Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Samsun İl Temsilcisi Doç. Dr. Gülfem Bakan, Türkiye'de son 6 ay içinde yaşanan ve 13 binden fazla insanın sağlığını yitirmesine yol açan içme suyu kaynaklı salgınların belediyelerin mevcut içme suyu şebekeleri ve dezenfeksiyon sistemlerinin yetersizliğinden kaynaklandığını ileri sürdü.
Temmuz'da Yatağan, Ağustos'ta Doğubeyazıt, Kasım ayında ise Şırnak ve Malatya'da bağırsak enfeksiyonlarına bağlı şikayetlerle sağlık kurumlarına başvurulduğunu, Doğubeyazıt'ta 2 kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Gülfem Bakan, "Ülkemizde son 6 ay içerisinde yaşanan ve 13 binden fazla vatandaşımızın sağlığını yitirmesine yol açan içmesuyu kaynaklı salgınlar, belediyelerimizin mevcut içme suyu şebekeleri ve dezenfeksiyon sistemlerinin yetersizliğini ortaya koymaktadır" dedi.
Türkiye'de 3 bin 215 belediye bulunduğunu ve belediyeler içme suyu şebekeleri vasıtasıyla günde yaklaşık olarak 40 milyon kişiye, 14 milyon metreküp içme ve kullanma suyu sağladığını kaydeden Bakan, "Toplam uzunluğu 150 bin kilometreyi aşan içmesuyu şebekeleri, tekniğine uygun olmayan yapım, ağır şehiriçi trafik yükü, kanalizasyon, telefon gibi diğer altyapı çalışmalarının verdiği zararlar, depremler ve eskimeye bağlı nedenlerle önemli ölçüde kırık ve çatlağa sahiptir.
Bu çatlak ve kırıklardan, içme suyu şebekesinde su olduğu zaman dışarıya su kaçakları yaşanmaktadır. Nitekim; ülkemizde su şebekelerindeki su kaçakları yüzde 45 civarındadır. Yani bir yılda belediyelerimizin temin ettiği 5.1 milyar metreküp suyun 2.3 milyar metreküpü bu şebeke çatlaklarından dolayı kaybedilmektedir" diye konuştu.
Diğer yandan, elektrik kesintisi veya tamir çalışmaları nedeniyle şebekelerdeki suyun kesilmesi halinde yeraltında birikmiş olan yağmur suları, fosseptikler ve kanalizasyon şebekelerinden sızan suların içme suyu şebekesine karıştığını ve bu atık sularda bulunan mikropların salgınlara yolaçtığını ifade eden Bakan, "Anayasal bir hak olan temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının tüm vatandaşlarımız için sağlanması, belediyeler ve merkezi yönetimin temel görevlerinden birisidir.
Bu nedenle; içme suyu şebekesi inşaatlarında mühendislik biliminin gerektirdiği dikkat gösterilmelidir. Belediyeler şebeke çatlaklarına tespit ve kaçakların önlenmesini öncelikli görevlerinden birisi olarak belirlemelidir. Yüzeysel ve yeraltı su kaynakları ve rezerv alanları titizlikle korunmalı, bu alanlarda kirlenmeye neden olabilecek hiçbir faaliyete izin verilmemelidir. İçme suyu dezenfeksiyon sistemleri geliştirilmelidir. Aksi takdirde ülkemizde her yıl giderek artan sayıda yerleşimde su kaynaklı salgınların yaşanması kaçanılmaz olacaktır" şeklinde konuştu.