5
Mayıs
2024
Pazar
SAĞLIK

Sağlık-Sen'den tepki

Türk Sağlık-Sen Ordu Şube Başkanı Döndü Demirbaş, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın hastanelere olan borçlarının silinmesine tepki göstererek, "Bir kalem hatası bahanesiyle 70 milyon insanımızın sağlık hizmetine ipotek koymaya, sağlık çalışanlarını açlığa mahkum etmeye, icralarla uğraştırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur" dedi.

Türk Sağlık-Sen Ordu Şube Başkanı Döndü Demirbaş, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın hastanelere olan borçlarını ödememeleri sebebiyle döner sermaye gelirlerinin personele değil başka alanlara kaydırıldığını söyledi. Bugün ülke genelindeki hastanelerin SSK'dan 1 milyar 837 milyon 617 bin, Bağ-Kur'dan 615 milyon 835 bin, Emekli Sandığı'ndan ise 215 milyon 363 bin YTL alacaklı olduğunu kaydeden Demirbaş, bu sıkıntılar sebebiyle Ünye, Fatsa ve Aybastı Devlet Hastaneleri'nde 3-4 aydan beri personele döner sermaye ve nöbet ücretlerinin ödenmediğini kaydetti. Hastanelerin elektrik, su, yakacak, kira, tıbbi malzeme alımı ve sözleşmeli personel ücreti gibi sabit masraflarını karşılayamaz duruma geldiğini ve icralık duruma düştüğünü ifade eden Demirbaş, "Bu vahim tablonun bir diğer yüzü de döner sermayeden alacakları paylar aylardır ödenmeyen sağlık personelinin içine düştüğü durumdur. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan bir genelgeyle döner sermaye gelirlerinin dağıtımında personel ödemelerinin öncelikli olduğu belirtilmiş, fakat bu genelgeye hiçbir zaman itibar edilmemiş, idareciler sağlık çalışanının hakkını taşeron firmalara dağıtmıştır. Yaşanan bu yönetim zafiyetinden dolayı sağlık personeli mağdur edilmiş, alacakları hep aksatılmıştır. Şu anda ise bu gelirlerden tamamen yoksun bırakılan ve bütçesini döner sermayeden aldığı paya göre ayarlayarak harcama yapan sağlık personeli kredi kartının borcunu, taksitlerini ödeyemez duruma gelmiş, bir Kurban Bayramı'nı daha çocuğuna harçlık veremeden hüzünlü geçirmiştir. Sağlık personelinin yaşadığı ekonomik sıkıntı yüzünden iş verimi düşmüş, çalışma ortamında huzur kalmamıştır. Kısacası hacizler hem sağlık çalışanının hem de hastanelerin kapısına dayanmıştır" dedi.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARINI AÇLIĞA MAHKUM ETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK"

Demirbaş, 2006 Bütçe Yasası'na, SSK, Bağ-Kur ve yeşil kartlılar için "Sağlık Bakanlığı'na bağlı tüm sağlık kurum ve kuruluşlarından 31 Aralık 2005 tarihine kadar alınan tedavi hizmetlerinden bedeli ödenmemiş olanların tamamının" silineceği yönünde bir hüküm konularak sosyal güvenlik kurumlarının hastanelere olan 3.5 milyar YTL'lik borçlarının silinmesi kararına da sert tepki gösterdi. Demirbaş, "Her ne kadar sayın Maliye Bakanı bu bir maddi hata demişse de bugüne kadar yapılan yanlıştan dönme erdemini göstermemiştir. Yoksa bu bir hata değil de sağlık çalışanlarına hazırlanan bir tuzak mıdır? Devlet yönetiminde kelime, kalem hataları olur mu? Türkiye'nin iki bakanlığı bir araya gelip bir tarihi bile doğru yazamıyorsa ne yapıyorlar? Kime hizmet ediyorlar? Devletin işi karışmaz. Karışıyorsa orada bir yönetim boşluğu, zafiyet, işini ciddiye almama ve koordinasyon eksikliği vardır. Kimse kusura bakmasın bunun adı da devlet yönetimi, memleket idaresi değildir.

İşi yürütemeyenler koltuğu bırakıp gitmesini bilmeli, çalışana zulüm etmemelidir. Buradan sayın Maliye Bakanına sesleniyoruz. 'Sağlık Bakanlığı'nın ihtiyaçları, bizim için ön plandadır' demekle işler yürümüyor. Bunu yapacağınız icraatlarla ortaya koymanız gerekiyor. Sağlık çalışanlarını hiç kimse kandıramaz. Oyunu bırakın. Bu işten vazgeçin. Sağlık çalışanlarının hakkını ödeyin. Bir kalem hatası bahanesiyle 70 milyon insanımızın sağlık hizmetine ipotek koymaya, sağlık çalışanlarını açlığa mahkum etmeye, icralarla uğraştırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur" diye konuştu.

.
Yayın Tarihi : 17 Ocak 2006 Salı 17:36:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?