22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Bunlar Yaramaz Çocuk Değil; Yaramaz Adamlar!



     Hangi tarafa baksak mayasına çiğ sütün dışında bazı bilinmez hammaddeler karışan yaramaz adamlar; ya Taksim’de bir kadını sürü halinde taciz ediyor, ya sırf zevk için sapanla kuş vurur gibi birilerini vuruyor,ya da karısını ,sevgilisini aldatarak haber malzemesi oluyorlar.
     Ama o birileri, her nedense hep kaş yaparken göz çıkarıyor.

     Gazeteye çıkan azgın tekeler, kızgın develer haricinde, bir de medyaya yansımayan, medyatik çevrenin dışında gelişip öylece uzayıp giden yaramaz adamlar listesi var tabii.

     Geçtiğimiz hafta ,  televizyon izleme lüksümü kullanmak istediğim nadir günlerde o kanal, bu kanal bakınırken gündüz kuşağına denk gelen bütün kadın programlarında 40-50 yaş üstü insanların annesini ,babasını ya da kardeşini aradığına denk geldim. 
     Bu durum ilk bakışta inanması güç bir toplum gerçeği gibi geldi nedense bana. 

     Düşünsenize, aslında 40-50 yıl önce de bugünkü kadar çok gayrimeşru ilişki yaşanmış, çocuklar yapılmış, lakin anne-babalar hala ortada yok!
     Aradan geçen o kadar zaman sonra sen kalk ara da bul…..

      Kadın programlarının acı gerçeğiyle yüzleşmeden önce, söze “bizim zamanımızda ya da bizim gençliğimizde” diye başlayan birisi oldu mu ayran budalası gibi hayranlıkla dinlerdim.
Ne yalan söyleyeyim bir süredir, özellikle de bu kayıp ebeveynler , kardeşler ve kimin eli kimin cebinde belli olmayan aile vakalarını izledikten sonra  o zamanlara ait her şeyi şüpheyle dinler oldum.:)

      Biliyor musunuz aslında “sizin zaman” ,”bizim zaman” veya “gelecek zaman” açısından bakıldığında çok bir şey fark etmiyor.

      Fark eden tek şey; o zamanlar bu işler gizli kapaklı, şimdiler de ise ulu orta yapılıyor.

     Anlayacağınız,taciz ,aldatma ve illegal ilişkilerin modası aradan 50 yıl geçse de hiç değişmemiş.

      Bana sorarsanız geride bıraktığımız 2006 yılının en hit modası, evden kaçan kocalar, caddelerde imece usulü tacizde bulunan sokak magandaları ve kapı gibi erkek imajı veren biseksüeller ile homoseksüellerdi.

       Sokak magandaları demişken ,zat-ı adilerinin müthiş final görüntülerine değinmeden edemeyeceğim.
Kendileri , 365 gün tekli ya da çitfli gruplar halinde icra ettikleri “ el-sanat”larını!!, yılbaşı gecesi “ver coşkuyu,ver coşkuyu” sloganıyla topluca seyr-i utanç şeklinde izlettirdiler yine sağ olsunlar bize…

      Sayenizde maçlardan elimizi eteğimizi çektik, durum onu gösteriyor ki yavaş yavaş böyle toplu kutlamalardan da çekileceğiz.(ki zaten azıcık aklı olan ve “made ın Türk” magandasını tanıyan kadınlar böyle günlerde ,böyle yerlerde bulunmuyorlar.)
Bundan sonraki kutlamalarda, size kalan meydanlarda tüm maharetinizi birbirinize gösterir, kadın bulamayınca erkek erkeğe topluca tacizleşirsiniz.

      Aynı saatlerde , aynı şehrin bir başka yerinde, aynı hamamın tası niteliğindeki bir diğer yaramaz adamlar topluluğu, erkekliklerinin gücünü bel bölgesinden mütevellit saydıklarından olsa gerek; yine bellerinden çıkardıkları o silahlarla kutlama yapmaya çalışınca gencecik insanların canlarına kastettiler. 

       Avrupa yakasındaki “Gaffur” tiplemesiyle kıyasıya nasılda eğleniyoruz .Oysa çevrenize veya haber bültenlerine şöyle bir alıcı gözüyle bakarsanız, binlerce “Gaffur” ile aynı şehrin havasını teneffüs etmek zorunda kaldığımız ve üstelik beyaz camdaki kadar  zararsız, bir o kadar da  sempatik olmadıkları gerçeğiyle yüzleşirsiniz.

    FIKRA GİBİ!!!

     Muhabir, yılbaşı gecesi Taksim’e topluca çıkartma yapmış, arsız yaban dikeni misali topluluğun arasına saçılmış magandalardan birine yaklaşıp soruyor;
     -Elindeki yanan maytapları rastgele insanların üstüne fırlatıyorsun,ön taraflarda çocuklar var.Bunun yakıcı bir şey olduğunu biliyor musun?
     Tüm salaklığı ile karizmatik güldüğünü sanıp,pis pis sırıtan ve olanca yaratıklığına rağmen nasıl olmuşsa çat pat konuşabilmeyi becerebilen ,insandan dönme garip şey cevap veriyor; 

     -Heee…biliyorum…
     -E niye atıyorsun o zaman..Ya birinin kafasına gelirse,saçı tutuşursa?
     -Biz bura geldik,eyleniyos… Böyle deşaş oluyoruz..(deşarj demeye çalışıyor mahlukat)
     Yanındaki Gafurgillerden bir diğeri lafa bodoslama giriyor;
    -Abey napalım biz böyle eğleniyoz…

    Alacaksın o maytapları, beşerli gruplar halinde bağlayacaksın birbirine…………….!!!!!! "Bak biz de böyle eğleniyoruz deyip çakacaksın kibriti… 

  
  BUNLAR YARAMAZ ÇOCUK DEĞİL , YARAMAZ ADAMLAR! 


      “Erkekler çocuk gibidir” deyip dururuz ya hani; 
     Her yakaladığı ihanetten sonra;”kocam bizim evin ufak çocuğu gibidir. Aslında benden başka kimseye bakmaz.Kesin o kadın kuyruk sallamıştır.Eh kocam da erkek ne yapsın,kaşınanı kaşımıştır…Büyütmeye gerek yok.Biz ev içinde halleşir,gül gibi yaşamaya devam ederiz” diyen kadınlar, ağlanacak hallerine gülerler aslında. 

     Bence,kocalara annelik yapmaktan bir an önce vazgeçip, onlarla arkadaş olmayı bilmek lazım.Maalesef orayı burayı gerdirmekler, diyet yapıp kilo vermekle, botoksla, detoksla genç olunmuyor.Her şeyden önce ruhunuzu genç tutmayı bilmek gerekiyor. 

     Hem annelerimiz gibi saçınızı da ,kendinizi de kimseye süpürge filan etmeyin.
    Bir gün gelir sizi gerçekten süpürge sanıp,kendi yaptıkları hataları bile size süpürtüp, halının altına rahatlıkla atabilirler. 
    Hem sizi... Hem süpürgenizi …


    ERKEK GİBİ KADINLAR, KADIN GİBİ ERKEKLER!!!! 


     Her ne hikmetse ,kadınları yüceltmek için kullanılan “erkek gibi kadın” deyimi, af buyurun ”karı gibi erkek” şeklinde söylendiğinde aşağılama kategorisine giriyor.
    Bu tarz “gibi gibi olmak” durumları bir çok konuda almış başını gidiyor.

     Yeni bir ses çıkıyor; tıpkı İbrahim Tatlıses gibi. Popstar, boş star yarışmalarına bakıyorsunuz bir anda yakışıklı bir popçu türeyiveriyor,amannnn aynı Tarkan gibi.. 

      Televizyondaki bol sihirli ,cadılı yada entrikalı diziler birbirinin aynı gibi.
      Medyatik bayanlara bakıyorsunuz nerdeyse hepsi aynı tornadan çıkmış gibi.(genelde aynı estetikçiden çıktıkları için olsa gerek:)
      Genç nesile bakıyorsunuz,saç modeli ve giydikleri kıyafet üniforma gibi.
     Travestilere bakıyorsunuz  kadın gibi.
     Lise öğrencilerine bakıyorsunuz çete gibi.
     15-16 yaşındaki kızlar yaptıkları ağır makyajla orta yaş kadınlar gibi.
     Çocuklar deseniz büyümüş de küçülmüş gibi.

     Allahaşkına şu “gibi gibi” yi bıraksak da kendimiz gibi olsak olmuyor mu?
    Tarzı ,duruşu, konuşması, özü-sözü bir olan, samimi insanlar gibi davrandığımızda toplum içi sosyal reytingimiz mi düşüyor?
    Kadın gibi kadın, adam gibi adam olunca , özgün ve düzgün, insanlara yakışan seviyede davranışlarda bulununca karizmamız mı çiziliyor anlayamıyorum.

    Bence sırf bu yüzden Avrupa’lı gibiyiz işte…
     Medeni gibiyiz….
     AB ‘li gibiyiz…
    Ama sadece gibi gibiyiz..
    Gibi..gibi…
    Suretlerden sıyrılıp, aslımıza  ulaşmamıza çok yol var daha …
Yayın Tarihi : 4 Ocak 2007 Perşembe 16:14:17
Güncelleme :5 Ocak 2007 Cuma 12:14:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
edal geyikçi-köçek IP: 88.232.143.xxx Tarih : 8.01.2007 18:05:39
MERHABA NİLGÜN ABLA.2007 nin ilk köşe yazınızda,2006 yılından bugüne olanları taşımışsınız.geçen yılı kısaca anlatmışsınız.yüzde yüz dogruları yazmışsınız NİLGÜN ABLA.anlattıklarınızın çoğunu gözlerimle gördüm vede yaşadım.18 yıldır gurbetlerde gezerim NİLGÜN ABLA.hani bir söz vardır.çok gezenmi, çok okuyanmı bilir derler.ben gezmeyide okumayıda seviyorum açıkcası.ama ülkemizde okuyupta anlatamayanlara nedemeli NİLGÜN ABLA.belkide okuduklarını yaşamadıkları için anlatamıyor olabilirler.ÜLKEMİZde birileri AB,diye tutturdu gidiyor.alfabemizin ilk iki harfi olan AB yi yıllardır.bize okudup duruyorlar NİLGÜN ABLA.alfabemizin 29 harf olduğunu unuttular nerdeyse.A,Z ye ÜLKEMİZ İÇN AZ,da OLSA ÇALIŞSAYDIK.BELKİ ŞİMDİ AB ye GİRMEMİZ İÇİN BİZE YALVARACAKLARDI NİLGÜN ABLA.bayağı konuya el atmışsınız NİLGÜN ABLA bende kısaca hepsine kendimce yorumlayım.TAKSİMDEKİ OLAYI TV DEN SEYRETTİM.BELKİ ERKEKLERİN YAPTIĞI ERKEKLİĞE SIĞMIYORDU AM BAYANIN HİÇMİ SUCU YOKTU NİLGÜN ABLA?O KADAR ERKEĞİN İÇİNDE YALNIZ BİR BAYANIN NE İŞİ VAR.TELEVİZYONDAKİ DİZİLERE GELİNCE GAFFURU BİR KAÇ KEZ SEYRETTİM.TÜRKCEMİZDE O KADAR GÜZEL SÖZLER VARKİ YENİ YENİ ANLAMAYA BAŞLADIK,TÜRKCEMİZİ.BEN SANAT CAMİYASINA SESLENİYORUM.BİRAZCIK KÖY HAYATINI GÖRMELERİNİ TAFSİYE EDİYORUM.BAKIN O ZAMAN ÜLKEMİZİN ÖZ TÜRKCESİNİ KEŞVETMİŞ OLACAKLAR.ÖZELLİKLEDE ANADOLUYU GEZMELERİNİ TAFSİYE EDRİM.KÜÇÜK YAŞATA MAKYAJ YAPANLARA GELİNCE TOPLUMA ÖRNEK OLAN SANAT CAMİYASININ,TELEVİZYONDAKİ GÖRÜNTÜSÜNE GÖRE KÜÇÜKLERDE ÖRNEK ALIYOR ONLARI.KISACASI NİLGÜN ABLA.MEVLANANIN DEDİĞİ GİBİ,BEN NE İNSANLAR GÖRDÜM ÜZERİNDE ELBİSE YOK.BEN NE ELBİSELER GÖDÜM İÇERİSİNDE İNSAN YOK.BİRDE YILMAZ GÜNEYİ GÜZEL BİR SÖZÜ AKLIMA GELDİ!İMKANSIZLIKLAR YÜZÜNDEN KESEMEDİĞİM SAÇ VE SAKALLARIM,ŞİMDİ BURCUVA ÇOCUKLARINA MODA OLDU,SÖZLERİ.BENDE BU SÖZE KARŞILIK BİR SÖZ YAZDIM NİLGÜN ABLA.İMKANSIZLIKLAR YÜZÜNDEN YAPAMADIKLARIMIZ,İMKANLARI OLANLARIN ELİNDE OYUNCAK OLUYORLAR.saygılarımla.erdal geyikçi-köçek........!

İsmail Uzun IP: 85.103.10.xxx Tarih : 5.01.2007 09:11:59
Sevgili Nilgün hanım,artık herşeyin;sevgi,dostluk gibi değerler de dahil menfaat ilişkilerine ve maddiyata göre yaşandığı mega kentlerin o iç acıtan durumunu yine çok güzel özetlemişsiniz yazınızda...Değindiğiniz; 'gibi olmak tarzı' da bu yüzden geçer akçe veya moda tabiri ile 'in' galiba günümüzde.Büyük gönül adamı Mevlana'nın şu sözünü aynı zamanda bir dilek olarak yazıp; bitireyim yorumumu:'Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün.'Günleriniz kötülüklerden uzak geçsin hep,Saygılarımla...

Ayşegül Bölük IP: 85.98.179.xxx Tarih : 7.01.2007 01:48:04
gibi gibi olmak ne de doğru demişsiniz yazınızda. Hep başkaları için yaşamak, hep başkalarını mutlu etmek için yaşamak. Arkana dönüp baktığında kendin için ne yaptın diye soruyorum kendime: KOCA BİR HİÇ!!

Ayşe Dikicioğlu IP: 88.241.195.xxx Tarih : 11.01.2007 16:45:41
Kendimiz gibi olmayı bir becebilsek zaten sorun hale yola girecek perim.Ama bunu nasıl başaracağız bilmiyorum.Tv.de bize yutturulanları seyretmeye devam ettikçe,batı,batı diye bu özenti yaşantımızdan vazgeçmedikçe,biz biz değil de başkalarının hayatını yaşadıkça ve bazı değerlerimizi tekrar kazanmak için çaba harcamadıkça biz gibi gibi yaşamaya devam ederiz.Sevgiyle kal Maviperim:)