BÖLMESİNE GİRİLEMİYOR

Mevlana Türbesi’nin, Gıyaseddin Keyhüsrev’in kızı Gürcü Hatun tarafından 160 bin dirhem karşılığında Tebrizli Mimar Bedreddin’e yaptırıldığının bilindiğini belirten Erol, şunları söyledi: ’’Ancak, Mevlana Müzesi ile ilgili halen bilenmeyen çok şey var. Selçuklu tipinde yapılan türbenin altında bir mahzen, mahzenin içinde (kripto) olarak tabir edilen özel bir bölme var. Bu kriptoda ise Mevlana ve oğlu Sultan Veled’in naaşı bulunuyor. Merdivenlerin sonunda bulunan mahzende yer alan kriptonun kapısı, önüne yapılan bir duvarla kapatılmıştır. Kapısı duvarla örülü olduğu için Mevlana’nın naşının bulunduğu özel bölmeye giremiyoruz. Bu nedenle kriptonun ve giriş kapısının mimari özellikleri hakkında bilgi sahibi değiliz.’’

www.mynet.com
Yayın Tarihi : 14 Eylül 2004 Salı 09:41:46
Güncelleme :14 Eylül 2004 Salı 09:49:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?