19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yalıköy'de Bir Hafta Sonu

En az 10 senedir her yaz giderim Yalıköy’e. Karadeniz’e 10-12 km. civarında sahili bulunan geçmişi 250 sene öncesine dayanan eski bir Rum balıkçı köyü Yalıköy.Korsanların, yankesicilerin ve kara para sahiplerinin bu paraları akladıkları bir eğlence merkeziymiş burası anlatılanlara göre. (Gittiğim yerlerin tarihçesi hakkında bilgi edinmeyi ve bunu paylaşmayı severim.)

Karadeniz bu, oyun olmaz felsefesiyle belki de birçok kişinin tercih etmediği, diğer yerlere göre daha sakin ve daha bakir kalmış ama yine de eskiye nazaran hafta sonları şemsiyesini, kilimini, yiyeceklerini ve cesaretini yanına alanların hücum ettiği bir yer haline gelmeye başlamış.

Üstelik gözlemlediğim kadarıyla buraya gelenler yüzme bilmeyen (genelde), haremlik selamlık mantığı güden, kadınların elbiselerle ve erkeklerden ayrı olarak denize girdikleri yaklaşık 20 kişilik gruplar.

Bu karakteristik yapıda ki insanlar yüzme bilmedikleri gibi kendilerini karadenizin hırçın dalgalarına bırakmaktan da geri kalmıyorlar.

Sene 2004 yine bir hafta sonu arkadaşlarla Yalıköydeyiz. Gözün alabildiğine uzanan eşsiz kumsalında, pek te herkesin haberdar olmadığı bir plajındayız. Ortam kalabalık ama inanın bizim oturduğumuz yerle yan tarafa gelip oturan bir ailenin arasında en az 10-15 mt. ara var. İç içe değiliz.

Hava rüzgarlı, deniz kabarmış ve dalgalar o güne kadar şahit olmadığım kadar büyük. Su sarımtrak bir renge bürünmüş. Kimse denize giremiyor. Ben çok iyi yüzerim diyen biri bile kıyıda 3-5 dk.durduktan sonra geri döner girmekten vazgeçer. Biz de kıyıda dalgaların bize türlü oyunlar yapmasına izin veriyoruz. Önce bizi kıyıya atıp sonra bütün gücüyle geri çekiyor. Karşı konulması zor bir çekim kuvveti var. Kendimizi zor zaptediyoruz.

Derken aradan 1-2 saat geçti. Yaklaşık 300 mt. ileride deniz kıyısın da bir telaş bir koşuşturma başladı.Merak ettik bizde koşar adımlarla oraya gittik.Kumda gitmek pek kolay olmuyor gittiğimizde nefes nefese, kan ter içinde kalmıştık. Kıyıda oynarken dalgaların çekip götürdüğü 13-14 yaşların da bir kız çocuğu hareketsiz bir şekilde açıkta su üstünde yatıyor. Annesi kıyıda baygın halde babası ağlamaklı yardım istiyor.Kimse de suya girecek cesaret yok. Eşim hiç duraksamadan atıyor kendini suya. Diğer arkadaşlarım da ve orada bulunan birkaç erkek daha elele tutuşarak denize doğru insandan bir halat oluşturuyorlar. Ama ayakta durmak ne mümkün gelen her bir dalga devrilmelerine yol açıyor.Neyse eşim kızın yanına ulaşmayı başarıyor ve ite ite kıyıya doğru getirmeye çalışıyor bir yandan da kızı sakinleştirmeye ve ona moral vermeye. Kız şok geçiriyor ama allahtan hayatta.

Sonradan eşimden dinlediğim kadarıyla oradayken hem dalgalarla boğuşmaktan hem kızı kollamaktan hem kıyıya çıkmaya çalışmaktan hem de koşarken tükettiği enerjiden geri kalanıyla idare etmekten iyice gücü tükenmiş.'' Kıyıda elele tutuşanları bir görüyorum bir kayboluyorlar..Ne yapabilirim diye düşündüm” diyor. “Sonra bütün gücümle kendimi dibe itip yere basmayı başardım ve buradan aldığım destekle kızı kıyıya doğru fırlattım. Ama bu sefer de ben çıkamıyorum hiç halim kalmadı, kıyıya doğru 2 kulaç atıyorsam 4 kulaç geri gidiyorum” diyor. Neyse son bir hamleyle o da kendini kıyıya atmayı başardı ve kıyıdakiler de yakaladılar.

Kız mosmordu çıktığında ama nefes alıyordu. Gerekli ilk yardımı yaptıktan sonra yuttuğu bütün suyu çıkardı ve yavaş yavaş kendine gelmeye başladı. Öğrendik ki kız annesi ve bayan akrabalarıyla birlikte babasının olduğu gruptan en az 200-300 mt ileride oturuyor oradan denize girmeye çalışıyormuş.( Hey allahım yaa zihniyete bak. )

Eşim nefes nefese, yürümeye bile gücü kalmamış bir şekilde çıktı denizden. Biraz dinlendikten ve üç kere istifra ettikten sonra o da kendini yavaş yavaş toparlamaya başladı. Sonu acıyla bitecek olan bir senaryoyu mutlu sona ulaştırmıştık şükür.

Hep korkmuşumdur ve o gün bu başıma geldi.Karadeniz bu oyuna gelmez. Hep Şile’de veya Kilyos’ta boğulanların haberini televizyonlardan öğreniyoruz ama bu tür bilinmeyen yerlerde aynı şeyler olduğunun kaç kişi farkında.? Artık toplum olarak bazı şeyler hakkında kendimizi biliçlendirmeliyiz.  Belki bu çok ufak bir sorun olarak görülebilir ama araştırmaya kalksam kimbilir boğularak ölenlerin sayısı ne kadar çoktur? Biz artık internetten hava durumuna bakıp öyle gidiyoruz. Eğer rüzgar varsa kimse beni oraya götüremez.

Geçen hafta sonu edindiğimiz bilgiye göre rüzgar hafifti. Ve biz İstanbul’un sıcak ve kasvetli havasından kurtulmak için yine Yalıköy’e gittik. Ve işte bomba. 2 tane cankurtaran koymuşlar. Ellerinde dürbünleri üzerlerinde can yelekleri tepede kumsalı gözetliyorlar.( Hey allahım yaa ileride bir boğulma vakası olsa o tepeden inip oraya gidene kadar boğulan çoktan boğulur.)

Sanmayın ki Miami’deki gibi kaslı, 1.90 lık, yağız, zımba gibi delikanlı çocuklar olduklarını. Köyün kışın ormancılık yapan, yazın iş yoksunu olan, kahvede oturup zaman geçireceğine burada göstermelik te olsa duran, hatta ve hatta yüzme bildiklerinden bile endişe duyduğum orta yaş grubundan yurdum insanları bunlar. Ama yinede araştırmadım tabii detayını bilemem fakat halktan biri olarak benim gördüğüm ve gözlemlediğim kadarıyla manzara bundan ibaret.

Yine de herşeye ama herşeye rağmen İstanbul’a olan yakınlığı, havası,suyu, balığı, kumsalı, denizi ve yeşiliyle bir başka cennet köşesi Yalıköy. Hele bir de rüzgar yoksa değmeyin keyfine…
Yayın Tarihi : 20 Temmuz 2006 Perşembe 11:50:12
Güncelleme :21 Temmuz 2006 Cuma 16:24:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ekrem IP: 88.229.16.xxx Tarih : 16.11.2006 11:51:30
bende 2 hafta sonra bu ne olduğunu bilmediğim köye acemi birliği askerliğimi yapmaya gidiyorum aklıma geldi internetten bi bakıyım dedim söylenenlere görede güzel bi yer galiba fakat konyadan şimdi oraya neyle gideceğimi düşünüyorum _EN BÜYÜK ASKER BİZİM ASKER_ :pPp

esra IP: 85.105.66.xxx Tarih : 28.07.2006 15:28:49
öncelikle yaşanmış olay üzücü ve ürkütücü.ben doğma büyüme yalıköylüyüm.fakat istanbulda yaşıyorum.sadece şunu söylemek istiyorum.sahilde güvenlik olarak bulunan arkadaşların doğru düzgün yüzme bilmediğinden şüpheleniyor.bu gençler bu denizde doğup büyüdüler. endişelenmeye gerek yok...ama karadenizin şakası da yok...bilenleer bilmeyenlere söylesinler...tehlikelidir.

halit mem IP: 85.101.121.xxx Tarih : 9.09.2007 14:19:26

eşinizi çok abartmışsınız yalıköyü resmen yüzme bilmeyen yeri gibi tanımlamışsınız yalıköye gidin bakalım pilaja bi kere daha abakın sizden ii yüzme bilenler var güldürmeyin beni


SAMİ YÖNET IP: 85.105.76.xxx Tarih : 28.09.2007 09:36:53

anlatılan olaya yüzde yüz katılıyorum hemen hemen aynı şey benimde başıma geldi yalıköyde geldi kendim çok iyi yüzme bilirim böyle bir olayda inanın cankurtarıcı olarak bende benzer olayları yaşadım,karadenizin suyu da çok pis,onun için yalıköy out keşan erikli in,... ege denizini saroz körfezindeki erikliyi tavsiye ederim


mehmetakifcihan IP: 85.99.94.xxx Tarih : 20.08.2007 21:27:37
selam ben mehmetakif cihan kaç senedir yalıköye gelmedim ama gelecegim orada gezilecek yerleri msne e_posta olarak gönderin benbu siteye üyeyim yalıköylüyüm size veçevrenizdekilereiiiiiiiiiiiiiiakşamlar

erdem orman IP: 213.143.224.xxx Tarih : 27.07.2007 11:05:30
yaptığınız yorumları hiç ama hiç inandırıcı bulmadım.32 yaşındayım ve yazdığınız haremlik selamlık yazısını ilk defa sizden duyuyorum.ben doğma büyüme yalıköylüyüm; sizde takdir edersiniz ki egede bile insanlar elbiseleriyle denize giriyorlar (haşema) bu kadar yadırgamanızı anlamak mümkün değil.siz en iyisi tekrar gelin ve iyi bakın bence.kalın salıcaklan.. ilgilenirseniz köyün web adresi.. www.yalikoysahil.com bi bakın bence :)

ömür IP: 85.102.90.xxx Tarih : 2.09.2007 21:09:34

istanbulun arka bahcesi sessiz cennet diye bilinen yalıköyümüz sessiz cennet kelimesini doğal güzelliyle sıcak kanlı insanlarıyla ve deniz manzarasıyla bilinmektedir. fazla söze gerek yok bence gelip görmekte yarar var... :)) saygılar.. web www.yalikoysahil.com


Zafer Üstün IP: 85.104.167.xxx Tarih : 28.02.2007 16:27:11
hanımefendi yalıköylerin hepsi güzel ama benim size tavsiyem asıl ordu-fatsa da bulunan yalıköye gitmeniz.gercek karadeniz güzelliği doğallığı...herşeyiyle mükemmel küçük bir kasaba.deniz mükemmel bir şekilde yeşil doğa ile birleşiyor.sandala binip deniz kenarında bir tur atın ve büyülü güzelliğe dalıp gidin.. iyi yazılar

erdi kacar IP: 85.96.151.xxx Tarih : 30.12.2007 15:40:56

arzu hanım bence yanlışsınız yüzme konusunda sizin dediniz gibi olsaydı yalıköyden illaki boğulan cıkardı.He bu arada kahvedede dedikleriniz cuğu dalgıca taşcıkartır


fatoş öztürk IP: 85.102.215.xxx Tarih : 11.03.2007 10:42:35
Sayın Arzu hanım bence siz YALIKÖY ü tanımıyorsunuz.Söylediklerinizin bazıları evet doğru,ancak cankurtaranlara söz söylemeniz ayıp.Ben böyle bir denizde böylesine yüzebilen yüzücüler ilkkez gördüm.Ayrıca böyle dalgalarda denize girilmemesini bilmeyen yurdum insanına ne demek lazım.Sonyıllarda gelmediniz galiba haremlik seramlık sözkonusu değil.Onlar haftasonu yakın köylerden gelen 3 5 insan onlarda kimseye rahatsızlık vermez.Yani tangalarını giyip denize girmeleride beklersek ayıp olmazmı zaten?Bence siz YALIKÖY e tekrar gelin VE tadını cıkarın.

füsun IP: 195.175.51.xxx Tarih : 13.02.2008 15:37:56

sami bey, sözüm size... karadeniz evet dalgalı ve tehlikelidir.Aynı zamanda derindir. Yüzme bilmeyen de dalgalı olduğunu görerek denize girmemelidir.Ama pis değildir. Dalgalı olduğu zamanlarda tabi ki doğal olarak bulanık olur. Aslında bunu sizin daha iyi bilmeniz gerekir. Evet ege de güzeldir. Ama bu tercih meselesi; bende karadenizin o berrak, soğuk, tuzsuz suyunu hiçbir şeye değişmem.


songül aydın IP: 85.99.215.xxx Tarih : 14.12.2008 18:32:41

haftasonu geldıgınız bıryer ıcın fazla ön yargılı degılmısınız.ben yalıköyde oturuyorum ama söyledıklerinızle yalıköyü bagdastıramıyorum.uzun zamandır gelmediginiz belli sahilde oturan insanlar için yüzme bılmıyorlar demenız bır hakaret degılmı?


memaati IP: 88.230.53.xxx Tarih : 1.05.2008 07:38:32

ben de size katılıyorum kendinize iyi bakın ALLAHA emanet olun


Sefa Çıkan IP: 78.183.24.xxx Tarih : 3.06.2008 23:22:04

Yalıköy... Alabalık merakım nedeniyle yaptığım araştırmalar nedeniyle haberim oldu böyle bir beldeden. Öyle güzel bir anlatım ki hiç aklımda yokken karşı konulmaz bir merak peydah oldu. Nasıl olsa alabalık gibi bir mazeretimde var...


nur gerçel IP: 78.181.45.xxx Tarih : 22.07.2008 09:52:05

Yalıköy'e 25 senedir gidip gelen bir kişiyim. Bir tarafı deniz, bir tarafı orman olmak üzere çok nefis havası ve kokuları olan bir ortamda kendime göre güzel bir evim var. Köyün çoğu, genci yaşlısı deniz, balık ve özellikle karadenizin hırçın dalgaları ve rüzgarı ile içiçe yaşayarak büyümükteler. Bu nedenle bütün köylü doğal kurtacılıklarını yıllardır yapıyorlar. Köylü medeni, hiç de öyle haremlik, selamlık bir ortam yok. Evet haşemaları ile gelenler var ama azınlık. Yoksa, bizlerin de oralarda barınması imkansız. Plajın büyük olması nedeniyle dediğiniz gibi kimse iç içe değil. Size tavsiye ederim bir pazar günü İstanbul plajlarını, sahilleri, boğaz kıyılarını, adaları gezin. Barınamadığımız yerlerin buraları olduğunu göreceksiniz. Ne yazık ki çocukluğumun ve gençliğimin istanbulunda bu yerlerden medeni bir şekilde temiz denize girerdik. Kimse kimseyi rahatsız etmezdi. c


murat fidan IP: 78.182.243.xxx Tarih : 12.02.2008 13:39:23

sayın arzu hanım böyle yorumlarla yalıköyü yanlış tanıtıyorsunuz ben dogma büyüme oralıyım bir sorun bakalım yalıköy halkından bogulan varmıymış e sen dalgalı havada girersen vede içkili bir halde tabiki olacagı son hüsran


alper özdemir IP: 212.12.142.xxx Tarih : 20.01.2009 03:09:06

hic biriniz hic birşey bilmiyorsunuz. özellikle fatoş hanım..... ben senelerimi verdim denize ne ölümlerden döndüm. kimse bilemez