16
Haziran
2024
Pazar
ANASAYFA

İspanyol Edebiyatından Seçkiler (55)

JUAN ZORILLA DE SAN MARTIN ile PEDRO SALINAS Y SERRANO ve eserleri

Juan Zorilla de San Martin

Bu kez bir dizi yazısı hacmini doldurabilme amacı ile biri daha önce adı geçen XIX.-XX. Asrın İspanyol asıllı Uruguaylı ozanı Juan Zorilla ile XIX. Asır sonunda doğmuş İspanyol ozanı Pedro Salinas’ın tanıtımlarını ard arda vereceğiz.

JUAN ZORILLA DE SAN MARTIN:

“Uruguay’ın Ulusal Ozanı” olarak anılan ve siyasal etkinlikleri olmuş Juan Zorilla de San Martin 28.Aralık.1855’de Montevideo’da doğdu. Babası İspanya’dan yeni göçmüş aşırı katolik inançlı bir aileden Manuel Zorilla de San Martín, annesi Alejandra del Pozo y Aragón idi.

Santiago (Şili), Santa Fé (Arjantin), Montevideo gibi Latin Amerika’nın çeşitli beldelerinde Cizvit okullarında eğitim görmüştür. Babası Montevideo’daki katolik karşıtı bulduğu özgür düşünceli toplumsal atmosferden rahatsız olarak onu Şili’deki Ulusal Üniversiteye hukuk tahsiline gönderdi. Juan ulusalcı, yurtsever temalı şiirler yazmaya orada, Santiago’da başladı. İlk şiiri, Uruguay’ın 1828’de verilmiş bağımsızlık savaşı ile ilgili “Ituzaingó” epiğidir. İlk şiir grubunun baskısını da 1876’da “Notas de un himno-Bir İlahî için Notalar” adı ile yayınladı. İçindeki şiirler melankolik bir yurtseverlik coşkusu taşımakta ve İspanyol romantik ozanı Gustavo Adolfo Becquer’in etkilerini duyumsatmaktadır.

1877’de hukuk diplomasını alan Zorilla ülkesine dönerek sulh yargıçlığına başlayacak fakat bu işi altı ay sürdürdükten sonra kurduğu muhafazakâr gazete “El Bien Público”nun yayın direktörlüğünü ele alacak; Máximo Santos’un diktatörlüğüne karşı o gazeteden eleştiriler yağdıracaktır. 1879’daki “La leyenda pátria-Yurt Efsanesi” lirik bir yurt sevgisi şiiridir. Aynı yıl çıkardığı “Jesuitas-Cizvitler” bu tarikata çeki düzen verilmesini hedefleyen bir deneme yazısıdır. 1880’de Montevideo Üniversitesinde Genel Edebiyat kürsü hocalığı aynı zamanda Liceo Universitario’da (Adalet yüksek Okulu olsa gerek) “doğal hukuk” okutmanlığı aldı.

José Gervasio Artigas’

Santos onun hocalıkdan azledilmesi ve hakkında takibat yapılmasını emredince 1885’de Buones Aires’e kaçtı; Santos’un istifa ettiği 1887’ye kadar orada kaldı. O arada üç ciltlik, altı kantoluk “Tabaré” adlı uzun tarihsel manzum destanına yedi yılını vermiştir. İspanyol istilacılarının baskısı altında ezilen, yurdunun asıl sahipleri Charrúas yerlilerinin acı kaderinin nakledildiği bu eser motif olarak bir İspanyol kızla bir yerli genç arasındaki aşkı anlatır.

Latin Amerikada dillerde dolaşan bir şarkının sözleri olmuş “Hymno al Arbol-Ağaca İlâhî”nin yazarı da odur.

1888-1891 yılları arasında Uruguay Ulusal Meclisinde Montevideo milletvekili olarak hizmet gördü. 1891’de Madrid’e Büyükelçi olarak atandı. Bu ülkenin entellektüel yaşamına aktif şekilde katılmıştır. Diğer Avrupa ülkelerinde de dış temsilcilik yapmış; Paris’deki Uruguay sefaretinde kısa bir süre maslahatgüzârlık üstlenmiştir.

1898’de Montevideoya döndüğünde El Bien Público editörlüğünü yeniden ele aldı. 1910 yılı Uruguay’ın bağımsızlığını elde etmiş ulusal kahraman José Gervasio Artigas’ ın “Bağımsızlık Beyannamesi”ni okumasının 100’üncü yıldönümünün kutlanması münasebetiyle “La epopeya de Artigas” koçaklamasını yayınladı.

Yaşamının sonlarında, Kilise’ye ve Katolik etkinliklere hizmet ve sadakatinden dolayı Papa Pius XI. tarafından onurlandırılmıştır.

Ozanın Montevideo’da oğlu tarafından yapılmış yontusu

Ailesinde yetişen tanınmış değerlerden oğlu ünlü yontucu José Luis Zorilla de San Martín ozanın anıt heykelini yapmıştır. Onun kızı China Zorilla ünlü bir aktristir. Ozan’ın diğer oğlu Juan Carlos’dan olan torunu Alejandro Zorilla de San Martín Ulusal Meclisin çok saygın bir üyesi olup Bakanlık ve Senatörlük yapmıştır.

3.Kasım.1931’de Montevideo’da vefat eden ve resmi Uruguay’ın 20 peso’luk banknotlarına basılı Ulusal Şairin evi şimdi müze haline getirilmiştir. 13 evladı olmuş; evlendiği iki eşi de kendinden önce ölmüştür.

PEDRO SALINAS Y SERRANO: 27.Kasım.1891 doğumlu Pedro Salinas, Pedro Salinas Elmas adında bir tacirin ve Soledad Serrano Fernández adında bir hanımın oğullarıdır. 1923-1927 arası İspanyol Edebiyatında, 27 kuşağı diye anılan sanat ve şiir formlarında avant-garde (öncü) akımı deneme arzusundaki ozan grubuna katılmıştır ve bunların Federico García Lorca, Rafael Alberti, Vicente Aleixandre, Luis Cernuda, Emilio Pardos ile birlikde en etkili üyeleri arasındadır. Ayrıca bilim adamlığı ve İspanyol Edebiyatı eleştirmenliği ile itibar kazanmış; İspanyada olduğu gibi İngiltere ve ABD üniversitelerinde dersler vermiştir.

Daha çocukken babasını yitirmiştir. Madrid gibi siyasetin bol konuşulduğu aydınlar ortamında yaşayan bir genç olarak hukuk, felsefe, yazın gibi genel kültür ve toplumsal olaylara ilişkin konularla çok ilgilenmiştir. Sonra Paris’de Sorbonne Üniversitesinde 1914-17 yılları arasında öğrenim ve inceleme yaptı. Derinden hayran olduğu Marcel Proust’un ünlü “À la recherche du temps perdu-Yitik Zamanın Peşinde” eserinin iki cildinin tümünü ve üçüncü cildini kısmen İspanyolcaya çevirdi. İspanyaya “İspanyolca Profesörü” olarak döndü. Sevilla, Murcia, Santander Üniversitelerinde ders verdi. 1922-23 arasında Cambridge Üniversitesinde hocalık yaptı. 1923’de ilk şiir kitabı ‘Presagios-Kehanetler’i yayınladı. İspanyadaki II. Cumhuriyet yönetimi onu Uluslararası Menendez Pelayo Üniversitesine rektör olarak atadı. 1929’da “Seguro azar-Tanrıya bırakılmış Güvenlik” şiir güldestesini çıkardı.

Pedro Salinas y Serrano

ABD’de İspanyol Edebiyatı profesörlüğü yapmakta olan Amerikalı Katherine R. Whitmore, 1932 ve 1934 yazlarında Madrid’i ziyaretleri sırasında Salinasla tanışmış; birbirlerine aşık olmuşlardı. Bu ilişkinin verdiği ilhamla Salinas “La voz a ti debida-Sana Borçlu Olduğum Ses“ (1934), Razón de amor-Sevmek için Sebep” (1936), “Largo lamento-Uzun Ağıt“ (1939) şirlerini yazdı. Salinas’ın Whitemore’a aşk mektupları “Cartas a Katherine-Katherine’e manzum mektuplar” adı altında 2002 yılında, Harvard Üniversitesi Houghton Kitaplığı tarafından yayınlanmıştır.

İç Savaşın başlamasından önce ABD Wellesley Üniversitesinden teklif almıştı. 1936’da savaş patlayınca bu kurumda ders vermeye başladı. ABD’ ve Puerto Rico’da çeşitli üniversitelerde dersler verdi. “Todo más claro y otras poemas-Her şey çok açık ve diğer şiirler” 1949’da yayınlandı.

4.Aralık.1951’de Boston’da vefat etmiş; vasiyeti gereği Puerto Rico’nun başkenti San Juan’ın Santa María Magdalena de Pazzis Kabristanında defnedilmiştir. Tüm eserleri önce Brown Üniversitesi öğretim üyelerinden Enric Bou tarafından, 1976’da da “Pedro Salinas’in Üç Sesi” adı altında tarihçi ve yazar damadı Juan Marichal tarafından yayınlanacaktır.

Madrid’de Pedro Salinas Kitaplığı

Şiirlerinden Örnekler: “Pedro Salinas’ın Aşk Şiirleri” başlığı ile Willis Barnstone tarafından İngilizceye çevrilmiş şiirlerinden “Sana Borçlu olduğum Ses”den, karşılıklı aşkın değerini terennüm eden, “sen” ve “ben” zamirlerinin yoğunlukla kullanıldığı bir parça alıntılıyoruz:

Beni seçtiğinde-
Seçimi aşk yapıyor-
Büyük bir bilinmezlik içinden çıkıyorum ben
Her şeyden ya da hiç bir şeyden
Bense dünyanın en sivri sierralarından
daha uzun olmadığım gibi
deniz haritalarında saptanan en derin
diplerden daha da dibe dalamam.
ve benim mutluluğum keder dolu idi
bilek kayışı olmayan
küçük saatler gibi,
iki ucu bağlayan bir toka olmadıkça işe yaramayan.
Ne var ki sen bana : sen deyince,
evet beni seçince
yıldızlardan daha yücelere yükseldim,
mercan kayalarından daha derinlere daldım

Gene Willis Barnstone’un (1976’da) yayınladığı ve sonra “Cartas a Katherine”le birleştirdiği “Uyan, Gün seni” çağırıyor şiirinden bir alıntı:

Uyan, gün seni çağırıyor
Hayatına, görevine
Ve yaşama, daha başka bir şeye değil
bedenini sarmış
gece ve karanlıkta içinde
ışığı beklerken
astığın suratı sök at
Tan vakti parmak uçlarına basarak
kalk, yaşamın gerginliğini duy
fidan boylu saf bir bakire
olmanın kolaylığını yaşa
Bedeninin maddesini yokla
Soğuk mu, sıcak mı? Kanın
söyleyecek kara karşı dayanıklı olup olmadığını
ya da pencerenin gerisinde,
yanaklarındaki renk söyleyecek
ve insanlara bak. Dinlen
bedeninin yetkinliğini başka bir güne hazırlayıp
devretmekten başka bir şey yapmadan
işin yaşamını daha parlak bir yaşama taşımak,
onunla oynamak, gerekirse onu hırpalamaktır.
bulutlara yöneltilmiş ses gibi
bizi terketmiş ışık
ancak böyle geri gelir.
Senin kaderin; yaşamaya çabalamak olmalıdır
Başka hiç bir şey değil
Hedefin kendin olmalıdır, başka şey değil
 

Yayın Tarihi : 6 Mayıs 2011 Cuma 12:16:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?