18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Hızlandırılmış Kentsel Dönüşüm




1950-2000 Dönemi; Türkiye’nin toplumsal ilerleme ve dönüşüm sürecinde kalkınmanın maddi unsurlarının öncelikle ve ivedilikle öne çıktığı, ancak sosyal, kültürel, entelektüel ve duygusal unsurları da içeren manevi boyutunun güdük bıraktırılmış asimetrik çizgisinin de tarihidir aslında..

50’li yılların başından itibaren yaşanan “kırlardan kentlere göç” olgusuyla örtüşen plansız ve çapraşık büyümenin sonucu olarak özellikle İstanbul’da gözlenen sosyal, kültürel, çevresel, görsel, mekansal aşınma ve yozlaşmayla kentin bütün dokusu önemli kırılmalar yaşadı; tarihsel kimliğinde geri dönüşü mümkün olmayan sosyolojik kayıplar verildi.

2005’le birlikte, AB sürecinde ülke ve toplum olarak basamakları tek tek değil, zıplaya zıplaya çıkmanın aciliyetini idrak etmek ve gereğini yerine getirmek zorundayız. Unutulmaması gereken nokta, AB’nin salt ticari-finansal bir birliktelik değil; öncelikle ‘kültürel, sosyal, tarihsel, çevresel ve siyasi bağlamda benimsenmiş ortak normların demokratik uzlaşmaya dayanan birliği’ olduğu gerçeğidir.

İstanbul, 2700 yıllık bir geçmişe uzanan, üç imparatorluğa kucak açmış bir kent olarak, köklü geçmişini ve parlak geleceğini kanıtlayan yeni bir değişim ve dönüşüm süreci yaşamak zorundadır. İstanbullu’luk bu bağlamda hem onur hem de sorumluluk gerektiren bir kimliktir.

Kentin tarihsel merkezi ve candamarı Eminönü İlçesi yılların “hoyrat kiracı” anlayışıyla bir çelişkiler yumağına dönüşmüş konumdadır. Manevi zenginlik ve maddi yoksulluk birarada yaşar her köşede. Devlet ve toplum bu paradoksu aşmak zorundadır.

2005-2015 yıllarını kapsayan kısa bir süre içinde, derin vizyonu olan “ÖZEL BİR MASTER PLAN” eşliğinde; Kamu-Yerel Yönetim-STK işbirliği ve Girişimci unsurların uyumlu birlikteliğiyle, “HIZLANDIRILMIŞ KENTSEL DÖNÜŞÜM”ün gerçekleştirilmesi zorunludur.

Biz, tek bir “Soğukçeşme sokağı”nın değil, yüzlercesinin yaratıldığı; yaşayan ve yaşatılan bir müze-ilçeyi hayal ediyoruz. Böylesi bir Eminönü, sadece kendi sınırları içinde yılda en az 20 milyon kişilik bir turizm potansiyeline sahip olacak bir konuma kavuşacaktır.

Uluslararası saygınlık, borsa kağıdı değildir; parayla satın alınamaz; yürekle, bilimle, inançla ve başarma mücadelesiyle dirhem dirhem kazanılır.

Tarihi Yarımada’nın incisi Eminönü; Turizm, Ticaret, ‘Nitelikli İkamet’ ve Kongre-Kültür-Sanat-Akademik Eğitim eksenlerinin buluştuğu bir Merkez İlçe’ye dönüştüğü zaman, yaratacağı katma-değer dizinleriyle, nicel ve nitel anlamda Türkiye ve İstanbul’a sayısız zenginlikler kazandıracaktır.




Yayın Tarihi : 12 Temmuz 2005 Salı 09:54:41
Güncelleme :12 Temmuz 2005 Salı 14:59:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?