KBB Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Ahmet Yıldırım, horlamanın hem sağlığı hem de sosyal yaşamı olumsuz etkilediğini, horlama hastalarının çoğuna yardımcı olunabileceğini kaydetti.

Yıldırım, horlamaya karşı tavsiyelerde bulunurken, horlamadan rahatsız olanların erken yatmasının bir strateji olduğunu ifade etti.

Normal erişkinlerin yüzde 45'inin bazen horladığına, yüzde 25'inin ise sürekli horlayıcı olduğuna dikkati çeken Opr. Dr. Ahmet Yıldırım, Reçete Dergisi'ne yaptığı açıklamada; horlamanın sebeplerini ve horlamaya karşı alınacak önlemleri sıraladı. Derin uykularda dil ve boğaz adalelerindeki gevşemelerden dolayı horlamanın başladığını, boğaz dokularının büyük olması ve büyük bademciklerle geniz etinin horlamaya neden olduğunu vurgulayan Yıldırım, horlamanın aile hayatını olumsuz etkilediğine de işaret etti.

Horlama hastalarının çoğuna yardımcı olunabileceğine değinen Yıldırım, hafif derecede veya ara sıra horlayanlar için şu tavsiyelerde bulundu:

"Atletik bir hayat tarzı benimsenmeli, her gün idman yapılmalı ve kilo verilmelidir. Gevşetici ilaçlar, uyku hapları ve alerji ilaçları uyku zamanına yakın alınmamalıdır. Alkollü içkilerden uzak durulmalıdır. Yatmaya 3 saat kala ağır yemekler yenmemelidir. Aşırı yorulmamalı, uyku saatlerinin düzenli olmasına özen gösterilmelidir. Yan yatmaya çalışmalı, hatta pijama sırtına bir cep dikilerek içine tenis topu konulmalıdır. Yatağın tamamını baş kısmı 10 santim kalkacak şekilde kaldırmalıdır. Horlayandan rahatsız olanın daha erken yatması da bir stratejidir. Ayrıca; horlama horlayanın ve ailesinin rahatsızlığı haline geldiyse tıbbi tavsiye aranmalı, gerekli tıbbi müdahaleler yapılmalıdır."