26
Mayıs
2024
Pazar
EKONOMİ

Bankalar kobilere yaklaşmak zorunda

KOBİ Danışmanı Tamer Müftüoğlu, KOBİ'lerin inat etmeyerek değişen şartlara uyum sağlaması ve İtalyan firmalarla işbirliğine gitmesi çağrısında bulundu.

Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) KOBİ Akademi tarafından Büyük Samsun Oteli'nde düzenlenen "Stratejik Yönetim" konulu seminerde konuşan Tamer Müftüoğlu, dünyanın toplam 33 trilyon dolar olan gelirinden Türkiye'nin aldığı payın arttırılması için KOBİ'lere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Dünya nüfusunun 6 milyar, Türkiye nüfusunun ise 70 milyon olduğunu hatırlatan Müftüoğlu, "Dünya nüfusunun yüzde 1.2'si bizde. Dünyanın toplam geliri 33 trilyon dolar civarında, bizim payımız 350 milyar dolar. Yani 3'te biri bizim. Nüfusa göre aşağıda kalıyoruz. Fakat gelişmiş ülkelere baktığımızda tablo farklı. Dünya gelirinin yüzde 33'ü ABD'nin. Dünya nüfusunun sadece yüzde 4'ü onların. ABD'nin yanına Japonya, İtalya, Fransa, İngiltere, Almanya'yı kattığımızda dünya gelirinin yüzde 70'i onların. Halbuki nüfusun sadece yüzde 10'una sahipler. Kendimizi bu zengin ülkeler arasına koyarsak, dünya gelirinin yüzde 1'ine de sahip olamıyoruz. Türkiye'nin dünya gelirlerinden aldığı payını arttırabilmesi için KOBİ'lerin değişen şartlara ayak uydurması lazım" dedi.

KOBİ'lerin durumunu, "Fakiri kuru inadı, memuru süslü avradı, zengini şımarık evladı batırır" sözleriyle ele alan Müftüoğlu, KOBİ'lerin fakirin kuru inadında olduğu gibi inat etmemesi, değişen ve gelişen şartlara ayak uydurması gerektiğini vurguladı. Müftüoğlu, "Artık bu uyum sadece Türkiye değil tüm dünyaya, özellikle AB ölçeğinde uyum sağlamak çok önemli bir başarı faktörüdür. 'Memurun süslü avradı' ise ayağını yere sağlam basan KOBİ'lere benziyor. Yani KOBİ'lerimiz daha rasyonel çalışmak, maliyeti düşürmek, katma değeri arttırmak gibi çok sıkı bir disipline girmeli. 'Zengini şımarık evladı batırır' kısmı çok önemli.

KOBİ sahipleri çocuklarını çok iyi yetiştirmeli. Yoksa bir ömür boyu uğraş vererek elde edilen başarı çok kısa zamanda heder olup gider. Bunun çok acı örnekleri var. Bizde ikinci ve üçüncü jenerasyon konusu çok büyük bir önem taşıyor. Çünkü Türkiye'deki işletmelerin ömrü 60-70 yılı aşmıyor" diye konuştu.

KOBİ'lerin fizibilite çalışmalarına önem vermesinin önemini de anlatan Müftüoğlu, sanayicinin fizibilite çalışmasına 1970'li yıllardan beri hoş bakmadığını açıkladı. Müftüoğlu, "Biz fizibiliteyi 1970'li yıllarda devletten teşvik almak için yaptırdığımız bir angarya olarak algıladık. Teşviği en hızlı halleden danışmanlık firmaları burada epey yol aldı, ama yeni bir fizibilite hazırlamadı. Fizibiliteyi umursamadık. Günümüzde danışmanlık konusunda yine böyle bir korku içindeyim. KOSGEB'in destekleriyle danışman sayısı büyük ölçüde arttı, fakat akreditasyonları büyük önem taşıyor. Çünkü buradaki bir başarısızlık KOBİ'lerin danışmanlara olan güvenini azaltacak" şeklinde konuştu.

Türk KOBİ'lerinin İtalyan şirketleriyle işbirliği olanakları araması gerektiğini işaret ederek, "İtalya ile işbirliği bizim için çok önemli. Biz üretimi, onlar markalaşmayı ve satmayı çok iyi biliyor. Bu iki ülkenin firmalarının birleşmesi çok büyük sinerjik etki oluşturacaktır. Bu finansman açısından da önem taşıyor" diyen Müftüoğlu, katma değeri yüksek yeni ürünlere yönelinmesi tavsiyesinde bulundu.

KOBİ-banka ilişkilerinin önemini de hatırlatan Müftüoğlu, bankaların şartlar gereği KOBİ'lere hızla yaklaştığını, yaklaşmak zorunda da olduğunu fakat KOBİ'lerin de bankaları keşfetmesi gerektiğini ifade etti. Müftüoğlu, KOBİ'lerin finans konularında başını ağrıtmaması, üretimi ve pazarlamayı düşünmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

.
Yayın Tarihi : 27 Aralık 2005 Salı 16:16:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?