17
Mayıs
2024
Cuma
SAĞLIK

Kimler daha fazla bronşit riski taşıyor?

Genellikle soğuk algınlığı, rüzgarlı ve rutubetli yerde yaşama sonrasında ortaya çıkan bronşit, insan hayatını önemli ölçüde etkiliyor.

Akciğer içindeki havanın dolaştığı boruların iltihaplanması olan bronşite stafilokok, sterptokok, pnömokok, influenza basili gibi iltihap yapıcı mikroplar neden oluyor. Vücut direncini kıran rüzgarlı ve rutubetli yerlerde yaşama, ani üşütme bronşitin oluşmasına neden oluyor. Bronşite kolayca yakalanmanın bir sebebi olarak irsi özellikler gerekçe gösteriliyor. Sigara içenlerin çocuklarında bronşit oluşma riski en yüksek faktör olarak gösteriliyor.

İnsanın hayatını olumsuz etkileyen bronşit hastalığı hakkında bilgi veren Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, bronşitin akut ve kronik olmak üzere iki çeşidi bulunduğunu söyledi. Akut bronşitte, yukarı solunum yollarından bronşçuklara kadar uzanan hava yollarının ani başlayan iltihaplanmasıyla ortaya çıktığını belirten Kasapoğlu, "Sebepleri bakteri veya virüs olabilir. Bir soğuk algınlığından sonra görülebilir. Bronşit, doğrudan doğruya çıkabildiği gibi grip, larenjit, kızamık gibi benzeri başka hastalıkların da ardından ortaya çıkabilir. Kuru ve soğuk hava da solunum yollarının direncini düşürdüğü için, akut bronşite sebep olur. Burada bronşiti yapan yine mikroplardır. Ancak sebep, bunlara karşı vücudu zayıf düşüren soğuk ve kuru havadır" dedi.

Bir soğuk algınlığından sonra ortaya çıkan tipik bir bronşitte göğüste sıkışma hissi, akşam üzeri başlayan ateş, hafif baş ağrısı, ürperti, halsizlik, hırıltılı solunum, öksürük oluştuğuna dikkat çeken Kasapoğlu, "Öksürük başta kurudur. Ancak iltihabın ilerlemesiyle balgam da çıkmaya başlar. Bazı virüslerin sebep olduğu bronşitlerde yüksek ateşle birlikte bel ağrısı, kırıklık, ishal de bulunabilmektedir. Hastayı soğuktan korumak ve oda havasını devamlı nemli tutmak gereklidir. Ateş düşürücü ve öksürük kesici ilaçlar mutlaka bir doktor gözetiminde ve antibiyotikler antibiyogram yaptırarak alınmalıdır. Bu tip ilaçları bilinçsiz kullanmamalıdır, tanı hatalarına neden olabilmektedir. Yatak istirahatı gereklidir. C vitamini bakımından zengin meyveler yenmelidir" diye konuştu.

Kronik bronşitin insana büyük rahatsızlıklar meydana getirdiğine dikkat çeken Kasapoğlu, uzun süren öksürük ve fazla miktarda balgam çıkartmakla kronik bronşitin ortaya çıktığını kaydetti. Bir bronşiti kronik olarak adlandırmak için, öksürük ve balgamın en az 2 seneden buyana devam etmesi, her sene en az 3 ay sürmüş olması gerektiğini ifade eden Kasapoğlu, "Zamanla hastanın nefes darlığı artar. Parmak uçları ve dudaklarda morarma olabilir. Sebepleri oldukça farklı ve fazladır. En çok rutubetli iklim şartları, tozlar, sigara dumanı, tekrarlayan bakteri ve virüs bronşitleri, alerjik reaksiyonlar sayılabilir. Bu sebepler içinde sigara en önemli yeri tutmaktadır. Sigara içenlerin çoğunda, özellikle günde bir paketten fazla içenlerde ileri yaşlarda kronik bronşit başlamaktadır. Hastaların bir kısmı bu öksürüğe önem vermezler. Bir kısmı da bunun önemini bilmekle beraber sigarayı bırakacak iradeden yoksundur. Bazı kimselerin akciğer savunma mekanizmaları zayıftır ve bunlarda kronik bronşit için uygun bir
zemin vardır. Kronik bronşit, kadınlarda erkeklerden daha azdır" şeklinde konuştu.

Tedavi sürecinde en önce hastanın bronşları tahriş edici ortamdan izole edilmesi gerektiğini belirten Kasapoğlu, bakteriyel bir enfeksiyonsa antibiyotikler, mantar enfeksiyonu ise mantar ilaçlarının kullanılması gerektiğini, sigarının mutlaka bırakılması gerektiğine dikkat çekti.

iha
Yayın Tarihi : 25 Aralık 2007 Salı 23:14:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?