19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

İspanyol Edebiyatından Seçkiler (40)

Rubén Dario ve Eserleri

Rubén Dario

Modernist roman yazarı Enrique Larreta’nın bana çağrıştırdığı diplomatlık yapmış ve “Modernismo”yu Hispanik şiire ilk tanıtmış olan başka bir Latin Amerikalı oldu; Félix Rubén Garcia Sarmiento... Öğrenciliğimde bir rastlantı olarak Dario’nun, bir Amerikan dergisinde biyografisini görerek ilgilenmem ve buradan yaptığım çeviriyi, zamanın radyo piyeslernin effeft ustası rahmetli Tahsin Temten’in yerel gazetesinde yayınlatmam benim amatör yazarlığa ilk adımımı atmak olarak anılarımda ayrıca müstesna bir yer taşır. Ne yazık ki, sonu gelmez taşınmaların kurbanı olan o gazete nüshası da yazı müsveddesi de artık elimde değil. Gazetecilik mesleği ile geçirdiği uzun ve yoğun maceralı muhabirlik yaşamı, Nicaragua tarihinin en yetkin diplomatı, Orta ve Güney Amerika Kıtasının en güçlü sesi olması nedeni ile “Kastilya Yazını’nın Prensi” ünvanlı bu dev bir ozanın biografisini, o dönem ABD dahil Amerika kıtası ülkeleri ile İspanya ilişkilerinin siyasal fotografını da vermesi yönünden biraz uzun tutacağız…

Rubén Dario’nun biografisini o çeviriden aklımda kalan ilk cümle ile açayım:

Rubén Dario Nicaragua’da doğdu. O, Latin Amerikaya getirdiği modernist şiirin tartışmasız doruğunu temsil eden bir ozan olmasını da doğduğu ülkenin tropikal çekiciliği ve büyüsüne olduğu kadar henüz doğmadan ailesinin duygusal bir sarsıntı geçirmesine de borçludur. İkinci dereceden kuzen oldukları için gerekli kilise iznini aldıkdan sonra 26.Nisan. 1866’da evlenebilen Manuel Garcia ve Rosa Sarmiento mutlulukları çok kısa sürdü. Kocasının alkol iptilâsına dayanamayan Rosa onu terketti ve Maragalpa Bölgesinin Metapa kentine kaçtı, Félix Rubén’i 18.Ocak.1867’de orada doğurdu. Çift tekrar barışacaklar; bu kez de Candida Rosa adında bir kız çocukları olacaktır. Ancak, birliktelik gene yürümemiş, Rosa Honduras’a başka bir adama kaçmak zorunda kalmıştır. Böylece Rubén çocukluğunu gene Leon’da, annesinin teyzesi Bernarda ve eniştesi Félix’in bakımlarında geçirmek durumunda kaldı ve ilkokul yıllarında onların vesayetinde onların soyadı Ramirez’i kullandı. Hondurasdaki anası ile zaten fazla görüşme olanağı yoktu; babasına, gönül kırıklığından “Manuel Amca” diye hitabediyordu. Babasının soyadı “Garcia” olarak vaftiz edilmişse de, anılarında değindiği üzere eski kuşaklardan, çevresinde saygınlık kazanmış bir büyüğünün “Dario” ünvanını soyadı olarak kullanmayı tercih etmiştir.

Babalığı Félix Ramirez’in 1871’de vefatından sonra ailede geçim sıkıntısı başladı Rubén’i bir terzinin yanına çırak vermek zorunda kaldılar. Onun biografisini yazan Edelmiro Torres’e göre, 1880’de Cizvit Okuluna alınıncaya kadar çeşitli okullarda dolanıp durdu. Zaten 3 yaşında iken okumayı öğrenmiş olan bu duygulu çocuğun yazdığı ilk sonesi ‘Una Lágrima-Bir tek gözyaşı’ adlı ağıt’ı Rivas kentinde “El Termometro” gazetesinde Temmuz.1880’de, o 13 yaşında iken yayınlandı. Çok geçmeden Leon’daki edebiyat dergisi ‘El Ensayo-Deneme’de yazdığı şiirlerle çocuk ozan ününü kazandı.

Juan Montalvo

Bir başka biograf Teodosio Fernández’e göre, daha bu ilk dizeleri, José Zorilla, Ramon de Campoamor, Gaspar Nuñez de Arce Ventura de la Vega çağdaşları üzerinde büyük etki bırakmıştır. Kendisi Victor Hugo ile çok ilgilenmiş; şiir girişimlerinde onun yolundan yürümüştür. Cizvit Okulunda öğrenim görmesine karşın o dönemde liberal bir zihniyet oluşturmuş, 1881’de yazdığı “El jesuita” denemesinde belgelendiği üzere Katolik Kilisesinin aşırı etkisine karşı tavır almıştır.

Siyasal duruşuna gelince, ilk gazete makalelerinde uslûbuna özendiği Ekvator’lu yazar ve denemeci Juan Montalva’nın etkisinde kalmıştır. Liberal görüşlü Montalvo keskin bir anti-klerikdi (ruhban sınıfına karşı) ve ülkesinin iki birbirini izleyen iki caudillo’su (önderi, diktatörlük yapmış cumhur başkanları) Gabriel Garcia Moreno ve Ignacio de Veintemilla’dan şiddetli nefreti ile tanınıyordu. Montalvo, eserlerinin yayınlanması Veintemilla tarafından yasaklandığı için gittiği Parisde 1889 Ocağında tüberkülozdan vefat edecektir.

Dario, işte Montalvo’dan şiddetle etkilendiği ergenlik çağlarında, 14 yaşında ilk kitabı “Poesia y articulos en prosa-Şiirle ve nesir makaleler”i yayınlamak ister ;bu kitap ancak ölümünün ellinci yıl dönümünde günyüzüne çıkacaktır. Muazzam bir belleği ve yaratıcılık yeteneği vardır; sık sık sanat toplantılarına davet edilerek kendisinden halk karşısında şiir inşad etmesi istenir.

Dario’ya esin veren Leon kentinin civarı tropikler ve yerli çocuklar

Aynı yıl, bu harika çocuk, bazı liberal politikacılar tarafından, böyle bir üstün yeteneğin Devlet hesabına Avrupada öğrenim görmesinin uygun olacağı düşüncesi ile Başkent Managua’ya davet edilir. Fakat dizlerindeki “ruhban karşıtı” ton, Meclis Başkanı tutucu politikacı Pedro Joaquín Chamorro’nun keyfini kaçırdığı için gözden uzaklaşamıyacağı Nicaragua’nın kenti Granada’da öğrenimini sürdürmesi kararı alınır. O zaman Rubén Managua’da kalmayı tercih ederek ülkesinin tropik atmosferinden aldığı esinle Başkentte bağ kurduğu “El Ferrocarril-Demiryolu”, “El Porvenir de Nicaragua-Nicaragua’nın geleceği” gazetelerinde yazılarının yayınlanması aşkını tatmin eder. Ne de olsa çocukluk bu ya; burada onbir yaşındaki Rosario Emelina Murillo’ya aşık olur; onunla evlenmek ister. Bu çılgınlık karşısında akılları başlarından giden arkadaşları onu rica, minnet 1882 Ağustosunda Corinto limanından tekneye bindirip El Salvador’a yollarlar.

Rubéni kanatları altına almış olan ozan Joaquín Mendez onu El Salvador’da Cumhur Başkanı Rafael Zaldivar’a tanıtır. Rubén orada, Fransız şiirine çok vakıf Salvadorlu ozan Francisco Gavidia ile karşılaşır. Onun önerileri ile Kastil metrik sistemine, genel olarak modernistlerin çok itibar ettikleri Fransız Alexandrine dizesi çeşnisi katarak şiir uğraşısını olgunlaştırır ve El Salvadorda da ün kazanır ve oranın sosyetesine girer; tüm Güney Amerikan ülkelerinin saygı duydukları bağımsızlık kahramanı Simon Bolivar’ın anılması günlerini renklendirir.

Ünlü İspanyol yazar ve eleştirmeni Juan Valera

Fakat ekonomik sorunlarla karşılaşması ve sağlığının tehlikeye girmesi onu Ekim.1883’de ana vatanına dönme durumunda bırakır. Leon ve Granada’da kısa ikametlerden sonra Başkent Managua’ya ve Rosario Murillo ile duygusal yaşamına döner. Orada “Biblioteca Nacional de Nicaragua-Nicaragua Ulusal Kitaplığı”nda bir memuriyet alır. 1884 Mayısında serserilik suçu ile suçlanarak 8 günlük zorunlu bayındırlık hizmetinde çalışmaya hüküm giyer ama bu yükümlülüğü yerine getirmekden kaçmanın yolunu bulur. Bu arada yeni şiir formları üzerinde denemeler yapar; o arada hazırladığı ve ‘Epistolas y poemas-Risaleler ve Şiirler’ adını verdiği kitabı hemen yayınlayamaz; bunu bazı eklerle 1888’de ‘Primeras notas-İlk İşaretler’ adı ile yayına sokabilecektir. Şansını bir de tiyatroda denemek ister; “Cada oveja con su pareja-Her koyunun bir eşi vardır” adını verdiği oyun belli bir başarı kazanır; ama bu oyun metni şu anda kayıptır.

Managuada yaşam onu tatmin etmez, bazı arkadaşlarının önerisi ile Haziran 1886’da Şili’ye, Valparaiso’ya gider. Eduardo de la Barra adındaki ozan ile birlikde yazdıkları “Emelina” adındaki duygusal romanla bir edebî yarışmaya katılırlar fakat başarı kazanamazlar. Poirier adında başka bir arkadaşı sayesinde o yılın Temmuzunda Santiago’da “La Época” gazetesinde bir iş sağlar. Ne var ki Şili’de kaldığı sürece kaba görüntüsü ve esmer teni yüzünden Şili aristokrasisinin aşağılamalarına maruz kalır. Gene de edindiği bir kaç arkadaş sayesinde yaşama tutunabilir. Bunlardan biri Şili’ye yeni Cumhur Başkanı olmuş José Manuel Balmaceda’nın ozan oğlu Pedro Balcemada Toro’dur. Böylece oradaki ilk şiir parçaları “Abrojos-Dikenler”i 1887’nin Martında yayınlama olanağı bulur. Bir çok yarışmalara katılır. 1888 Temmuzunda, modernist devrimin kilit ürünü ‘Mavi’ Valparaisoda yayınlanır. Bu anî bir etki yaratmazsa da çok nüfuzlu İspanyol romancısı ve yazın eleştirmeni Juan Valera’nın, Madrid’deki gazetesi “El Imparcial-Tarafsız”ın Ekim.1888’deki makalesinde büyük övgüsüne konu olur. Ünlü eleştirmen Rubén Dario’ya iki mektup yazar, onu “un prosista y un poeta de talento-usta bir nesir yazarı ve çok üstün yetenekde bir ozan” nitelemesi ile selamlar; fakat üzerindeki Fransız Parnascılarının aşırı etkisini de “galicismo mental-zihinsel Gallisizm” *(1) yakıştırması ile eleştirmekden geri durmaz. Valeradan gelen ve Şili ile diğer ülkelerde yaınlanacak bu mektuplarla Dario’nun ünü iyice pekişmiştir.

Darionun ilk eşi Rafaela

Bu ün ona Arjantin’in Buenos Aires kentindeki, Hispanik Amerikanın sürümü en geniş “La Nación-Ulus” gaztesinden muhabirlik önerisi almasını sağlayacaktır. Bu gazeteye ilk makalesini yazması üzerine uzun bir Latin Amerika gezisine çıkar; Lima’daki kısa molasında, “Fray Gómez’in Akrebi” öyküsü üle tanıdığımız Ricardo Palma ile bulışur. Mart.1889’da çok kısa bir süre kaldığı ülkesinde büyük bir onurla karşılanır; oradan geçtiği San Salvador’da, birleşik bir Orta Amerika ideali peşinde koşan “La Unión-Birlik” gazetesinin Müdürlüğünü alır. Bu ülkede 21.Haziran 1990’da ünlü Honduraslı hatip Alvaro Contreras’ın kızı Rafaela ile resmî nikâh yapar. Düğünlerin ertesi günü Başkan General Menéndez’e karşı darbe yapılır. Darbeyi tezgâhlayan da Dario’nun düğününe konuk olanlardan General Carlos Ezeta’dır. Yeni Başkanın iş tekliflerine karşın Haziran sonunda ülkeyi terkedip Guatemala’ya geçen ozan Aralık.1890’da “El Correo de la Tarde-Akşam Postası” adında yeni bir gazete çıkarma işi yüklenir. Aynı yıl başarılı “Azul” kitabının ikinci baskısını yapar. Guatemala Başkanı El Salvador’a karşı savaş ilân edince, Dario Guatemala’ya gelen eşi ile bu kez Şubat.1891’de Guatemala Katedralinde kilise nikâhı yapar. Buradaki El Imparcial gazetesinde Ezeta’nın ihanetini yazar. Hükûmet yardımı kesilince kendi gazetesini kapatma zorunda kalmıştır. Costa Rica’nın Başkent’i San Jose’de yerleşir. Burada iş bulmasına karşın borçları onu ailesini geçindirmekden alakoyar. Kasım.1891’de ilk oğlu Rubén Dario Contreras doğar.

Valera’nın onun hakkında bilinen sitayişkâr mektuplarının Guatemalada yayınlanması, 1892’de bir defa daha yardımına yetişmiştir. Amerika Kıtasının keşfedilmesinin Dörtyüzüncü yıldönümünün kutlanacağı o yıl Nicaragua Hükûmeti ona yeniden sahip çıkarak bu kutlama için Madrid’e gönderilecek bir delegasyona üye yapar. İspanyaya gerek gidiş yolu üzerinde (Havana’da) gerekse İspanyada Julián del Casal, Aniceto Valdivia, Raoul Cay, Gaspar Nuñez de Arce, Joé Zorilla, Salvador Rueda, Emelia Pardo Bazán Marcelino Menéndez Pelayo ve bizzat Juan Valera gibi şair ve yazarlarla Emilio Castelar, Antonio Cánovas del Castillo gibi politikacılarla karşılaşır. Bu gezi parlak diplomatlık kariyerinin ilk adımı olmuştur.

Darionun ikinci eşi Rosario

Nicaragua’ya döndüğünde San Salvador’dan karısının hastalandığı hakkında telgraf alır; 1893 Ocağının 23’ünde eşini kaybeder. Bir süre Managua’da kalır; bu arada eski aşkı Rosario Murillo ile karşılaşır; kızın ailesi de evlenmelerini istemektedir. Dario bu defa 3.Martta zoraki bir evliliğe katlanır. Nisanda balayına Panama’ya giderler; orada arkadaşı ola Kolombiya Başkanı Miguel Antonio Caro’dan Buenos Aires’e fahrî konsolosluk teklifi alır. Rosario’yu orada bırakıp Arjantin Başkentine yollanmadan önce bir süre New Yorkda, özel bir hayranlığı olan Cuba’lı ozan José Marti ile buluşur. Ayrıca oradaki diğer arkadaşları aracılığı ile Paris’i ziyaret hayâllerini gerçekleştirerek bu kentte Jean Moréas ve hayran olup edebî etkisinde kaldığı simgeci şair Paul Verlaine ile karşılaşma olanağını eline geçirir ama bu dehası ölçüsünde deli bozuk ve hasta adam onda düş kırıklığı yaratmıştır.

Sonuçta Ağustos.1893’de Arjantin Başkentindeki görevine başlar. Buenos Aires’de büyük hüsnü kabûl görür; La Nación, La Prensa, La Tribuna, ve El Tiempo gazaetelerini makaleleri ile süslemişse de orada geçirdiğ bohem hayatı ve alkol düşkünlüğü sık sık sağlığının bozulması ve tedavi ile vakit yitirmesine yol açar. Gene de Bartolomé Mitre gibi politikacılar, Meksikalı Federico Gambo, Bolivialı Jaimes Freyre, Arjantinli Rafael Obligado ve Leopoldo Lugones gibi ozanlarla çok iyi kaynaşmıştır.

Paul Verlaine, Dario’nun şiiri üzerinde belirleyici bir etki yapmıştı.

Annesi Rosa Sarmiento Mayıs 1865’de vefat eder. Her ne kadar onu fazla tanımamışsa da ağır bir hüzüne kapılır. O yılın Ekiminde Kolombiya Hükûmetinin Buenos Aires konsolosluğunu lağvetmesi Dario’yu kayda değer bir gelirden yoksun bırakınca iyice sarsılır. Fakat Arjantin Posta Telgraf Genel Müdürü Carlos Carlés’in sekreterliğini alması üzüntüsünü hafifletir.

Bu ülkede 1896’da “Los raros-Nadir şeyler” adını koyduğu en beğendiği yazarların bazı makalelerinin bir kolleksiyonu ve “Prosos profanas y otras poemas-Kâfirce yazılar ve başka şiirler” adındaki kitabı ile İspanyol edebî modernizminin damgasını tüm gücü ile vurur. La Nación gazetesinin İspanya muhabiri olarak Avrupaya geçer. ABD’nin Cuba’yı ele geçirmesi üzerine yaratılan 1898 felaketinin İspanyadaki etkilerini izlemek üzere Aralık.1898’de tekrar Barcelonaya çıkar. İspanya Cuba’dan başka Puerto Rico, Filipinler, Guam kolonilerini de ABD’ye kaptırmıştır. Dario, gözlemlediği umutsuz duruma karşın, makalelerinde derin bir sempati duyduğu İspanyanın yeniden gücüne kavuşacağına güvenini vurgular. Bu makalelerin toplandığı “España Contemporánea. Crónicas y retratos literarios-Çağdaş İspanya. Edebî Kronikler ve Portreler” adlı kitap 1901’de yayınlanacaktır.

Sürecek

*(1) Gallisizm: Fransız kültür ve diline öykünme (Germanik Franklar gelmeden Fransaya Galya denirdi). “Weekend=hafta sonu) deyinin kullanılması gibi İngilizce sözcükler kullanılmasına da “Anglisizm” dendiği gibi)
 

Yayın Tarihi : 19 Şubat 2011 Cumartesi 11:53:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?