22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Nerede Tökezlersen Bil ki; Hazinen Orada Yatıyordur...





     Siz de bal gibi farkındasınız ;Bencil, korkulu,saldırgan , anlayışsız, sürekli yakınan ve sızlanan insan yığınına dönüştük son zamanlarda. Çoğumuz, çözümlerde yer almak yerine problemin en baba yerinde, hazır ol! vaziyetinde durup, hep bir ağızdan meee’lemek için kaval sesi beklemeyi tercih ediyoruz.
Bu tavır bizim asıl yapımızın değil, tersine doğduğumuz zamanki masumiyetimizden ayrılıp, gün be gün yolculuğumuzu sürdürürken aldığımız yaraların,baskıların ve yanlış çevresel tutumların yansıması bana göre.

    Geçenlerde yaptığım kısa bir sohbette ;“ Başkalarına acı verici şeyleri yapabilen insanlar ancak acı çekmiş insanlar olabilir. Ve ancak incinmiş insanlar başkalarını düşünmeden incitebilir.” diyordu çok değer verdiğim bir arkadaşım.
    Bence varlığımızın nedeni, en yüce halimize ulaşacak kadar büyümek ve cidden “kim olduğumuzu hatırlamak” .
   Bize ait hayat kulvarımız ve yaşadıklarımız, bu yolculukta hepimizi en mükemmel şekilde destekliyor aslında. Kendi parlaklığımızı ortaya koyabilmek için imkanlarımızın daha çoğunu keşfetmeye davet ederek, insanları, olayları,tatsızlıkları, deneyleri peşpeşe gönderiyor günlük hayatımıza. 

    Çoğu zaman bu derslerin öyle yazıldığı kadar kolay olmadığını, böylesi bir süreci yine yeniden deneyimlemiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki,geçiş hayli zor ve çetin oluyor. Acılarımız nedense her zaman derin ve manevi bir büyümenin aracı .
     Gelişip büyük insan olmayı bileğinin hakkıyla başaranların neredeyse tamamının bu tarz XL acılara,sıkıntılara,hezeyanlara dayanmayı başarmış kişilerden çıkıyor olması da bana göre tesadüf değil.
     Genelde hiç birimiz, olumsuzluklar ve haksızlıklarla karşılaştığımızda bu durumdan hoşnut olmayız. Ama bu tarz olayların bize sahte alkışlardan çok daha iyi hizmet ettiği de yadsınamaz.
     Yüreklerimizi kaplayan kabuğu çatlatır,kim olduğumuzu,şu inanılmaz dünyamızın nasıl işlediğine ilişkin sarıldığımız yalanları, zihnimizde ait olduğu yere koyabilmeyi başarırsak büyük ihtimal canımız şimdikinden çok daha az yanacak gibi geliyor bana. 


          Joseph Campell;.”NEREDE TÖKEZLERSEN ,HAZİNEN ORADA YATIYORDUR." demiş.Ne güzel bir laf etmiş...

         Hazineler…
         Yaşamımızda var olan ya da bazen elimizin tersiyle ittiğimiz gerçekten hazine değerindeki kişiler hep o tökezlediğimiz yerde , sahte olanlar ise hep düz yahut tümseksiz yollarda ve zamanlarda bekliyorlar bizi.


                              Sen…
                       Ben…
                 Biz…
     Hepimiz…
                 “Milyarlarca ciltlik kütüphanedeki kitapların sayfalarına dizilmiş birer harf gibiyiz.. 
                   Hemen yanımızdakiyle bir ANLAM… 
                                      Biraz ötemizdekiyle bir CÜMLE… 
                                              Biraz daha ötedekilerle bir HİKAYE… 
                                                                        Tüm kitaplıktakilerle HAYATI oluşturuyoruz.” 



       


Yaşamınızda ANLAM kazanmış,CÜMLELERİNİZ, hep en keyifli HİKAYELERİNİZİ oluştursun, sonra da hepsi birarada HAYATI’nızı…
Yayın Tarihi : 31 Ocak 2007 Çarşamba 16:15:16
Güncelleme :31 Ocak 2007 Çarşamba 16:25:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Süleyman KARAEL IP: 85.101.205.xxx Tarih : 5.02.2007 23:07:14
Değerli Nilgün Hanım; insan oğlu bir şeyi nasıl görmek istiyorsa o gözle bakmıştır ona çoğu zaman:) Aslında sizin kaleme aldığınız bu ANLAMLI ve bir o kadar da düşündürücü CÜMLELERİNİZ, yaşanmış gerçek HİKAYELERİN, insan HAYATI üzerinde ne denli etkili olduğunu da gözler önüne seriyor bir bakıma. Kişi vardır tökezlediği zaman bir mayını patlatır, kişi de vardır teközlediğinde bir mayın tehlikesinden kıl payı kurtulur. Kişi vardır tökezlediği yerde hazine yatıyordur, kişide vardır ki, hazinenin uzağında bir yerde teközler. Önemli olan teközlediğimiz an yüreklerimizi kaplayan kabuğun çatlamamasına özen göstermektir.(veya çatlamaması için dua etmek). Yürekli insan teközlense de çektiği acıları başkalarının yaşamasını istemez. Hee, acılar da sevinçler gibi paylaşıla bilir muhakkak, ancak her acımızı ve her sevincimizi herkesle paylaşamıyoruz maalesef. Nedense insan bunun farkına Teközlediği Zaman Varır:)!!!

erdal geyikçi-köçek IP: 85.106.250.xxx Tarih : 4.02.2007 13:14:40
merhaba NİLGÜN abla.bu haftaki yazınızda HAYATI,ACILARI VE HAKLILARI konu almışsınız.ben bu yazınız kendi sözlerimle YAŞADILARIMI VE GÖRDÜKLERİMİ YORUMLAYIM.......!SOKAKTA YATMADAN EVİNİN DEĞERİNİ BİLMEZ İNSAN.AÇLIĞI YAŞAMAYAN İNSAN,EKMEĞİN DEĞERİNİ BİLMEZ. KENDİSİNİ SEVMEYEN İNSAN,KİMSEYİ SEVMEZ.KISACASI NİLĞÜN ABLA.ANLATSAM YALAN OLUR,YAZSAM ROMAN OLUR,DİZİSİNİ ÇEKSEM 40 YILLIK YALAN RÜZĞARI DİZİSİ GİBİ DİZİ OLUR...ANLAYACAĞINIZ HERŞEY YALAN...!NİLGÜN ABLA.......!SAYGILARIMLA.ERDAL GEYİKÇİ-KÖÇEK......!

İsmail Uzun IP: 85.101.152.xxx Tarih : 31.01.2007 16:49:10
Sevgili Nilgün hanım, bizim meslekteki tökezlemekle ilgili duruma pek uymuyor yazınızın başlığı olan o az meşhur (ben ilk defa duyuyorum, cahilliğime verin lütfen:)kişinin sözü..Çünkü sahada bir tökez teline takılıp düşerseniz eğer;onun bağlı olduğu mayını ateşlemiş olursunuz ve hazineyle değil de onmaz yaralarla yüzleşirsiniz maalesef..Bir de, şu acı çektirme ile ilgili o değerli arkadaşınızın genellemesine katılmadığımı söyleyeyim.. bence yaşamda acının ve mutluluğun kimden geleceği ya da gelmeyeceği pek belli olmuyor ve yaşanmadan bilinmiyor; biraz kader-kısmet işi galiba...Saygılar

ismail kundak IP: 83.85.9.xxx Tarih : 31.01.2007 23:22:29
sayin ismail uzun kardesim, istersen soyle diyelim, o mayinin verdigi fiziki zarar ve aci yine ileride yasanacak fiziki zorluklarin bir sebebi.... neticede hangi sonucta-sonuca dogru sinandigimizi bilemiyoruz>>> fakat bir genelleme yaparsak>>> yanmayan pismez.. pismeyen yenmez.... birde gonulde bir yol vardirki duygu denen her olusum-ozlem bunu yonlendirir, geceden bir tas tuz yeyip yatsak ruyamizda selaleler goruruz herhalde.ozlemimiz gercek ASK olmasi dilekleriyle hepimize O buyuk RIZA DAHILINDE MUZAFFERIYETLER DILIYORUM. SELAM VE SAYGILARIMLA.

Mustafa Soylu IP: 88.240.91.xxx Tarih : 4.02.2007 08:43:09
Büyük üstad ve alim olan Rahmetli Nasrettin Hocaya birbirinden şikayet eden iki kişi gelmiş ve dertlerini anlatmış. Hoca efendi onları ayrı ayrı dinlemiş ve her ikisine de "haklısın" demiş. Rahmetliğin hanımı dayanamamış ve sormuş; "Olurmu hiç böyle. ya biri haklıdır ya da öbürü. Sen ikisine de haklısın dedin, bu ne iştir" demiş. Hoca gayet vakur bir şekilde "hanım sen de haklısın" diye cevap vermiş. Şimdi yorumcu kardeşlerimin her ikisininde haklı olduğu yerler var tabiiki. Ancak gerçekten insan acılarla beraber olgunlaşıyor, ders alır ve hızını kesmezse.Cenab-ı Allah'da Kur'an-ı Kerimde "...lagat halagnel insâne fî kebed..." "Biz insanı sıkıntılar içinde yarattık" buyuruyor. Ders ve ibret alan ve hayatını her seferinde yeni baştan kurgulayan kişi zannediyorum hep kemale doğru ilerler zevale doğru değil. Saygılarımla