26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Danimarkalılar Başbakan’a ‘hilekar’ dedi

Güzel ülkemizin, çok güzel özdeyişleri vardır… Ben bu özdeyişleri çok severim. Sevmeyen de çok az vardır sanırım. Örneğin “Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu”… Bu güzel özdeyişimiz sayfalarla anlatılacak bir konuyu bir cümlede özetleyiverir.

Başbakan Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Obama’nın da sırt sıvazlamasıyla kafa kafaya verip Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rojmussen’e NATO Genel Sekreterliği koltuğunu altın tepside hediye ettiler ya… Güya Rojmussen de Türkiye’nin oyu karşılığında bazı tavizler vermişti. Yazmıştım bunları anımsarsanız… Güya Roj TV’nin yayınlarını durduracaktı da, Hz. Muhammed’e karikatürle edilen küfürler nedeniyle özür dileyecekti de vs vs… Bırakın Roj TV’nin yayınlarının durdurulması bir yana, PKK sempatizanı yeni bir TV kanalı test yayınına başladı bile.

Dedim ya ‘Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu’ diye. Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi Jesper Vahr da zaten , “ROJ TV’nin lisansı iptal edilemez” demişti. Bu adamları şımartınca tepemize çıkacakları belliydi. Artık büyükelçi düzeyinde bile kafa tutuyorlar.

***

Avrupa Parlamentosu’nun Danimarkalı Üyesi Mogens Camre, AB Komisyonu’nun Türkiye’deki 29 Mart Seçimleri’nde hile yapıldığı iddiaları karşısında nasıl tavır almayı düşündüğünü sordu. Evet sordu. Hem de AKP’nin hile yaptığını söyleyerek. Dikkatinizi çekerim Rojmussen’e NATO Genel Sekreterliği koltuğunu altın tepside hediye eden hükümetin, AKP Hükümeti’nin hile yaptığının altını çizerek.

Camre, “Türkiye’deki seçim hileleri” başlığını attığı önergesinde, “Komisyon ayrıca iktidarda kalmak için seçim hilesine başvuran hükümeti bulunan bir ülkeyle katılım müzakerelerini hala yönetmenin AB ilkelerine uygun olup olmadığını açıklayabilir mi?” dedi mi, dedi…

Yetmedi Danimarka’nın Türkiye’ye resmi gözlemci göndermemesine karşın “Danimarkalı gözlemcilere göre, 29 Mart Pazar günü Türkiye’de yapılan seçimler birden fazla yapılan seçim hileleriyle sakatlanmıştır” da dedi.

***

Danimarka’da Rojmussenler çok. Bir başka Rojmussen bu kez Kopenhag Kent Meclisi üyelerinden Danimarkalı Lars A.Rasmussen seçimlerin geçtiği ortamı ‘tamamen absürt’ biçiminde tanımladı ve “Bilgi verenlere göre iktidardaki AKP, seçmenleri, kamu çalışanlarına katılmaları konusunda baskı yapılan parti mitinglerine taşımak için, kamu toplu taşım araçlarından yararlandı. Bir başka Danimarkalı seçim gözlemcisi Kopenhag Bölge Meclisi üyesi Serdar Benli, AKP’nin var olmayan 18 bin seçmeni seçim kütüklerine kaydetmeyi denediğini bildirmiştir. 180 kişi ise daha sonra bir ahır olduğu anlaşılan tek bir adreste kaydedildi” diye ekledi.

Rojmussen’in dedikleri daha uzun ama yazıp da sinirlerinizi zıplatmayayım.


***
Şimdi soruyorum size seçim yorgunluğunu tatilde atan Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı bu rezillik karşısında ne yaptı?

“Hilekarlar”la AB müzakerelere masasına oturmak istemeyenlere ne cevap verildi?

Koskoca bir ülkenin 3 kuruşluk adamlarla rezil edilmesinin hesabını sordu mu?

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı hilekarlıkla suçlayanlara ne dedi?

Benim burada da yazdığım memurların devletin araçlarıyla AKP mitinglerine taşınmasını ve diğer iddiaları sert bir dille yalanlayıp “Van minut! Van minut! Siz kendi işinize bakın! Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasetçileri dürüsttür böyle bir hileye başvurmaz” diyerek yumruğunu masaya sertçe vurup ağızlarının payını verdi mi?

Ben cevap vereyim HİÇ…

Bu hakaretler Başbakan Erdoğan’ın kendini bağlasa umurumda olmaz ama sevsem de sevmesem de Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’nın böyle suçlanması kanıma dokunuyor.

***

Ama Başbakan ne yaptı biliyor musunuz? Bugün partisinin grup toplantısında Türkiye-Ermenistan sınır kapısının Karabağ sorunu çözülmeden açılmasına karşı çıkan Azerbaycanlı milletvekillerine kızdı. Evet, evet kızdı.

Başbakan Erdoğan, grup toplantısında seçim sonuçlarını ve Ergenekon'u değerlendirdi. Azerbaycan'dan gelerek Toptan'a Karabağ'ın işgal toprağından hediye eden Azeri kadın vekilleri istismarcılıkla suçladı ve “Çirkin yakışıksız bir yaklaşım olmaz. Azerbaycan’dan buraya gelenler de yanlış siyaset yaptılar. Yanlış davulu zurnayı eline alıp koşturanlar yanlış iş yapıyorlar. Bunlar bizim milli davamızdır” dedi.

Bu arada seçim sonuçlarını değerlendirdi ve “AKP 29 Mart Seçimleri’nde, önceki 3 seçimde olduğu gibi bir kez daha birinci parti olmuştur. Herhalde bunun aksini kimse iddia edemez. En yakın rakibine dahi büyük fark atarak seçimi önde bitirmiştir. Bir partinin kurulduğundan itibaren 4 seçime girmesi ve birinci olması, eşine ender rastlanan bir başarıdır… Elbette AKP bu seçimden birinci çıkmıştır. Elbette AKP bir kez daha Türkiye partisi olduğunu göstermiştir” diye “hileli” başarıyı övdü.

Ne demişti Danimarkalılar? Hani NATO Genel Sekreterliği koltuğunu altın tepside hediye ettiği Rojmussen’in memleketlileri… Özetle “HİLEKAR” demişti.

Daha fazla yazıp da tansiyonumu 20'lere çıkaramayacağım. Bu kadar yeter. Yazıma konu ettiğim haberlerin ayrıntısını merak eden Kenthaber'in kategori sayfalarını okusun. Bana da yazık.

Yazıma “Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu” diyerek başlamıştım. Emin olun şımartılan bu Danimarkalıların daha sonra çıkacak çok oyunu var. Hele bir ağustos gelsin de, Rojmussen NATO Genel Sekreterliği koltuğuna otursun da siz o zaman görün neler olacak.
 

ayse_akyurek@yahoo.com

Yayın Tarihi : 21 Nisan 2009 Salı 22:16:52
Güncelleme :22 Nisan 2009 Çarşamba 09:45:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
NE IP: 83.196.118.xxx Tarih : 24.04.2009 11:02:01

Danimarka ve diğer kuzey Avrupa ülkeleri halkları görece saftırlar, Türkiye içindeki Türkiye düşmanı ve Türkiye´yi karalama uzmanı kesilmiş bir entel sınıfımız olduğunun ayırtına varalı şurada birkaç yıl oldu ve artık eskisi gibi Ankara´ya uğramadan Diyarbakır´a gitmiyorlar. Başbakanları, bakanları Ankara´ya sıkça gelmekten zevk alıyorlar.Batılı  olmayı  Batıyı maymun gibi taklit etmek olduğuna inanan daha doğrusu entelekt güçleri ancak buna yeten entellerimizin sıkı bir QI sınavından sonra da yalan makinasından geçirilmelerini öneriyorum.
 


Mehmet Dasbas IP: 87.155.6.xxx Tarih : 22.04.2009 23:40:26

$imdi burda Danimarkali gözlemciler secimlerde hile yapildi dedi diye onlara kizmak dogru degil insan neden kizar? Eger birileri yalan beyan veriyorsa olmiyan $eyleri olmu$ gibi göstermeye cali$iyorsa(Ankaradaki siyasilerin yaptigi gibi) her türkün görevi tepkisini göstermektir. ama secimlerde yapilan entrikalari sagir Sultanin duymasini birakin,Afrikanin yerlileri bile gördü onun icin hic kimseye kizmayalim Bizim hilekarlarin dini var ama Imani yok. Dinsizin hakindan imansiz gelirmi$ ama imansizlarin hakindan kim gelecek?


Polat IP: 78.160.182.xxx Tarih : 24.04.2009 17:00:58

bence danimarkayı falan bırakıp kendi gerçeklerimizle yüzleşmeli ve bu ülkede olup bitenlere çözüm bulmalıyız. AKP'nin Türkiye genelinde seçimde hile yaptığı aşikardır. Bunun danimarka tarafından dünya kamuoyunun önünde dile getirmesi işin rengini değiştirmez. Sonuç olarak Erdoğan ve hükümeti seçimlere yani; insanların hür iradeleri doğrultusunda seçim yapma hakkı olan seçimlere hile karıştırmıştır. Ve bu hileler seçimlere günler değil, aylar değil, yıllar kala hazırlanmıştır. Bunun en somut göztergeside türkiyenin hemen her ilindeki Nüfus müdürlerinin akpli olmasıdır. gerisini zaten biliyoruz. Buna rağmen seçimdeki düşüşün intikamını şimdi Türkiye'de savaş ortamı yaratarak çıkarmaktadır. Bir şiir okudu diye cezaevine giren ve halkın katkılarıyla bu güne gelen bir başbakanın bu durumu nasıl tarif edilir bilmiyorum. Ama şunu söyleyebiliriz ki; hükümetin miadı dolmuştur!!!


Teoman Törün IP: 85.103.71.xxx Tarih : 22.04.2009 12:03:27

Ayşe Hanım gelişi ile Kenthaber çok güçlü bir kalem kazandı. Bu vurucu uslûbun, hedef kitlede mahcubiyet duygusu varsa etki yaratmasını bekliyoruz. 


Hakan Çakır IP: 88.231.226.xxx Tarih : 23.04.2009 20:56:10

Ayşe hanım, keşke sizin ve bir kısım insanımızın görebildiklerini milletin tümü görebilse; ama nerde... Göremez tabiki; günlük gazeteler takip edilmediği gibi, gazete okuyanların da yarısından çoğu spor ya da magazin sayfalarını şöyle bir gözden geçirip, gazeteyi soba tutuşturmak için kullanıyor. Hadi gazete okumak zor iş; enerji gerektiren, insanı yoran bir iş :) , televizyonlardaki haberleri seyretmekten bile aciziz. Ondan sonra birileri çıkıp; "halkın çoğunluğu A partisini seçmiş ise vardır bir bildikleri, o kadar insan yanlış biliyor da bir sen mi doğru biliyorsun" diye ortalıkta nara atar dururlar. Ama benim onlara çok güzel bir cevabım var: insanların çoğu sigara içiyorlar diye, sigara içmek doğru bir şey mi oluyor! Derin uykumuzdan uyandığımız günleri görmek umuduyla... Allah kaleminize zeval vermesin.


izzet Kütükoğlu IP: 88.254.131.xxx Tarih : 23.04.2009 00:08:43

 Hep aynı yanlış! hep aynı yanlış! Biz iyi niyet gösterirsek, karşımızdakilerde iyi niyetli yaklaşırlar....  Bu insani ilişkilerde geçerli olabilir. Ama ülkeler arası milletler arası ilişkilerde bunun geçerli olmadığını yzü defa gördüğümüz halde hala aynı kafada harket ediyoruz!. Yunanistan'ı  natoya kabul ederken böyle düşündük. Saddam peşmergelerin üzerine yürüyünce aynı maraz düşünce ile kapıları açıp kol  kanat gerdik. batılılar bizi alkışlayacaktı bize göre... Rasmusen i desteklersek oda bize destek verir. Ermenilere kapıları açarsak, onlarda bunu karşılksız bırakmayacak!. Aptallığın bu kadarına pes! yetti gayrı! Adamlar, "soykırım  tellallığı" yapacak şurda burda biz onlara kapı açacağız!Halk dilinde bir öz değiş vardır. " şeyim hıyar diyene, bir hapaz tuzla gitmek" diye.Bu tam bize gör...Saygılar

 


oviraptor IP: 88.245.48.xxx Tarih : 21.04.2009 22:42:31

sadece müslümanlara değil ortadoğudaki bütün halklara düşman olan danimarkalılar konusunda başbakan çok yanlış bir politika izledi ya bu şartları hiç ortaya sürmeyecekti kapılar arkasında tamam sizi destekleyeceğiz ama sizde bize yardımcı olun diyecekti sesini çıkarmadan destek verip geçirecekti yada veto edip rasmusenin kesinlikle genel sekreter olmasına izin vermeyecekti şimdi adamlar   kendilerine böyle bir şey dayatılmasından dolayı dahada nefret içine girdiler ve geçmişte yaptıklarının iki katını yapmak için kolları sıvadılar peki ikinci seçenek olsaydı yani veto edilseydi de aynı şey olurmuydu ihtimal var ama   danimarka halkıda aptal değil bize nato genel sekreterliğini sadece türkler mi kaybettirdi yoksa bizdeki aşırı uçlarında bu işte hatası varmı diye kendi içinde hesaplaşmaya girecekti şimdi bu hesaplaşma yerine galibiyet ve daha aşırı gideceklerinin işaretleri var