2
Mayıs
2024
Perşembe
İSTANBUL

Şeytanın Kadrolu Elçileri


1095 Kasım’ında oldukça soğuk bir sabah.
Clermont Ferrand’da üç yüz din adamıyla toplanan konsülde bir palyaço bağıra çağıra konuşuyor. Orada bulunan diğer din adamlarından bir isteği var. Onları şeytanın yoluna davet ediyor. Tam dokuz gündür bıkmamış, usanmamış, yardakçılarıyla birlikte ütülenmedik beyin bırakmamış hiç… Lâf aramızda, diğerleri de ütülenmeye pek teşneymiş ya!
Sonunda; ütülenip, tütsülenen bu kafalar hep birlikte dışarı çıkıyor.
Baş ütücü, günlerdir meydanlarda bekleyen kalabalığa sesleniyor.
Hakkını vermek gerek, etkili de konuşuyor haspa…
Herkesi Türk ve Araplar’a karşı kutsal savaşa çağırıp “Tanrı böyle buyuruyor” diyor. Onu dinleyen o koca güruh zaten suça yatkın. Adam öldürmek, tecavüz, hırsızlık onlar için sıradan bir iş. Hatta bir hak.
Bir ağızdan başlıyorlar papağan Yakup gibi ötmeye.
“Tanrı böyle buyuruyor, Tanrı böyle buyuruyor!”

Daha hayatlarında hiç Türk görmemiş din adamlarıyla birlikte kışkırtılan bu kalabalık da bir anda azılı Türk düşmanı kesiliyor. Ömrünce hiçbir Türk’le tanışmamış o çığırtkan adam; kendi sözlerinin coşkusuna kapılmış, mutlu, gururlu ve Hitler’in temelini oluşturacak ululanma duyguları içinde poz veriyor tarihe…
İşte, kıyamete kadar sürecek kötülük tohumları böyle saçılıyor dünyaya.
Çok ilginç değil mi? Haçlı seferleri sırasında ne olduğundan habersiz milyonlarca insanın ölümünden, sonraki yıllarda da bu rakamın sayılamaz hâlde artmasından bir din adamı sorumlu. İnsanları kan içmeye davet eden bu adamın adı kimine göre, Papa İkinci Urbanus, kimine göreyse “Urban II”…
Namı diğer şeytanın papası!

Şimdiki papa hazretleri kızmasın. O adı ben takmadım atasına.
Bir yerlerde okumuştum, oradan alıntıdır.
Gunayus Tulunus adlı biri tarafından yakıştırılmış çok haklı bir lakaptır o!

Urbanı geçtik, şimdi geldik trajifrank noktaya.
Allah’ın, kendilerine kan içmeyi buyurduğunu sanıp meydanlarda uluyan zekâ özürlü o kalabalık hangi millettendir dersiniz?
Tabii ki Fransız. Olayın geçtiği yerse Fransa…
Bu her şeyden de ilginç gelmiyor mu size?
Türkiye aleyhinde pişirilen her çorbanın malzemeci başı Fransa daha bin doksan beş yılında baş koymuş bu iğrenç yola.
Tek başına bir dolu soykırıma imza basan, bazen Ermeniler’le yaptığı gibi ortaklık kurup şirket hâlinde soykırım yapan, tarihi keyfince alaşağı edip bu da işine gelmezse heyamola heyamola, heyal eden Fransa!

Benedict XVI, Bento XVI, Benedetto XVI, Benedicto XVI, Benedictus PP. XVI gibi isim bolluğuyla anılan yeni papa cenaplarına gelince; yirmi sekiz Kasım günü konuk etmek istediğimden, bir dokunup geçmekle yetineceğim şimdilik.
Hitler’in felsefesine inanarak nazizme iman etmiş, Türk ve İslam düşmanlığıyla öğünürken CIA kontenjanından papalık kadrosuna aktarılmış bu beyefendi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı telaşlandırmış şimdiden. Klasına göre yer bulamamışlar hazrete. Ekselansları peygamberime küfrediyor, bu küfürle dünyanın her yerine müslümanlarla ilgili yeni kin tohumları saçıyor, sizse onu rahat ettirmek için koşturuyorsunuz hâlâ.
Yakışıyor mu, ne dersiniz?

Papanın saçtığı kötülüğün boyutları o kadar büyük ki binlerce kez özür dilese etkileri silinmez. Özür der demez aklıma geldi. Hâlâ dilemeyip “Öyle anlaşıldığı için teessüf ettiğini”, böylece yeni bir hakaret içeren bu sözleri basınımızın “Papa özür diledi” yutturmacasıyla kendi halkının önüne koyduğunu biliyor musunuz?
Diyanetin elinden tavır koymak gelmiyorsa; kin tohumlarının nasıl yeşerdiğini göstermek için bulunmaz bir örnek olan ve beyinleri hurafe sosuna batırılmış Hristiyan çocuklar tarafından düzenlenen “Gerçek beşinci haçlı seferini” sorsunlar papaya. Kitaplara almayıp gizledikleri, bin iki yüz on iki tarihli, sümen altına kaydırılmış o rezil seferi…

Bugünün papası, dünün Ratzinger’i türündeki insanlar çok ilginç. Akrep gibi sokup, “Ya, n’olmuş ki bir kezcik dokundum” diyorlar. Dokundukları yerin zehirlendiğini, çevrenin hiç düzelmeyecek şekilde bozulduğunu umursamadan, yüzsüzce.
Aslında ulaşılmak istenen asıl hedeftir bu.
İşte kızılderili oyunları, işte Ku Klux Klan, işte Ermeni Mezalimi.
İşte naziler, işte faşistler, işte din adına insanı hayatından edenler.
Tohumları etrafı kapladıktan sonra hangisi yok oldu ki!

Papa Urban II’den papa ismi bola doğru uzandık birkaç hafif satırla.
Satırlar hafif olsa da her yanı kanlı bir yolculuk bu.
İğrenç, ahlâksız ve ölümlerle bezeli.
Bezemelerin geçmişle sınırlanmasına da karşılar.
İnsanlığın geleceğini istiyorlar, obur bir ihtirasla.
Urban’ın halefinden, nazizmle beslenmiş bir ajandan ne beklenir ki?
Milletim, milletimin temsilcileri, milletimi yönetenler!
Sizler ne bekliyordunuz?...







Not: Yazının başlığını; dün vapurda tanıştığım, adını defalarca söylemesine rağmen aklımda tutmayı başaramadığım Manuel Paletiyok ya da İmanlıyel Patentiyok’un bu konu hakkında söylediği sözlerden aldım. Lütfen yanlış anlaşılıp da kimseler kırılmasın. Sözlerime kırılacak olanlara peşinen teessüf etmeyi bir görev addettiğim biline…
Yayın Tarihi : 6 Kasım 2006 Pazartesi 00:06:34
Güncelleme :6 Kasım 2006 Pazartesi 00:34:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Oğuz Aysan IP: 81.213.184.xxx Tarih : 10.11.2006 01:11:35
Gunayus Tulunus ve vapurda tanınan Manuel Paletiyok ile İmanlıyel Patentiyok esprisi çok hoş.Bu şekilde o sözleri sizin söylemediğinizi papa anlamıştır.Tekrar saygılar.

Oğuz Aysan IP: 81.213.184.xxx Tarih : 10.11.2006 01:07:52
Sayın Günay Bey Başbakanın kaçmasıyla bu işin hal olmayacağı kanısındayım.Evet sizin de söylediğiniz şekilde kafamıza torba geçiriyorlar kaçıyoruz peygamberimize hakaret ediyorlar kaçıyoruz.Başbakan burada olup papayla görüşmeli ve hıristiyanlığı kötüleyen eski bir yazıdan paragraflar okumalıydı.Diyanetin telaşı da saçma.Adam devlet başkanı ama insanları kışkırtan kutsala hakaret eden bir devlet başkanı.Ayrıca DİN+NAZİZM+CIA yı nasıl bir araya getirmiş anlamak akla zarar.AKP yandaşları cumhur başkanının davetlisi diyorlar.Yok öyle bir şey.Adam daha önce gelecekti cumhur başkanı gelme dedi ve adamın zorlayışına karşın Türkiye'ye gelmesini engelledi.Ne çabuk unutuyor ve unuttuğumuzu zannediyor bunu böyle ilan eden basın. Günay bey, yazılarınızı gerçekten zevkle okuyoruz ama sitenizin yazı puntoları çok mini.Bunu gündeme alıp düzeltilmesini sağlamanızı rica ediyorum.Yazılarınızdan çok aydınlanıyoruz.Araştırdım gerçekten çocukların yaptığı ve gizlenen bir haçlı seferi varmış.Bu konudaki bilgilerinizden yararlanmak isterim.Mail adresim ed rnel y z@hotmail.com.Irkçılık ve dinde ve milliyetçilikte bağnazlığı red eden müslüman bir Türk olarak size saygılar sunuyor ve gerçek anlamda içten teşekkürler gönderiyorum.Aydınlatıcı yazılarınız devamlı olsun.Oğuz Aysan